Serial перевод на английский
5,050 параллельный перевод
"Bu, o telefonun seri numarası."
This is the cell phone's serial number.
"Bu arada seri cinayetlerimizin bir arka oda rüya kısmı var."
"By the way, we got a backstage dream pass to a serial killing spree?"
Meraklı komşu ya da seri katil gibi görünmek istemiyorum.
Just... Last thing I need is to look like a nosy neighbor, or a serial killer, right?
Fox bir saatten uzun bir süre boyunca bu şekilde devam etti. Üzerinden yüzyıllar geçmiş seri cinayetleri ayrıntılarıyla anlattı.
Fox went on like that for over an hour, detailing serial killings over the centuries.
Evet, içinde sadece kendisinin bilebileceği kişisel bilgiler var. Bodrum katında inşa etmekte olduğu makinenin seri numarası gibi...
Yeah, there's personalized information in there that only he would know, like the serial number of the machine he was building in the basement.
Seri numarası ; g-m-6-7-5-0-9 1-5-1-2-6-5-0.
Serial number GM67509 1512650...
Her davada seri katil olmayacak.
Not every case is a serial killer.
Her bir mücevherin nerede ve ne zaman çıkarıldığını kim tarafından ve nerede işlendiğini gösteren seri numaraları var.
Every gem has a serial number Saying when and where it was mined, Where and by whom it was cut.
Chase ve paragöz karısının arabalarının EZ Geçiş seri numaraları.
E-ZPass serial numbers for Chase and trophy wife's cars.
Zamparanın tekiyle evli olmaktan hiç mutluluk duymadım.
I like not being married to a serial adulterer.
Gerçekten senin seks hayatını duymak istemiyorum.
Your former "serial adulterer" didn't sleep with her, because of you. I really don't want to hear about your sex life.
Bu şimdiye dek üretilen en iyi ve en fena FJ Cruiser. Ve bu araç da bu versiyonun 2500'üncüsü.
This is the best and baddest FJ cruiser they've ever made, and this one is serial number one of 2,500 of this edition.
Ama dosyanın seri numarasının izini sürmeyi başardım.
But I did manage to trace the serial number on the file.
Senin evcil hayvanın olan seri katili yakalamaya.
To hunt down your pet serial killer friend.
Seri katil alıp gitti.
The serial killer one took it.
Seri numaraları sıralı.
The serial numbers are in order.
Cerrahi veya kozmetik implantlar yok izini sürebileceğimiz seri numarası yok.
There are no surgical or cosmetic implants, nothing with a serial number we could trace.
Seri numarası EX265444G7 olan alıcıya dair elindeki bütün bilgileri bana göndermeni istiyorum.
I need you to send me any information you've got On the recipient of serial number Ex265...
Göğüs implantlarını çıkarmış, çünkü seri numarasından kadına ulaşabileceğimizi biliyor.
He removed her implants because he knew we could trace her via the serial number.
Paradaki seri numarasını aratacağım.
I'm going to run the serial numbers off this money.
-... numaralarını ona verdim. - Ee?
I gave him the serial numbers of some of the cash we found.
Seri numaraları değiştirilmiş.
Serial numbers were altered.
Sorguladığım bazı mahkumlar kırsal alanlarda gezen, cesetleri parçalara ayıran ve onları yiyen, seri katil olduğunu söyledi.
The inmates I questioned say some serial killer is roaming the countryside, biting off body parts and eating them.
Yine de Ruby'e Vicap ( * ) üzerinden kontrol etmesini söyledim, bu olayı yamyamlık eğilimleri olan, bir seri katilin işlediğini düşünüyorum.
But, uh, still, I had Ruby run the details through vicap, you know, just in case there is a serial killer with cannibalistic tendencies.
Öğrencilerle çıkıp durmazdı.
He didn't serial date students.
Ben, Ted Bundy gibi üniversiteli kızları doğrayan bir seri katil falan değilim.
I'm not some serial killer like Ted Bundy going around cutting up college girls.
- Meğerse seri katilmiş.
Turns out he was a serial killer.
Ben bir seri katil değilim.
I'm not a serial killer.
Eğer bir seri katil değil sanıyordum?
Thought you weren't a serial killer?
Bütün paraların seri numaraları ardışık,... Forth Worth, Texas'ta, 2008'de basılmış.
The entire stack had consecutive serial numbers Printed in forth worth, texas, in 2008.
Seri katil, sadist, ölüm mahkumu, dediler.
A serial killer, a sadist, sentenced to death, they said.
Zayıf akıllı kardeşim saplantılı... bir seri katilin çıkarına kullanıldı.
Of my brother's weak-minded obsession with the exploits of a serial killer.
Soruşturma dedektifinin kızını... seri içinde saymıyorum bile.
Not to mention the serial stalking of the lead investigator's daughter.
Nasıl bir seri katil gözlerinin içini görmek ister, bilir misin?
You know how a serial killer wants to see it in your eyes?
100 dolarlık banknotların her birinin seri numarası kayıtlıydı.
They kept a record of the serial numbers on each and every one of those $ 100 bills.
Bunlar seri olaylar.
This is serial.
"Özgürce toplanmanızı destekliyoruz çatlaklar, " ama aranızda bir seri katil var, o yüzden dikkatli olun. "
Hey, weirdoes, we support your right for free assembly, but there might be a serial killer among you, so watch your back.
Seri katil çıkmaz diye umuyorum.
I'm hoping he's not a serial killer.
Ben her zaman tek eşli oldum.
I've always been this... serial monogamist.
Ben biraz seri buluşucuyum.
Well, I'm kind of a serial dater.
Tek ihtiyacım olan seri numarası.
All I need is a serial number.
Adam seri katil olduğunu söyledi.
He just said he's a serial killer. I don't care.
Geniş kapsamda hayat sona erdirmek isteyen bir seri katil arıyoruz.
We're looking for a serial killer Who wants to eradicate life on a large scale.
Yıllardır faaliyette olan bir seri katil bu.
It's a bloody serial killer through the ages.
- Şöyle diyeyim benim kadar seri kafa atan bir kadın gördün mü hiç?
- OK... Have you ever seen a female serial headbutter like me?
Muhtemelen sigortalı, bu da seri numarası üzerine kazınmış anlamına gelir.
It's probably insured, which means it might have a serial number etched on it.
Seri numarası veya kimlik işareti yok.
No serial number or I.D. markings.
- Seri katiller de maske takar.
Masks are also useful for serial killers.
Senden daha sempatik seri katilleri savundum ben be.
[Scoffs] I've defended serial killers that were more sympathetic than you.
Nasıl olurda benim seri katilden başka bir şey olmamı beklerler.
How can they expect me to be anything other than a serial killer?
Seri numaraları para kasasıyla uyuyor.
Oh, the serial numbers match the lot from the cash card.