Shops перевод на английский
1,597 параллельный перевод
- Dükkanlar kapanmadan gidelim.
- Let's go, before the shops close.
- Pastaneler sayılmaz.
- Cake shops don't count.
Barmulloch'daki jet garajın yanında, üstteki dükkanların olduğu yerde.
She's by the Jet garage in Barmulloch, by the top shops.
Bir sürü saçma şey var, otlar, haplar, ilaçlar aradığın herşey
Bankrolls a couple of BEs. Rich folks. Fronts some smash-and-grabs, pawn shops, jewellery stores, that kind of thing.
Hayır, şirin pizza restoranlarında yemeyi sevmem ben.
No. I don't eat at nice pizza shops.
Roma'nın her köşesinde bunun dedikodusu yapılıyor.
Everyone says it, - in all the gossip shops in Rome.
# Zaten hatıralık eşya satan bütün dükkanlarda, kadının başını uçuran cellada ait baltayı kolayca bulabilirsiniz.
In any case you'll easily find in all the souvenir shops the axe the executioner beheaded her with.
Acaba mağazalar açık mıdır?
I wonder if the shops are open.
( Dave ) Dükkan falan yok.
DAVE : There's no shops.
Bu sebze market alanı, böyle marketler erken açılır.
It's the vegetable market area, so shops open early
İstasyon, market ve sinemaya çok yakın...
A stone's throw from cinemas, shops, stations...
İstanbul'un çeşitli yerlerinde, dört bir yanında 43 daire, 35 dükkân 7 tane de üstünde odun deposu ve hurdalık olan arsamız var.
We have 43 flats 35 shops and 7 storage spaces across Istanbul.
Burası Ba Sing Se'in orta halkası. Şehirde ekonomin kalbi burada atar. Restoranlar, dükkanlar ve üniversite bu bölümdedir.
This is the middle ring of Ba Sing Se, home to the financial district, shops and restaurants and the university.
Baksana, pek çok kaliteli gelinlik dükkanı için düğün pastası yapıyorum.
You know, I make wedding cakes for a lot of fancy bridal shops.
Yani biz olasılıkları analiz ettikçe, modeller ortaya çıkacak, tüm bu bilgi ve benim yaratttığım algoritma ile, öğle yemeği için en sevdiği yeri bulmuş olacağız, anlıyor musun, kahvesini içtiği ya da ayakkabılarını seçtiği, kim bilir?
So as we continue to analyze the possibilities, patterns will emerge, and with all this data, my algorithm will be able to tell us what his favorite place for lunch is, you know, where he probably gets his coffee, maybe where he shops for shoes. Who knows?
- Yok. Birkaç tane araba tamircisi var. Sokağın sonunda da bir kilise.
A couple of auto body shops, a church up the street.
Çalışma odalarının, alet bulunan sınıfların ve hademe odasının kapalı -
You should make sure the shops are locked, any classroom with tools, the janitor's closet.
Kuklacı dükkanları cumartesileri açık mı?
Are pawn shops open on saturdays?
Orada bir kasaptan et alıyor.
Well, she shops for meat there.
Hayır. Fakat nasıl bir şey olduğunu öğrendiğimize göre çevredeki rehinci dükkanlarını uyarabiliriz.
No, but now that we know what it is, we'll alert the local pawn shops.
- Ben de çalıştım.
I've worked in shops.
Bir saat içinde, iki taraf eski tekstil fabrikasında buluşacaklar. Leaming Yolu'ndaki dükkanların arkasında.
So in one hour, both sides are gonna meet at the old textiles factory behind the shops in Leaming Road.
Vic, bu sabah, elemanlarından birini elbise alması için mağazaya yolladın.
Vic, this morning, you sent over one of your guys to pick up a dress at the Forum shops.
Bart, bu sabah bir elbiseyi almak için mağazaya gittin.
Bart, you went on a run to pick up a dress this morning to the Forum Shops?
Tamam, ebay sitesinde, üniforma dükkanları, ve ulusal üreticiler içinde, sarı şeritli uniforma bulacağımız yaklaşık yüz farklı yer var.
well, between ebay, uniform shops, and national manufacturers, there's about a hundred different places. that you can buy yellow-striped turnouts
Geç saatlerde her hangi bir falcıya gitmiş miydin?
You been to any occult shops lately?
Bunları bulacağım diye dört çiçekçiye gittim.
I should hope so. I went to 4 flower shops to find them.
Solo albümü çıkardıktan sonra... Ash'in hazırladığı kopyaları, Benny'nin barlarına yakın civardaki müzik dükkanlarının tezgahına koyarız.
Once we release the single, we take the CDs that Ash is preparing, and we put them in all the displays of all the record shops we can find near Benny's pubs.
Ben de rehinecileri araştırmaya başladım.
I started to call the pawn shops.
Alış verişe gider istediğim bir şey bulursam ve param yoksa bana kalsa almazdım ; ama o her zaman alır ve beni yemeğe çıkarırdı.
Andavamo shops and if there was something I wanted and I did not have the money I would have preferred not take it but she took and the then taking me out to dinner.
Kamyonları geçince, Minter'ın Yeri'nde ya da şu kaplama yapan metalcilerde.
Try, uh, Minter's over there by the tracks, or one of those metal shops where they do plating.
Los Angeles merkezindeki tüm rehin dükkânlarını tarıyorlar.
They're canvassing all the shops in L.A. County.
Böylece oradaki yüzlerce yem dükkânının stokları tükenince sıra sana gelecek!
That way, when the hundreds of other bait shops down there run out of stock, there you'll be!
Hayatım evcil hayvan dükkanı yiyip, sirk sıçarak geçti.
I made my living eating up pet shops and shitting out circuses.
Dükkanlar, hastaneler ve barakalar inşa edeceğiz burunlarının dibine, hemen ayaklarının altına....
We'll build shops and hospitals and barracks, right under their noses, right under their feet.
Hiç hareket yoktu, evler kitli ve boş, dükkanlar kapalıydı. Ama yağmacılar çoktan şarap ve yiyecekleri çalmıştı. Bir kuyumcunun kaldırımına, birkaç altın zincir ve bir saat yayılmıştı.
All was still, houses locked and empty, shops closed, but looters had helped themselves to wine and food, and outside a jewelers some gold chains and a watch were scattered on the pavement.
Muhtemelen boşuna zaman kaybediyoruz ama Los Angeles Emniyeti olarak araba parçalama atölyelerini araştırıyoruz. Ruhsatı başkasına ait araç kullanan herkesi de çeviriyoruz. Aracı çektirip, sürücüyü de merkezde sorguluyoruz.
This is probably a huge waste of time, but the lapd is conducting a search of area chop shops and whenever we find someone in a car other than their own we are required to impound the vehicle and bring the driver downtown for questioning
Araba parçalama mekanlarının karın ağrısı bir mevzu olduğunu bilirim. Ama benim Los Angeles.
I know these chop shops can be a bother, but I have 100 percent cooperation record with the lapd
Her neyse. Eşimin arabasını kullanmam ve araba parçalama atölyelerinden başlayıp, bakın nerelere geldik.
Anyway... it seems we've come rather a long way from talking about my wife's car and chop shops
Rehinciler, kıymetli taş satanlara da sordum.
Pawn shops, estate sales.
Bana bir ayakkabı almak için, En az 10 dükkan dolaşır.
He goes to about 10 shops to get me a pair of shoes.
Miami'deki fotoğrafçıları mı arayacaksın? Dünyanın fotoğraf çekimi başkentinde?
To photo shops in Miami, the model shoot capital of the world?
Hexavalent krom izleri. Kromlamada uzman araba tamirhanelerinde kullanılan kimyevi bir maddedir.
Hexavalent chromium, a chemical used in automotive shops specialising in chroming.
Tüm gece kahvaltı servisi yapan kahve dükkanları vardır.
They have these coffee shops that serve breakfast all night.
Birçok ilanda tüm dükkanların satıldığı yazıyordu.
I've seen many ads saying the shops have all been sold.
Yaptıklarımı da fuarlarda, ya da hobi dükkanlarında, ve de internette, lanet olasıca her yerde satarım.
I sell my stuff at craft fairs, to hobby shops, over the internet, every damned place.
Minivanla uyuşan çarpma, sürtme izleri olan büyük araçları arıyoruz. Yani...
We're checking paint and body shops around the state, looking for any large vehicles with horizontal abrasions consistent with the minivan's.
Biraz yürüyerek tüm dükkanlara ulaşabilirsiniz.
Just walking distance to all sorts of fun shops.
Alışverişteydim ve çay poşetlerini unuttum.
I've just been to the shops and forgot tea-bags.
Dongdaemun'daki dükkanlar, geceleyin açık mı?
Are the Dongdaemun shops open at night, too?
Özel dükkanlar var.
- There are specialist shops,