Sinsi перевод на английский
1,814 параллельный перевод
Baksana, yüzünde hâlâ o eski sinsi gülüş var.
Just look at him, sitting there with that old shit-eating grin on his face.
Jimmy Barrett sinsi biri.
Jimmy Barrett's a weasel.
Deviate'ların en sinsi olanı, onlardır.
Which is the most insidious kind of deviate? Hmm?
Beyin sarsıntısı böyle... çok sinsi.
Concussions are like that- - totally stealth.
Seni sinsi pislik.
You sneaky bastard.
Sinsi bakis.
On the prowl.
Seni kahrolasi! "Sinsi sinsi dolasan" derken ne demek istiyorsun?
You shit! What do you mean, "on the prowl"?
Bazen zayif taraf sinsi ve kurnaz davranir ve kazanir.
Sometimes the weaker side is sneaky and it's crafty, and it wins.
Alçak, sinsi...
Dirty, sneaky.
Alçak ve sinsi.
Dirty and sneaky.
Benim de onun gibi sinsi bir hocam vardı.
I had a sneaky teacher like that.
Oh, bu sinsi küçük...
Oh, that sneaky little...
Bu yontulmuş mermer tonlarıyla biraz sinsi olduğunu sanıyorum.
I suspect that some of those marble-chiseled simpletons are more devious than they let on.
Demek istediğim onlar elbette çiftti, herkesin bahsettiği onun iyi ahlakı... biliyorsunuz o babasına verdiği sözü de tuttu, ve şimdi butür sinsi sözler, ve onun...
I mean it coupled with, of course, his virtue that everybody spoke of and you know that he kept his word to his Dad, and then his subjects, his...
Doğu Avrupalı bu sinsi istilacının kendilerini yerleştikleri parmaklıklardan ve borulardan kazıyan insanlar haricinde hiçbir doğal düşmanı bulunmamaktadır.
This stealthy invader from Eastern Europe had no natural predators in North America other than the humans tasked with scraping it from the grates and pipes it colonizes.
Ama bakım yapılmazsa taşlar çok sinsi bir düşmanın kurbanı olabilirler.
But without maintenance, stone can fall victim to a very stealthy enemy.
Şakalaşma, çok daha sinsi şeyleri uzakta tutar.
levity helps keep far more insidious things at bay.
Şakalaşma, çok daha sinsi şeyleri uzakta tutar.
Levity helps keep far more insidious things at bay.
- Burada neler oluyor? Görünüşe göre Tashi, buradaki Bay Sinsi Tamirciyi donanımlarımızdan bazılarını çalmaya çalışırken yakalamış.
Seems Tashi caught Mr. Sneaky mechanic here trying to steal some of our hardware.
Seni sinsi köpek.
You sly dog.
Nesilini sürdürmek için sinsi bir yol.
A sneaky way of keeping the bloodline going.
Jeniffer'ın erkek arkadaşının başkalarıyla oynaşıp oynaşmadığını az sonra Sinsi Pabuçlar'da öğreneceğiz.
We'll find out if Jennifer's boyfriend has been fooling around on Sneakers.
Eğer sevdiğiniz birinin sizi aldattığından şüpheleniyorsanız, Sinsi Pabuçlar yardım hattını arayın.
If you suspect a loved one of cheating on you, call the Sneakers hotline.
Sinsi ev hırsızlarının sonundan bir kez daha kaçabilirsin!
At last the sneaky cat burglar can escape no more!
- Biz biraz teşvik edersek daha çabuk da yapabilirler. - Dostumuz sinsi işler peşinde.
Or maybe with a little encouragement from us, they can do it sooner.
Şehir yönetiminde rüşvet, sinsi bir sorundur.
Corruption in city government is an insidious problem.
Düşmanların bir kavundan çok daha sinsi olacaklardır.
Your enemies will be far more devious than a melon.
Başka haritalar da yaptın değil mi, sinsi herif?
You made more maps, didn't you, you weasel?
Biliyor musun sürekli senin sinsi ve korkak bir kaltak olduğunu duyardım.
You know... I'd always heard That you were a devious, cowardly little slut.
Bu sinsi piçin kahrolası bir psikopat olduğunu söylemiştim.
I said that shifty bastard's a goddamn psychopath.
Zehirli Çin yılanı, ölümcül ısırığıyla sinsi bir yırtıcıdır.
The Chinese Moccasin ( Îå ² ½ Éß / ° Ù ² ½ Éß / ¼ âÎÇòó ) is ambush predator with a deadly bite
"Seni sinsi abla!"
"Pretty sneaky, sis."
Bunu ben demiyordum. Sinsi abla bendim.
I didn't say that, but I was the sneaky sis.
Sinsi fahişe.
Knew everyone's business. Sneaky bitch.
Basın cesedin yanıp, birkaç parçaya ayrıldığını öğrenirse bu, FBI'ın sinsi gözükmesine yol açar.
And if the press digs up that the bodies were burned and blown into several pieces, it makes the FBI look sneaky.
FBI zaten sinsi.
Well, the FBI is sneaky.
Bunlar sinsi katillerdir.
These are silent killers.
Sinsi katil sensin.
You are the silent killer.
O sinsi herifi ilk günden beri sevmem.
I didn't like that weasel from day one.
- Nasıl da sinsi sinsi sırıtıyor.
Look at the crooked grin on his face.
Ama eğer onun aklından geçenleri bilmek istiyorsan, daha sinsi, daha çarpık, daha çıkarcı, düşünsen iyi olur.
But if you want to get inside her head, you've got to start thinking more twisted, manipulative, devious.
Çok sinsi olabilirim.
I can be really sneaky.
Sinsi pislik.
Devious gash.
Sinsi bir piç kurusudur.
Sneaky little bastard.
Bu dünyada, çok tehlikeli kadınlar vardır... Vurgun yapmayı bekleyen, sinsi kadınlar...
There are dangerous women in this world- - devious predators waiting to strike.
Bu hastanedeki N.I.H. deneme tedavisini okudum, sinsi herif.
The N.I.H.Trial I read about at this hospital, quackenbush.
Peki ya sen, benim sinsi kızım?
And what about you, my sneaky daughter?
Sinsi Nate.
Sneaky little Nate.
Küçük sinsi kuyruğundan tutup kirişe bağlamak gerek bunu.
We should string him up from the rafters by his sneaky little rat tail.
Sinsi küstahlar!
Cool sneakers!
- Sinsi fahişeler.
- Sneaky bitches.