Sisko перевод на английский
6,376 параллельный перевод
¿ Sisko?
The chubby?
Okulda bana sisko dediklerini dusunuyordum.
This one thought in school I was called "chubby".
Şişko çocuk, havalı üniversite partisinde dans etmek istiyor.
Fat kid wants to dance at the cool college party.
Ve Max, John McEnroe'nun şişko kuzenine benziyorsun, John Mac-Cheese.
And, Max, you look like John McEnroe's fat cousin, John Mac-n-Cheese.
Adil bir hükme varabilmek adına, söz Illinoisli şişko tembelde.
In the interest of conducting a civil discourse, the fat slob from Illinois has the floor.
Hadi gidip ona üstünde "Kaybettiğin için üzgünüm, seni şişko ezik" yazan bir kart alalım.
Let's go get him a nice little card that says, "Sorry you lost, you fat loser."
Nerede o şişko pezevenk?
Where is that fat son of a bitch?
Vahşi bir hayvan bile şişko, uykucu bir hayvana dönüşüyormuş.
_ _ _ Mira... _ _ _ _ _ _
Ginger'a binen şişko bir adam.
It's a fat guy on a Segway.
Genellikle şişko Amerikalılar içindir.
Usually fat Americans. Target acquired.
Şişko ineğin ölmesine sevindim. Artık daha çok yiyebiliriz.
Glad I got to see the fat cow gone, we'll get bigger portions now.
Koca şişko kıçlı ejderha resmen!
A big, fat arse dragon, I'd say!
Şimdiyse Flanders'in şişko versiyonundan farkı kalmadı.
And now he's turned into a fat version of Flanders.
Çok şişko.
Cauliflower ears.
Şişko.
Gross.
Şişko.
You're gross.
Hepimiz akşamdan kalma şekilde oturup kokteyllerimizi içecek ve kim şişko görünüyordu diye pis pis konuşacağız.
That's when we sit around all hungover, drinking mimosas and talking smack about who looked fat.
Onun şişko, damarlı kıçında bulunmuş şeyi yüzüme geçirmeyeceğim.
Look, I'm not put anything on my face that's been on her fat, veiny ass.
Sonrasında da tembol şişko puşt, " Ne olacak be?
And then the lazy, fat prick decides,
Kristen'ı almaya gelmeden önce bu şişko olmayan Gloria denen hatunla birlikteydi.
He was with this non-pumpkiny Gloria chick just before he came to pick up Kristen.
Yeni şişko bir köpek gelmiş.
There's some new fat dog hanging out in there.
Neye baktın şişko?
What are you looking at, fat boy?
Evet, onun şişko, çirkin kızlarını taşımıştım.
Yeah, I delivered all three of his chubby, ugly girls.
Orada yatan çocuk, o şişko!
That kid laying'there, that kid is fat.
Yarana tuz basmamak için onu "Şişko" diye adlandırdık.
To spare your feelings, we'll just call him the Blob.
Bizim Şişko rezervuarda su emme borusuna sıkışmış olabilir.
Two to one says the Blob is stuck in the water-intake pipe at the reservoir.
Bir de şişko.
And fat.
O diyabetik şişko ev Wilfred'in oldu mu suratını gösterecek cüreti olmuyor!
That diabetic blobmeister doesn't have the balls to show his face when Wilfred's in the house!
Şimdi iyi gözüküyor olabilirsin yavrum ama herkes bilir ki tüm Rus kadınları kısa, şişko, kaşkol takan ve bıyıklı ninelere dönüşür.
You might look good now, sweetheart, but everybody knows all Russian women turn into short, fat little grannies who wear head scarves and have mustaches.
Hatırlar mısın, üçüncü sınıfta Billy Peterson sana "Şişko kedi Cat" derken de böyle düşünüyordun.
Honey, you remember that's the same thing you used to say to me when you were in third grade and Billy Peterson used to call you Cat, Cat, the fatty fat.
Ve sen de şişko kediye dondurma vermiştin.
Well, then you fed the fat girl ice cream.
Şimdi Billy şişko ve o berbat taco'cuda çalşışıyor. Dondurma sağ olsun.
You got over it, and now Billy Peterson is fat and works at that awful taco stand.
Hâlâ o yaşlı şişko herifle mi evlisin?
You still married to that old, fat man?
- 60'larında şişko bir herif.
- Fat man in his 60s.
Beyaz şişko çirkin bir beyaz adam Greektown'ın dışında çalışıyordu.
Fat, ugly white dude ran out of Greektown.
Artık Billy ile çalışmadığını ama Billy'nin Greektown'ın dışındaki şişko bir herifle çalıştığını söyledi.
He told me he no longer works with Billy, but Billy was working with this fat guy outta Greektown.
- O da senin haberin yüzünden şişko!
That's because of your story, fat-ass!
Orada oturmuş beni hırsızlıkla suçlayamazsın, şişko sürtük. - Peter!
You can't just sit there and accuse me of plagiarism, you fat bitch.
Seni şişko...
You fat...
Biliyorum, Finn'in Tanrı'yla ilgili şüpheleri vardı ama eminim ki, sincap dişli şimdi cennette yeni en yakın arkadaşı Şişko Elvis'in yanında oturmuş karamelize edilmiş kaburga eti ve kızarmış patatesle piknik yapıyordur.
Okay, I know that Finn had his doubts about God, but I am convinced that Squishyteets is up in Heaven right now, plopped down next to his new best friend Fat Elvis, helping themselves to a picnic of baby back ribs
- Şişko değilim!
I'm not fat!
Geleneksel şişko bir Yahudi olsa gerek.
I ASSUME HE'S LIKE A SWEATY ORTHODOX JEW
Bu yüzden mi hepiniz şişko ve pissiniz?
ARE SO AGGRESSIVELY FAT AND DIRTY? YOU THINK IF YOU READ ONE BOOK AND TAKE A SHOWER,
Bunu tüm annelerinizin şişko oluşu gibi kabullenelim.
Let's just take it as read that all your mommas are fat.
- Kaybol şişko.
Go away, Fatty
Ben, Şişko Keung.
I'm Fatty Keung
Char Siu ile Şişko Keung'a ne dersin?
What about Char Siu and Fatty Keung?
Şişko Keung, öldüğünün farkında mısın?
Fatty Keung, do you know you are dead?
Bir dahakine bu kadar şanslı olmayacaksın şişko.
You won't be this lucky next time, fatso
Şişko olduğum için benimle uğraşmıyorlar.
They don't pick on me for being fat.
Otomobil satış bayilerindeki şişko heriflere benzedin.
You look like one of those inflatable men that's outside of a car dealership.