Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ S ] / Skydiving

Skydiving перевод на английский

276 параллельный перевод
Hava dalışı da var.
How about skydiving? - Doesn't that sound like fun?
Hava dalışı yapabilir misin?
Skydiving? Do you think that you can do it?
Hava dalışı yapamam. Helikoptere ya da Mongolia'da ata da binemem.
Skydiving... piloting a small plane, and horseback riding in Mongolia...
Paraşütle atlama, kayak her şey vardı.
skydiving, skiing, you name it.
Oto yarışı, hava dalışı, bütün o sualtı saçmalıkları.
Auto racing, skydiving, all this underwater rubbish.
Gökyüzünden atlayacağız.
You're going skydiving!
Çoğumuz uçma hayali kurduğundan serbest dalış sporuyla tanıştık.
Since many of us have yearned for the gift of flight, the sport of skydiving was introduced.
Bir keresinde paraşütüm açılmadı.
You know, I was skydiving once and my main chute, it didn't open.
Bebeğin hemen paraşütçülüğe başlamasını istiyorum. Tabii.
And I want the baby to start skydiving real early.
- Bakalım. Serbest paraşüte ne dersin?
- Let's see, how about skydiving?
Macera editörümüz, Mr. Hicks, bugün bir atlama dersi almak istiyor böylece hava dalışının tadını köşesinde tam olarak tasvir edebilir.
Our action-adventure editor, Mr. Hicks, wants to take a jump course today... so he can accurately depict the delights of skydiving in his column.
Ve sonrada, gidip paraşüt atlayışını yapmaya karar verdim.
AFTER THAT, I'VE DECIDED TO GO SKYDIVING.
Ben de yarın paraşütle atlamaya gidiyorum.
I'M GOING SKYDIVING TOMORROW.
"Ben de yarın paraşütle atlamaya gidiyorum."
[Mimicking] "I'M GOING SKYDIVING TOMORROW."
Ama bunun hiç bir özelliği yok ki baba.
THERE'S NOTHING TO THIS SKYDIVING STUFF.
Paraşütle atlamanın temelidir bu.
THAT'S SKYDIVING LINGO.
Hava akrobasi grubu mu?
You're skydiving?
Gökyüzünden çıplak atlarken?
Naked skydiving?
Hiç kimse 747'den insanların paraşütle atladığını duymak istemiyor.
Nobody wants to hear about skydiving. Skydiving from 747s!
Dördümüz şimdi daha güçlü olacağız.
Our skydiving team is now four strong.
Merak ettiğim şey skydiving yaparken neden kask takıyorlar ki?
The thing I wonder about the skydiving is why do they even bother with the helmets?
Bir rahip, bir papaz ve bir haham var ve hepsi uçaktan atlayacaklarmış.
There's a priest, a minister and a rabbi, and they're all skydiving.
Serbest düşüş ya da göbek dansı gibi.
Er, skydiving, belly-dancing, perhaps?
Bu çok anlamsız. Al, paraşütle atlasa da karayı bulamazdı.
Look, this is useless, Al couldn't find land if he was skydiving.
Raul Shep'e Noel'de paraşüt dersleri verdi.
Raul gave Shep skydiving lessons for Christmas.
Geçen yıl da paraşütle atlama için gelmiştim.
Then last year I was there skydiving.
- Paraşütle atlama mı?
Skydiving?
Sen gerçekten bu paraşütle atlama olayına takılı kaldın.
You're really stuck on the skydiving thing.
Bir keresinde paraşütüm açılmadı.
I was skydiving once and my main chute didn't open.
Yamaç paraşütü yaptım, serbest düşüş, Biraz risk hoşuma gider...
I've gone hand gliding, I've gone skydiving, I like a little bit of risk...
Serbest düşüş kesinlikle yaptığım en korkutucu şeydi.
Skydiving was definitely the scariest thing I've ever done.
Size serbest düşüş hakkında birşey sorayım :
Let me ask you this question in regards to the skydiving :
Serbest düşüşte kaskın anlamı nedir?
what is the point of the helmet in the skydiving?
Bu hafta biraz vahsi birseyler yapalım, nehirde rafting yada bir ucaktan cıplak atlayalım.
Let's do something wild this weekend, like river rafting or skydiving naked.
- Ya skydiving yaparken?
- What about while skydiving?
Sanal güvertedeydim- - yörüngesel süzülme yapıyordum.
I was on the holodeck- - orbital skydiving.
Tamam o zaman ona balıklama atlamanın sakıncasını öğretelim.
Okay, then we've learned something. No skydiving for Eric.
Onu heyecanlandıran şeyler ata binmek, paraşütle atlamak ve peynir çeşitleri.
Her turn-ons include horseback riding, skydiving and strong cheese.
Bence yeniden "sky diving" yapmayı diledi.
He wished to go skydiving again.
Paraşütsüz hava dalışı yapmak gibi.
Skydiving without a parachute.
- Belki paraşütle atlarım.
- Maybe I'll take up skydiving.
Sonra paraşüt kazası geçiriyorum ve acilen götürüldüğüm yer mezarlık mı?
Then I get in a skydiving accident and have to be rushed to the graveyard!
Bana yeniden güvenişini neden kutlamıyoruz? Paraşüt dersleri alacak yapabiliriz.
Why don't we celebrate your newfound trust in me... by taking a skydiving lesson?
Bir paraşüt kazasında öleceksin.
You're going to die in a skydiving accident.
Ya da paraşütle atlarlar.
That or skydiving.
Ya bir uçaktan itildi ya iniş takımına saklanmıştı ya da paraşütle atlayayım derken uçtu. Hiçbiri olamaz.
Either he was pushed out of a plane or he stowed away in the landing gear, or, um... skydiving gone bad.
Paraşütle atladım, sert iniş yaptım.
Skydiving. Hard landing.
Yeni şeyler denemeye başladı, çılgın şeyler... motorsiklet kiralamalar, ve... bungee jumping, hava dalışı yapmalar.
He started trying new things, crazy things... renting motorcycles and... bungeejumping, skydiving.
Hava akrobasisi mi?
- skydiving?
- Skydiving kazası.
- Skydiving accident.
Hava dalışı yok.
No skydiving.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]