Sounder перевод на английский
131 параллельный перевод
Kullandıkları alet, Echo sounder'dı.
Their tool was the echo sounder.
Ancak, echo-sounder'in çok çok karışık sonuçlar verdiği yerler de var.
But there are also places where the echo-sounder record gets very, very confused.
Echo-sounder'dan gelen verilerle harita yapmak konusunda uzmanlaşmışlardı.
They became experts at making maps from the echo-sounder data.
Ve ideolojik açıdan çok daha açık.
And ideologically he's much sounder.
Koş Sounder!
Go, Sounder!
Sounder, pes etme sakın.
Oh, Sounder, don't give up now.
Sounder!
Sounder!
Hadi Sounder, pes etme sakın.
Come on, Sounder, don't give up now.
Sounder işini yaptı.
Old Sounder did his job.
Biliyor musun oğlum? Dünya üzerinde Sounder kadar iyi bir köpek yok.
You know, son : there ain't no dog as good as Sounder.
Kötü ve pis bir av köpeğiyle bizim Sounder gibi harika bir av köpeğinin arasındaki fark budur.
Now that's the difference between a hound dog that's mean and dirty to one that's great. Like old Sounder here.
Sen de yorulmuşsundur Sounder. O rakun bu akşam seni peşinde fena koşturdu çünkü.
You ought to be tired, too, Sounder cause that coon sure whipped the hell out of you tonight.
Sounder?
Sounder?
Sounder!
Hey, Sounder!
Sessiz ol Sounder.
Hush up, Sounder.
Sounder'a bakacağım diye çok uzağa gitme.
Don't go too far now looking for Sounder.
Sence Sounder öldü mü David Lee?
Do you think Sounder's dead, David Lee?
Sounder'dan ses soluk var mı?
Any sign of Sounder?
Sounder'ı hâlâ bulamadık.
We didn't find Sounder yet.
Selam Sounder!
Hey, Sounder!
Hadi gel, Sounder.
Come on, Sounder.
Hadi, Sounder.
Come on, Sounder.
Sen kal Sounder.
Stay, Sounder.
Köpeğimin adı ise Sounder.
And my dog's name is Sounder.
Sounder ile birlikte babamı aramaya bir hapishane kampına gitmiştik.
Well, me and Sounder went to this prison camp looking for my daddy.
Neyin var Sounder?
What's wrong with you, Sounder?
Eko vericisi temiz.
Echo sounder clear.
Ayna.
The sounder, Mr Higgins.
Sounder benden de küçük.
Sounder's littler than me.
Ona neden Sounder diyorsun?
Well, why you think we call him Sounder?
Haydi gel Sounder.
Come on, Sounder. ( music ) help me lift Jesus ( music )
- Sounder gibi köpek bulamazsın.
There ain't no dog like Sounder. No, there ain't.
Sounder olmadan mı?
Without Sounder?
Sus Sounder, sus dedim!
Stop it, Sounder! Stop!
Sounder geri gel!
Stop it, Sounder!
Sounder dur dedim.
Sounder, come back! Stop!
Sakın ola Sounder'ı aramak için dışarı çocukları ateşin başında yalnız bırakma.
Whatever you do, child, Don't leave the children in the house With a roaring fire and go looking for Sounder.
Sounder'ı çok daha kolayca gömebilirim.
Make it easier to bury Sounder.
Sounder?
Sounder!
Sounder ölmedi.
Sounder ain't dead.
Evin altında yoktu.
Sounder wasn't under the house.
Sounder vurulduğunda arabaya atlamak üzereydi.
Sounder was jumping at the wagon and hard to hit.
Ama Sounder Sounder geri gelebilir.
But Sounder - - Sounder might come back.
Sence babam Sounder'ın nereye gittiğini biliyor mudur?
Think pa might know where Sounder went?
Ona Sounder'ı nerede bulduğunu soracağım. Belki de yine aynı yere gitmiştir.
Gonna ask him where Sounder come to him as a pup,'cause he might have gone back there.
Sounder ölmemiş olabilir.
Sounder might not be dead.
Evin altına girmemiş.
Sounder didn't die under the cabin.
Haydi!
[Sounder barking ] [ indistinct cheering] come on! Come on, now!
Gel Sounder.
( music ) your foot might slip and your soul get lost ( music ) come on, Sounder.
Sounder!
( music ) ship of zion ( music ) Sounder!
O zaman Sounder'ın kanı yapraklara bulaşır.
Sounder's blood would wet the leaves.