Steps перевод на английский
6,832 параллельный перевод
Söz konusu bir erkekse ben iki adım öndeyimdir.
Really. When it comes to men, I'm usually two steps ahead.
Bayan Munro, yataktan pencereye kadar olan adımlarımı saydım. Pencereden de...
Mrs. Munro, I have counted the steps... from the bed to the window, from the window to the...
Ben merhumun yanına doğru yürürken Bill Allson sokağın karşısındaki bardan çıkıverdi.
As I... walked towards the dear departed, Bill Allson steps out from the saloon across the street.
Her şeyi tekrar öğrenmem gerekti.
I had to retrace the steps.
Adımını atıyor.
He steps up.
Bunun kaç adımı var biliyor musun?
Do you know how many steps that is?
4000 yıl önce kadar bana da öğretilmişti fakat maalesef adımları unuttum.
I was taught it once, 4,000 years ago, but sadly, I have forgotten the steps.
Araştırmacı önyargılarını ve uygun olmayan test yöntemlerini önlemek için her türlü önlem alınmıştı.
All the necessary steps were taken to prevent any claims of researcher bias or improper testing methods.
Adımları seviyorum.
I like steps.
Adım atılarak yapılan dansları seviyorum.
I like... I like dances with steps.
- Adım yok onda.
- It doesn't have steps.
Onda ne yapmam gerektiğini biliyorum ama bu durumda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I know the steps to that one but I don't know the steps to this one.
Başlangıcın, bilinmezliğin ve onlarla ilk adımın tadını çıkar.
Enjoy the beginning and the not knowing and the... and the first steps with them.
Pekala, gezdiğim yerlere bakmam lazım.
Alright, I'm gonna retrace my steps.
Yada evden atılıp basamaklarda uyumak zorunda bırakılmak.
Or get put out of the house and have to sleep outside on the steps.
Pek çok kültürde güçlü bir gelenek vardır bir adam öldüğünde, kardeşi onunla evlenir.
There's a strong tradition in lots of cultures that when a man dies, his brother steps in to marry his wife.
İlk kelimelerini, ilk adımlarını hepsini kaçırdım!
So her first words, her first steps, I missed it all!
Atacak üç adımın varsa o adımları gururlu bir biçimde at. Yenilmez olduğunu sanarsan ölürsün.
If you have three steps to do, and you take those steps arrogantly, if you think you are invincible, you're going to die.
Hemen o telin üzerinden inin yoksa sizi biz indirmek zorunda kalacağız.
I want you off that wire immediately or we will be forced to take steps to remove you from it.
Hâlâ atmam gereken 3 adım daha vardı.
I still have three more steps to do.
Adımlarınızı geri çek.
Retrace your steps.
And life steps almost straight *.
And life steps almost straight.
Bir milyon sterline ulaşmak için 7 oyun gerekmiyordu.
It wasn't seven steps to a million.
Beni kırbaçladıkları zaman, beraber olduğum adamın müdahale etmek isteyeceğini söylediler.
When they start to flog me, they will say it will cease when the man I was with steps forward.
Şimdi buraya gel ve bir sonraki hamleyi düşünelim.
Come back and we'll discuss the next steps.
Herkes üç adım geri atsın.
Everyone take three steps backwards.
Belki de geldiğimiz yoldan geri dönmeliyiz.
Maybe we need to retrace our steps.
Anne, ninemin kurabiyelerini çalmak için senin odandan kaçarken kullandığın muhtemel yolu seçiyorum.
Mom, I'm retracing the steps of how you might have snuck out of your room and stolen Nana's cookies.
Aslında, daima iki adım önde olan biri.
In fact, he's always two steps ahead.
Basamaklar.
Steps!
Sonra mağrurca ayağa kalkar ve ileriye gider.
And then he arrogantly steps forward!
Hücresinin merdivenlerinden düştü.
He fell down the steps into his cell.
Basamakları geçme.
Don't go past the steps.
Atacağımız adımları çok dikkatli seçmeliyiz.
We have to think very carefully about how to navigate these next steps.
Ama başka birinin o basamakları tırmanıp o tahta oturmasına yardım edeceksin.
But you could help another climb those steps and take that seat.
ABD topraklarına adım atar atmaz kadının güvenliğinden ekibimiz sorumlu olacak.
Our team will be responsible for her security from the second she steps onto US soil.
Ayaklarımız onun adımlarıyla dans ettiğinde inanılmaz olacak.
It will be unbelievable when our feet dance to his steps.
Onların adımları kopyaladığını gördünüz sadece.
You only saw that they had copied the steps.
# Umarım adımlarım durmaz. #
Hope my steps don't halt
# Zafere birkaç adımım kaldı. #
Yes! Just a few steps away
Ve seni tamamen anlıyorum ama ağırdan alacağımızı konuşmadık mı?
And I totally get that, but didn't we also talk about taking baby steps?
Bu elemanın sahip olduğu yeteneklerin su götürmez olduğunu kanıtlamaya çalışsaydık?
What if we took steps to present this individual in a tight such that his talents were undeniable?
Bu adımları doğru bir şekilde takip etmelisin.
You must follow these steps precisely.
- Beyler burada adımlarınıza dikkat edin.
Watch your steps right here, guys.
Bazen merdivenlerde kukla şovu yapıyorum.
Yeah, I do puppet shows on the steps sometimes.
Ufak adımlarla unuttun mu?
Baby steps, remember?
Bu merdivenleri hatırlıyorum.
I remember these steps.
Joe'yla aynı boyutta bir adamdı, ama ringe adım attığında inanılmaz kol genişliği, yetişme kabiliyeti ve hızı sayesinde... 2 metre görünüyordu.
A man the same size as Joe, but when he steps into a ring, he looks 6'6 " because of his extraordinary Wingspan and reach and speed.
Biz çalışırsak gelir, nereye gittiğimizi bilmeden, ileri gidersek gelir.
It comes when we are out working, without knowing where we are going, constantly taking steps forward.
Yollarının kesiştiği bir yeri buluruz belki.
Isaac and Soren's steps over the last few days, see if we can find a point of intersection?
- Aynı yoldan geri dönelim.
We have to go back. We retrace our steps.