Subaylar перевод на английский
1,670 параллельный перевод
General Miles, beraberinde yepyeni subaylar getirdi.
General Miles brought with him an entirely new staff of line officers.
Siz tanıdığım en başarılı süvari subaylarından birisiniz... ve sizin bu orduya sağladıklarınız paha biçilmez.
You are one of the finest cavalry officers I have ever known and your service to this army has been invaluable.
Paris, köylü kızları beceren Çinli subayların eski fotoğraflarından çok daha fazlasını gerektiriyor.
Paris is demanding something more than the same old photos showing Chinese cadres screwing peasant girls in the rice paddies.
Üretimin aksaması falan, buradaki bazı subayların umurlarında bile değil. Bunu anlamalısın.
You need to understand that some of the officers here don't give a damn about production.
Terfi hak eden subaylarım var,... özellikle William Lawford.
I have officers deserving commissions, notably William Lawford
Bütün subaylarım centilmendir.
All my officers are gentlemen.
Harekat amiri Miles O'Brien dahil birinci subaylar iki gün önce Atılgan ile geldiler.
The first officers, including Chief of Operations, Miles O'Brien, arrived two days ago on the Enterprise.
Bilim ve Tıbbi subaylarımızdan haber var mı?
Any word on our science and medical officers?
Yıldız filosu subayları olarak her zaman en uygun ortamlarda hizmet veremeyiz.
As Starfleet officers, we cannot always serve in an ideal environment.
Subaylarım, Bajor mühendisleri, tüm aileler gezi güvertesinin dükkan ve hizmetlerine bağımlılar.
My officers, the Bajoran engineers, all their families depend on the shops and services of this Promenade.
Sanırım Yıldız filosu subayları ellerini kirletmeye alışık değildir.
I suppose Starfleet officers aren't used to getting their hands dirty.
Tıp ve bilim subaylarımız gelmek üzere ve ben çok eski bir dostu yeniden görmek için sabırsızlanıyorum.
Our medical and science officers are arriving, and I'm looking forward to a reunion with a very old friend.
Yıldız filosu subaylarının aile istemediklerini duymuştum hayatlarını karmaşıklaştırırmış.
I heard Starfleet officers don't want families because they complicate their lives.
Kumandan, Yıldız filosu subayları şerefli olmalarıyla tanınırlar ve sizin şerefli bir adam olduğunuz kanısındayım.
Commander, Starfleet officers do have the reputation of being honourable and I judge you to be an honourable man.
Kira ile istasyondaki bütün Bajorlu subayları.
Kira and every Bajoran officer on this station.
Tüm kıdemli subaylar. Hemen operasyon merkezine gelin.
All senior officers report to Ops immediately.
"Kıdemli subaylar operasyon merkezine."
"Senior officers to Ops."
Bajor ile Yıldız Filosu subayları birbirleriyle o kadar çok konuşmaz.
Bajoran and Starfleet officers don't socialise that much.
- Tüm subayların aklından geçeni :
- What every officer has thought :
Üst subaylarım beni bilgilendiriyordu.
I was being briefed by my senior officers.
Ben Kumandan Benjamin Sisko ve üst düzey subayların adına -
I am Commander Benjamin Sisko and on behalf of my senior staff officers -
Eminim siz Yıldız filosu subayları bunu kesinlikle büyüleyici buluyorsunuzdur, ama ben Bajoryalı bir yöneticiyim.
I'm sure all you Starfleet explorers find this absolutely fascinating, but I'm a Bajoran administrator.
Bütün kıdemli subaylar da kayıp olabilir.
All of the senior officers may be missing.
Yıldız Filosuyla çalışan Bajorlu subaylar nerede?
Where are the Bajoran officers who work with Starfleet?
Siz yıldız filosu subayları aletlere çok bağlısınız.
You Starfleet types depend on gadgets.
Subaylarınız bir süre bizim misafirimiz olacak.
Your officers will be our guests for a while.
Bütün Yıldız filosu subayları onu selamlıyor.
All those Starfleet officers greeting him.
Endişemiz sorumluyu bulmak değil ama subaylarımızı kurtarmak.
Our concern is not to assign blame but to recover our officers.
Subaylarınızın Kaçış planını izleyip buluşma noktasına gelmemelerini gerçekten garip bulduk.
We find it strange that your officers should follow the escape plan and then fail to make the crucial rendezvous.
Önce, subaylarınız ışınlayıcıda kaybolmuş gibi davrandınız, sonrada bizden yardım istediniz ve yaptıklarımızı ortaya çıkardınız.
First, you pretend to lose officers during transport, then you ask us for help and get us to expose our operatives.
Subaylarım nerde?
Where are my officers?
Mesele kayıp olan subaylarımız.
The matter of our missing officers.
Kıdemli subaylar daima birlikte yemek yerler.
Senior officers always dine together.
Benim tarifime uygun bir subayları yoktu.
They had no officer that fit my description.
Hafıza kayıtlarım Omicron Theta karakolunda Yıldız Filosu subaylarınca devreye alınmamla başlıyor.
My memory record begins when I was activated by the Starfleet officers on the Omicron Theta outpost.
Ama en iyi subaylarımdan birini gereksiz bir tehlikeye atmak istemiyorum.
But I don't want one of my best officers in unnecessary danger.
Ben, tabiki gezegeninize gitmek üzere yolda olacağım ancak sizi en tecrübeli subaylarımın güvenli ellerine bırakacağım.
I, of course, shall be on my way to your homeworld, but I'll leave you in the hands of my most experienced officers.
Omicron Theta'da beni çalıştıran Yıldız Filosu subayları bir android olduğumu, insan formunda bir makineden ibaret olduğumu söylediler.
The Starfleet officers who activated me on Omicron Theta told me I was an android, nothing more than a machine with human form.
Bu ona Yıldız Filosu subaylarına numara çevrilmeyeceğini öğretir.
It'll teach him not to go round cheating Starfleet officers.
Kıdemli subaylar, lütfen Kaptan'ın hazırlık odasına gidin.
Senior officers, report to the Captain's ready room.
NATO'dan gelen subaylar şu anda burada komutanım.
The guest officers from nato are visiting, sir.
Beyaz subaylarımızla özel bir arkadaşlık bağı kurduk, çünkü hepimizin ülkemizi oluşturan ideallere inandığını fark ettik.
We forged a special bond of friendship with our white officers... realizing that all of us believed in the ideals. that forged our country.
" Atılgan'ın subayları ve tayfası olarak, bizler -
" We, the officers and crew of the U.S.S. Enterprise,
Kıdemli subayları tanıştırdım.
I introduced you to Worf and the other senior officers.
Yarbay, kıdemli subayları topla ve kırmızı alarm ver.
Commander, assemble the senior staff and go to red alert.
Manchu subaylarının sonuncusu mu?
The last decorated Manchu officer?
Ateşkesin sağlanması için, esir alınan Alman subaylar... beyaz bayrak altında şehirde dolaştırılıyor... teslim oldukları haberi yayılıyordu.
To achieve a ceasefire, captured German officers were dispatched across the city under white flags of truce to spread word of the surrender.
Sadece büyükelçiler ve üst düzey subaylar varlıklarından haberdardır.
Only ambassadors and senior officers know they exist.
Belki de senin gibi solucanlar en iyi subaylarını harcarken Dünya Gücü'nün hâlâ onura değer verdiğini düşünmek delilik.
Maybe it's crazy to think that Earthforce respects honor when a maggot like you can spit on its best officers.
Yoksa subayların yanına gitmeyi mi düşünüyorsun?
Don't bother the officers.
Bunların sebebi kayıp subaylarımızı, bulmakta yardım etmemeniz.
All because you wouldn't help me find my missing officers.