Sucker перевод на английский
3,030 параллельный перевод
- Salak!
- Sucker! Sucker!
Kusura bakma sersem!
Sorry, sucker.
Senin baban kim, enayi?
Who's your daddy now, sucker?
Sonra bu çaputu ateşe at ve daha güzelini al.
And then you light that sucker on fire and buy something nice. And then you light that sucker on fire and buy something nice.
O adamların seni böyle bir bokluğun içine çekmelerine izin verme.
Do not let them sucker you in to that bullshit.
- Sen anlattın, hıyar.
- That's you told, sucker.
- Enayi!
- Sucker!
Aptalımız kim?
Who's the sucker?
Büyük bir öpücüğe ne dersin, saftirik şey?
How about a big kiss, sucker?
- O yaratığı tuzağa düşüreceğiz.
We're gonna trap this sucker.
- Var. O piç kurusunu yakalayacağız.
- Yeah, we're gonna catch this sucker.
Siktir! Şişko ibnenin tekisin!
Eat me, you goddamn fat cock sucker.
Dön Ian arkanı, dön Ian göt herif.
Turn around. Turn around, sucker.
Şapşal ne yapıyorsun?
Be careful, sucker! Sorry.
Mahvediyorsun - Ama toplantısı
You ruined it, sucker.
Beceriksiz.
Sucker.
Or I turn that sucker!
Or I turn that sucker!
Ben penisi vajinanın içine sokmaya odaklanıyorum.
I'm gonna play that sucker right out.
Kendini bir halt zanneden biri geldi ve onu "TEM" diye fişledi.
Then some thumb-sucker came along and tagged him "RED."
Hangi enayi 15 sentlik içkiye 3 dolar verir?
What kind of sucker will pay three clams for a drink worth 15Ã ‚ Â ¢?
Enayi.
Sucker.
Rüyanda görürsün, salak şey.
Oh, you wish, sucker.
Koluna kart sakladın geri zekalı.
You got a card up your sleeve, sucker.
Emici bir balik.... kendi kendini büyük ve iri baliklarin üzerine yapistiran ve onlarin yemek artiklari ile beslenen.
A sucker fish, that attaches itself to the younger belly of a big fat city, and feeds off its leftovers. Parasites.
- Siz de emici bir balik misiniz, Mr. Cruz?
- Are you a sucker fish, Mr. Cruz?
Şimdi ateşle onu!
Shoot that sucker!
Görüşürüz, göt.
See you, sucker.
Doğrusu ben sadece bir zavallıyım.
Basically, I'm just a sucker.
En büyük zavallının ben olduğumu sanıyordum.
And I thought I was the biggest sucker.
Kapı beni kendine çekiyor ve içinden vızıIdayarak hızlıca geçiyorum
I'm now whizzing through this sucker, like if it was nothing, I'm flying through it.
Jimmy, insan iten şerefsizin birisin sen!
Jimmy, you sucker-punching piece of shit.
Seninle birlikte yatırım yapan bir salak bul ve kaybettiğin parayı patronuma geri öde.
Find a sucker to invest with you so you can pay my boss back the money you lost.
Aslında ben sana 32 milyarlık...
I actually think I found a sucker...
Anlaşmayı hangi zavallı enayi ile yapacaklar çözemedim ama durdurmamız gerek.
I still can't figure out who the poor sucker is they're making the deal with, but we gotta stop it.
Seni zavallı salak!
You sorry sucker!
Bu çocuğa karşı zayıfım.
I'm a sucker for the kid.
Neden ben buradayım da, bu teknenin kaptanı değil.
Why I'm still here and the sucker who was driving this boat isn't,
Bizim orada bunun gibi adileri sorgusuz sualsiz elektrikli sandalyeye oturturlardı.
Back home a cock-sucker gets the chair, no questions asked.
Elveda, sünepe.
So long, sucker.
Enayi ve bir hedef.
A sucker and a target.
Bilirsin, kadınlar konusunda berbatımdır.
You know that I'm a sucker with women.
* Sökeceğiz damını buranın * * Sökün damını buranın *
# Tear the roof off, We're gonna tear the roof off the mother sucker # # Tear the roof off the sucker #
Bu güzel bilekliği ancak aşık bir ahmak takabilir.
This charm bracelet looks like what some sucker in love might wear.
Hadi, şu enayiyi çıkaralım!
Come on. Let's get this sucker off.
Çünkü senin fos olduğunu anlayacak, Brenda gibi.
Because she'II realize you're a sucker, kind of like Brenda did.
Bu enayide neredeyse delik açıyordun.
You almost holed that sucker.
Sadece katilin bu şekilde gelip sana habersizce vuracağını düşünmemiştim.
I just never expected her killer to come around and sucker-punch you like this.
Ahşap paneller ve çoklu fincan saklayıcılar için deli oluyordum.
I was just, um, a sucker, you know, - for wood paneling and multiple couple holders. - Yeah?
Şuan da bile seni parmağında oynatıyor.
'cause she's... Playing you for a sucker.
O adi şerefsizi sayamayacağım kadar çok kovaladım.
I've chased that little sucker off More times than I can count.
* Sökün damını buranın, sökün damını *
# The mother sucker Tear the roof off the sucker #