Suicide перевод на английский
12,363 параллельный перевод
- Bir kişiyi intihara sürükledin!
You drove a man to suicide!
"Sistemic davasının açılış konuşması sırasında Anayasa mahkemesine intihar saldırısı düzenlemelerinden saatler önce."
Hours before their planned suicide bomb attack on the state supreme court during the opening remarks in the Sistemics'trial.
Bu yıl yakın köylerle birlikte altı çiftçi intihar etti.
This year six farmers committed suicide in the neighbouring villages
İntihar ediyor sanki.
Sounds like suicide.
Onları kitle intihar için kandırdın.
You tricked them into mass suicide.
Mason arayıp yine intihardan bahsetmeye başladı.
He phoned and started talking about suicide again.
Protesto sonrasında görüşmek için şirkete gidip acil çıkış merdiveninde intihar etmiş.
After discussing wage problems with the company after a protest. He tried to committed suicide in emergency exit.
Bilinci kapalı olduğu için intihar etme nedenini bilemiyoruz.
Now he's unconscious, so we can't figure out why he attempted suicide.
İşleyişi biliyorsun, biz de sizin gibi çalışıyoruz.
Our staff know what they're doing too. There is other work to do besides focusing on a suicide case.
Ortada bir intihar var diye herkesi kodese mi tıkayım?
Just because there was a suicide, should I put everyone in jail?
Adam intihar etti.
He attempted suicide.
Adamın biri şirketin acil çıkış merdiveninden kendini aşağı atıyor.
A man attempted suicide at a conglomerate's headquarters.
Önce niye atladığını ortaya çıkarsın da sonra tazminata ya da uzlaşmaya baksın!
You need to know why he attempted suicide to know whether it is compensation or not.
- Basit bir intihar vakası değil mi zaten?
It's just simply a suicide case.
İntihardan önce dövüldü sanırım.
Before he suicide there was an assault incident.
Şoför Bae intihar etmedi.
Driver Bae didn't try to commit suicide.
Siz intihar etmiş gibi göstermeye çalıştınız.
You guys made it look like he attempted suicide.
Simpson adım adım intihara gidiyor... Ellerini bırakıp 540 crankflip ( dönme ) yapıyor.
Simpson's setting up for his signature suicide no-hander 540 crank-flip!
İntihar gibi görünmesi için mi?
So it would look like a suicide?
Düzmece bir intihar.
A bogus suicide.
Kendini öldürerek onun cinayet işlemesini engelledi mi?
It prevented his murder by him committing suicide?
Otopsi sonuçlarımı incelemek için zamana ihtiyacım var. Çünkü, şu an itibariyle... hala Arthur intihar etmiş gibi görünüyor.
I need time to review my autopsy results, because, as of right now, it still looks like Arthur committed suicide.
İntihar etmemiş miydi?
Soon Ae never committed suicide?
O kadar iyi gizlemiş ki intihar gibi görünüyordu.
He had disguised it so well to look like she committed suicide.
- Fakat bu bir intihar!
- But this is suicide!
Artık çocuk değiliz. Her şey değişti.
Listen, if you all want to go on a suicide mission, that's your problem, buddy.
Bu bir intihar.
It's a suicide.
Basit bir, intihara benziyor.
Here's nice to a uh, nice and simple suicide.
Basit bir intihar için çok karışık, değil mi?
Well, so much for the simple suicide, huh?
Bu kadın intiharın eşiğinde bir uyuşturucu bağımlısıydı.
This woman was a drug addict on the verge of suicide.
İntihar etmek için değil.
Not for suicide purposes.
Bugün önceden Secretariat'ın intihar ettiği sahneyi çekeceğiz. Ama şimdi sevgilisi "İnti Har" ile balık tutma deliğinde yüzdüğü sahne oldu.
Today we're filming what used to be the scene where Secretariat commits suicide, but is now a scene where he swims in a fishing hole
Öyleyse neden intihar etti?
So why the suicide?
Annem sürgünde intihar ederken izlemekten başka bir şey yapmadın.
Why you! When mother committed suicide during exile, you did nothing but watch.
IED'ler, EFPS, intihar bombacıları,
IEDs, EFPs, suicide bombers, death squads.
Lütfen bu gece bir kâfir yüzünden intihar etme.
Please don't commit suicide by heretic tonight.
Kendi ölümüme giderek.
By going on a suicide mission.
Bu bir intihar görevi ama.
It's a suicide mission.
Böylece onu öldürüyor ve intihar süsü veriyor.
- So... - So he kills him and makes it look like a suicide.
Adli Tabip, Kaleb'in cinayetinin tertip olduğunu düşünüyor.
Now, the M.E. figures out that Kaleb's suicide is staged.
Buradaki tek adamım komada. Ve sen gelmiş intiharla oyun oynamamı istiyorsun benden.
And now you want me to dabble in suicide.
Birisi intihar etti.
There's been a suicide.
Evet. Korkunç bir şey, intihar.
It's a terrible thing, that, suicide.
İntihar olduğunu duymuştum.
I heard it was a suicide.
İçlerinden biri gazı getirip intihar etmiş olabilir mi?
One of them bring the sarin in and then commit suicide?
- Ölüme gidiyorsun.
You're on a suicide mission.
Biri bu adamları NZT'leri için öldürüyor.
This isn't a suicide. Someone's killing these guys for their NZT.
Mekan, intihar gibi gözükmesi için ayarlanmış ama bence Eli ve Jay'i öldüren kişi aynı.
It's set up to look like a suicide, but I think the same person killed Eli and Jay.
İntihar ve...
Suicide and...
Tesisat hala calisiyor... Intihar mi cinayet mi?
He too has a heart that beats... ls this a murder or a suicide?
En popüler yer
Oh, St. Vincent is the second most popular place to commit suicide in the country.