Sunuz перевод на английский
507 параллельный перевод
Yanılmıyorsam siz de bize mesaj yollayan Isaac Gilmore'sunuz.
Unless I'm mistaken, you're the Isaac Gilmore who alerted us.
Tanışıyor sunuz?
You know him?
- Demek Bayan Carleton Random'sunuz?
- You're Mrs. Carleton Random?
- Öyleyse bay Scrooge'sunuz.
- Then you're Mr. Scrooge.
Tanrı aşkına siz neden bahsediyor sunuz?
What on earth are you talking about?
Araziyi kimden satın alıyor sunuz?
But from whom do you buy the land?
Ne kadara satın alıyor sunuz?
How much do you pay for it?
Ne diyor sunuz, Doktor?
What about it, Doctor?
- Mösyö Laszlo'sunuz, değil mi?
- Monsieur Laszlo, is it not?
Siz Sherlock Holmes'sunuz değil mi?
You're Mr. Sherlock Holmes ain't you?
Yüz yıl içinde yüz öğrenci fakat.. düşündüğünüzde siz de yalnız olacaksınız bu denklemi bulan kişi gibi Newton gibi diyelim ki Galileo'sunuz.
In one hundred years one hundred students but when it is time for you to think you, too, will be alone like the author of this equation like Newton let us say your Galileo.
Bak hele, siz Sherlock Holmes'sunuz, değil mi?
I say, you're Sherlock Holmes aren't you?
- O zaman siz Bay Coombe'sunuz.
Then you're Mr. Coombe.
Beni öldürmek mi istiyor sunuz?
You want to kill me?
Baines'in beni yürüşüye götürmesine niye izin vermiyor sunuz?
Why don't you let Baines take me for a walk?
Siz Miyako Saijo'sunuz!
You're Miyako Saijo!
Omi ilinden Efendi Genjuro'sunuz, öyle değil mi?
You are Master Genjuro of Omi province, are you not?
Siz Baba Pinillos'sunuz.
It's Daddy Pinillos.
Saatler konusunda nasıl bu kadar emin olabiliyor sunuz?
What makes you so certain about those hours?
Neden onunla bu kadar ilgileniyor sunuz?
Why are you so interested in him?
Çok beğendiyseniz, niye bir şey yapmıyor sunuz?
If you're sweet on them, why don't you do something about it?
Ne düşünüyor sunuz?
Couldn't you hear us calling?
Siz Mr. Vinton'sunuz, New York'tan.
You're Mr. Vinton, from New York.
- Siz Bay Balestrero'sunuz tabii? - Evet.
- You are Mr. Balestrero, of course.
Siz neden bahsediyor sunuz?
What are you talking about?
Siz Bradley Taylor'sunuz?
You are Bradley Taylor?
Ne düşünüyor sunuz?
What do you think?
Ben Eva, Eva Kent ve siz de Joe'sunuz, değil mi?
I'm Eva, Eva Kent and you are Joe, aren't you?
Nereye gidiyor sunuz?
Where're you going?
- Siz Bay Ramiro'sunuz.
- You are Don Ramiro.
Nereye gidiyor sunuz?
Where are you going?
Sizler Kont ve Kontes von Droste Schattenburg'sunuz.
You are the Count and Countess von Droste-Schattenburg.
- Neden koşuşuyor sunuz?
- Where are you running to?
Elena'ya olan aşkımın uğruna, Her durumu kabul edeceğim. - Ama nerede yaşamamı istiyor sunuz? Cantù Cermenate'temi?
Because of my love for Elena, I'll accept any imposition but where do you want me to live?
Paolino, annen ve sen bu akşam ne yapıyor sunuz?
Paolino, what are you and your mother doing this evening?
Siz muharip 29'sunuz!
You guys are the fighting 29th!
Nereye gidiyor sunuz?
Where you going?
Neden bir kere denemiyor sunuz?
Why not give it a try?
Buna ne ad veriyor sunuz?
What would you call it?
- Ne istiyor sunuz?
- What do you want? - Who is it?
Neden biraz sessiz olup, çocuğu tehdit etmeyi bırakmıyor sunuz?
Why don't you keep quiet and stop threatening the child.
Siz Bay Dino'sunuz değil mi?
You are Mr. Dino, yes?
- Ne istiyor sunuz?
- What do you want?
Ne istiyor sunuz?
What do you want?
Siz şeye yazan Bay Scott'sunuz...
Oh, you're the Mr Scott that writes in the...
Gerçek bir Robin Hood'sunuz.
A real Robin Hood.
Siz Bayan Vonbraun'sunuz.
You are Miss Von Braun
Siz Alfonso'sunuz.
You're Alfonso?
Bana inanmıyor sunuz!
You won't trust me!
Peki siz ne düşünüyor sunuz?
Well?
Neden tüm bunları benim için yapıyor sunuz?
Why do you do all this for me? Why?