Super перевод на английский
15,291 параллельный перевод
Tekrar bir süper asker serumu yaratmış olamayabilirim fakat emeklerim çok da boşa çıkmadı.
I may not have been able to recreate a super soldier serum, but my efforts were not without results.
Bir süper asker serumu yapmakta başarısız olmuş olabilirim fakat babam bunu başardı.
I may have failed to perfect a super soldier serum, but my father succeeded.
Gerçek bir süper askere karşı başarılı olamazsınız.
You will not fare well against a real super soldier!
Bu odada tek bir süper asker var, o da sen değilsin!
There's only one super soldier in this room, and it ain't you!
- Süper asker serumu!
- The super soldier serum!
"Kendi çabanla çok başarılı bir ortodontist olacaksın."
"You will be a super successful orthodontist with your own practice."
Kendi çabanla çok başarılı bir ortodontist olacaksın.
You will be a super successful orthodontist with your own practice.
Öylesine bir parti olsun.
Let's keep it super casual.
Zil zurna sarhoştum.
I was super drunk.
" Kate, işin aşırı dandik, sadece gece kulüplerinde eğleniyorsun, bir gün en iyi iki arkadaşınla mutlu bir saat geçireceksin ve o iki arkadaşın kola sipariş edecek, sen de onların hamile olduğunu, çocukları olacağını anlayacak ve artık Tako Salısı için zamanları olmadığını,
"Your job is super lame and your fun is just organized clubs, " and one day you're gonna get happy hour " with your two best friends
Belki de aşırı mutlu.
- Well, maybe she is super happy.
Sen de öyle, tek fark şimdi kasların müthiş olmuş.
- Same for you, except you are super ripped now.
Benim için çocuk oyuncağı.
- Oh, it's super easy for me.
- Anladım. - Tek bir kısa soru.
- Just, like, one super-quick question.
- Çok sert, bu arada. Kendi çabanla çok başarılı bir ortodontist olacaksın.
You'll be a super successful orthodontist with your own practice.
Ben süper randevulaşmaya değerim.
I'm super date-worthy.
Yani, şu ana kadarki ilişkilerimden çok daha farklı ve hepsi baya kötüydü. - Onlardan kötü olamaz, değil mi?
I mean, it's different from any other relationship I've ever been in, and they've all been super bad, so it can't be that bad, right?
Bilmiyorum. Çünkü o, bilirsin, süper yakışıklı ve muhteşem biri, aynı zamanda aşırı havalı ve genital kılları bile çok iyi.
I don't know, because he's, you know, super handsome and amazing and a super-cool guy who's rich and has amazing pubes.
- Evet. - Hiçbir sorun yok.
I'm super cool.
Ne? Radyoaktif örümcek, Gizli uzaylı teknolojisi, Süper-asker serumu...
Radioactive spider, secret alien technology, super-soldier serum...
- Hatalar olur, süper dâhilerde bile.
Mistakes happen, even to super geniuses.
Onun yerine Super-C Quencher ister misiniz?
How'bout a Super-C Quencher instead?
Süper-kötülerden bahsetmişken, bugün babamı sormuştun sonra bir saat boyunca ortalarda yoktun.
Speaking of super villains, you asked about my father today and then you disappeared for an hour.
Bu kod ya çok basit ya da çok yüksek derecede karmaşık.
It's either super simple or enigma-level complicated.
Branşım tiyatro olacağı için çok heyecanlıyım.
Super psyched about changing my major to theater.
Çok eğlenceli görünüyor.
Oh, that sounds super fun.
Her yerden IP adresi var, ama Rawdon'ın şu an bulunduğu Virginia'daki hapishaneden yok.
The IP addresses are from all over the state, but none from Virginia super Max prison where Rawdon currently resides.
Aşırı doluyum!
I'm super-charged!
Etkilendi mi?
Was she super touched?
Önemli bir doktora göre yazısı çok güzel.
For a big doctor, his handwriting is super legible.
Evet, bütün herifler süper sarhoştu. Yani?
Yeah, all the guys were super drunk.
Ashley, Başkomiser seni arıyor.
Hey, Ashley, the Chief Super's looking for you.
- Bayağı önemli olsa iyi olur dostum.
Ugh, it'd better be super freaking important, dude.
Tanrı'nın Eli. Bir süper silah.
"The Hand of God" - - a super weapon.
Süper bir kötü olmazsa süper bir kurtarıcı da olmaz.
Can't be a Super Savior if you don't have a Super Villain.
Yeni süper polis takımın.. .. ve yeni kanunsuz takımınla.. .. daha da güçlenecek olman.
What, with your new unit of super cops and the new team of vigilantes you're going to be recruiting,
Ve Firestorm, Jefferson Jackson ve ben Martin Stein'ın birleşiminden oluşmuş süper güç.
The merged super form of Jefferson Jackson and myself, Martin Stein.
- O beni ayarttı. İnsanların önünde süper güçlerinizi kullanmak gibi hatalarınızı mı?
- All wrong, as in violating our policy of not using super powers in front of people?
Nükleer silahları olan soykırımcı faşist bir güçten daha kötü ne olabilir?
What could be worse than a genocidal fascist nuclear-armed super power?
O süper liberal okulda mı?
Is it at that super crunchy school?
Oh, evet, acayip hastayım.
Oh, yeah, I'm super sick.
Ben de.Süper olgunuz.
Me, too. We're super mature.
İnek beynin seni çok seksi yapıyor.
Your geek brain makes you super hot.
Kısacık 5 yıldan sonra Blair geylikten süper geyliğe terfi etmiş.
Wow, five short years, And blair's gone from gay to super gay.
Çok komik, çocuklar.
Super funny, guys.
Oldu o zaman, ben lavaboya gidip fondötenimin birazını sileyim de iyice bitap görüneyim.
Okay, I'm gonna go in the bathroom and rub off some of this under eye concealer so I look super beat.
- Videoların çok komik be dostum.
- Super funny vids, man.
Bir sürü süper karışık formu sunacağız, onlar da...
We have to submit a bunch of super-complicated forms,
Çok meşguldüm.
Oh, I've been super busy.
Evet onlar çok tatlı.
Yeah, they're super cute.
Çok müthiş seksiydi.
She was... she was super hot.