Sırayla перевод на английский
1,907 параллельный перевод
Üstelik bu sırayla olması da gerekmiyor.
Not necessarily in that order.
Sırayla çıkıyoruz.
We're lining up.
Bunları kronolojik sırayla gösterebilir misin?
Can you arrange these shows in chronological order?
Bu yüzden sırayla adınızı söylemenizi istedim.
That is why I've asked you to go around and tell me your names.
Her şey sırayla.
One step at a time.
Bence sırayla en kötü ilişkimize ait hikayeyi anlatıp rahatlayalım.
i think we should all go around and tell our worst relationship story and then get past it.
Benim düşüncem, araştırmama bir takım olarak devam edelim Cooper-Smoot - alfabetik sırayla - ve Nobel ödülünü kazandığımızda, tekrar en tepede olursunuz.
My thought is we continue my research as aeam- - you know, Cooper-Smoot, alphabetical- - and when we win the Nobel Prize, you'll be back on top.
Anlaşılan sırayla birbirlerini şaşırtıyorlar.
SOUNDS LIKE THEY TAKE TURNS SURPRISING EACH OTHER.
Hadi, sırayla arkadaşlar.
Come on, one at a time, folks
Pekala, hepimiz buradayız, neden sırayla Alan'ın kendimiz için ne ifade ettiğini söylemiyoruz?
All right, well, uh, now that we're all here, why don't we take turns saying something about Alan and how much he means to us.
Oğluna sırayla tecavüz ederlerken iyi vakit geçiriyorlarmış sonra karısına tecavüz etmeye başlamışlar.
They had a good time taking turns with his boy and then taking turns on top of her.
Sektörlerden birini bir süre kapatabilirsek, Ninja gibi hızlı olabilirsek, tekrar eski haline döndürmeden sırayla ilerleyip... onlar ne olduğunu anlamadan bu işi halledebiliriz?
Okay, we can shut them down one sector at a time, so, as soon as the ninjas go through sector 1, we bring it back up, then we can go to the next and then we go to the next.
Sırayla gidip besleriz.
We'll bathe and feed him.
Beni öldürüp, tecavüz edeceksen lütfen bu sırayla yap.
If you're gonna kill me and rape me, please do it in that order.
Hayır birkaç tanesini sırayla açmam gerek.
No. I have to do a few flicks.
alfabetik sırayla, alkışımla başla!
alphabetical order, on my clap!
Bu gruplar birbirlerinin üzerinden atlayarak sırayla bize ateş ediyorlardı.
There and then you'd be hit from Another clump, and I believe That bands were working us
Yalancılar hikâyelerini sırayla ezberden okur.
Liars rehearse their stories in order.
Biliyorsunuzdur, Bay ve Bayan Peterson akşam yemeği için sırayla evde bulunurlar.
Mr. And Mrs. Peterson kind of take turns coming home for dinner, you know?
Planladığımız gibi. Sırayla tamam mı?
As per plan.. one by one..
Masadaki herkes sırayla hangi yıl doğduğunu söylesin.
Go around the table, and everybody says what year they were born.
İşte böyle, sırayla girin.
That's it, stay in line.
Söylediklerine göre yalnızca tek odaya paraları yetmiş... O yüzden dönüşümlü olarak her gün sırayla yerde yatıyorlarmış.
Said they could only afford the one room, so they rotated, taking turns on the floor.
Her şey sırayla.
Wait. First things first.
Sırayla, kızlar.
All in good time, babes.
Sırayla çalışan katiller ama bu bahsettiğin gibisini duymadım.
You know, like, uh, thrill-killers taking turns, but nothing like what you're describing.
Bunu yapacaksak sırayla yapacağız.
If we're going to do this, we're going to take turns.
Sırayı koruyun ve sırayla teması kaybetmeyin.
Hold your line, and do not lose contact with the wall.
Sonunda, Linne Derneği'nin kıdemli üyeleri... En adil olanın iki teorinin de kısa birer özetinin sırayla okunması olduğuna karar verdi. Bu, Londra'da, Burlington House'da dernek toplantısı sırasında yapılacaktı.
In the end, the senior members of the Linnean Society decided that the fairest thing was for a brief outline of the theory from each of them to be read out one after the other, at a meeting of the society here in Burlington House, in London.
- Her şey sırayla. Ama önce canını alacağım.
But I'm gonna kill you first.
Pekala, herkes sırayla.
All right, one at a time.
Ninja gibi hızlı olabilirsek, tekrar eski haline döndürmeden sırayla ilerleyip... onlar ne olduğunu anlamadan bu işi halledebiliriz?
SO AS SOON AS THE NINJAS GO THROUGH SECTOR ONE, WE BRING IT BACK UP. THEN WE CAN GO TO THE NEXT AND THEN WE GO TO THE NEXT...
Yapacağınız şey şu. Birbirinize sırayla dokunacaksınız.
So what you do put one hand on each other...
- Alfabetik sırayla.
- Alphabetical.
Francine, Buckle'ın evine gitme! Sırayla Yarasa Çocuk'u tekmeleyebiliriz.
I bet you $ 500 I can get the ball in the cup.
Sırayla, birlikte olduğum partnerlere gidiyorum. Kaptığım cinsel hastalıkları onlara bildirmek için.
I've been making the rounds, informing my partners of the various STDs I've contracted.
Evet, sırayla araba kullanmayı kim sevmez?
Yeah, well, who doesn't love a carpool line?
Herkes sırayla tabutuna Wild Turkey marka viski dökmüştü.
Everybody took turns pouring Wild Turkey Whiskey into his coffin.
Ve hayatlarımız yeniden başlasın, biri senin yerini alana dek, sırayla!
And then we will live on for ten more years... or even more... Until you pass the legacy on to someone else.
Sırayla gelin. Herkese servis yapacağım.
Everyone in a line please. I'll serve you
Hepsi sırayla hallolacak, tamam mı?
One thing at a time, okay?
Sonra sırayla bebekleri tutup onlara bu yepyeni bebek bezlerini giydirmeyi çalışırız.
And then we can take it in turns holding the baby and practice putting on one of these new, fangled modern nappies.
Bu albatros yavrusu için köpekbalıklarının sırayla saldırısına karşı imkansız bir mücadele gibi görünebilir ama büyük çoğunluğu açık okyanusta yaşamayı başarır.
For these albatross chicks, running the gauntlet of sharks may seem an impossible challenge, but the vast majority make it to a life in the open ocean.
Hepsini rastgele bir sırayla diz.
- Mm-Hmm. - Go put them all in random order.
Güzelce ve sırayla.
Nice and orderly.
- Hangi sırayla olduğunu unuttum
- I don't remember which order it happened. - [Beeps Twice]
Her şey sırayla.
You've got the order wrong.
İnanman için sırayla söylemelisin.
You have to say it in order to believe it.
Biz de burada sırayla balon şişiriyorduk.
We're all over here taking turns blowing bubbles.
Gelmeni ve sırayla okumamızı istiyor.
She wants you to come in. She wants us to take turns reading.
Sırayla konuşsak daha iyi olacak.
We could try to communicate!