Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ T ] / Tanırdım

Tanırdım перевод на английский

2,181 параллельный перевод
Olağanüstü insanlardı! Özellikle değil buradaki diğer insanlar kadar tanırdım.
They were like any other family here.
Ben tanırdım onu, Horatio.
I knew him, Horatio.
Ben olsam ona biraz zaman tanırdım.
I'd give hersome space right now.
Eşini ve çocuklarını tanırdım.
I knew his wife and his kids.
Ama eşini tanırdım.
No. But I knew his wife.
Anson Arterberry neredeyse... 25 yıldır tanırdım.
I've known Anson Arterberry for... I don't know, maybe 25 years.
- Tanırdım.
- I would know the brother.
Ve refah içinde yaşasaydı, zengin bir kadın olsaydı, sana biraz özgürlük tanırdım.
And were she prosperous, were she a woman of fortune, I would allow you some liberties.
Ya onlar diğerlerine kazık atmaya çalışıyordu ya da diğerleri onlara. Marcus'u iyi tanırdım.
Either they tried to rip off the others or the other tried to rip them off.
Böyle birisini tanırdım. Ona Tony derdim.
Well, the guy that I knew like that, I used to call him, um, Tony.
Eskinden Hulme Caddesinde yaşayan bir kadın tanırdım.
I used to know a woman who lived on Hulme Street.
Hulme caddesinde yaşayan bir kadın tanırdım.
I knew a woman who lived on Hulme Street.
Eskinden Hulme Caddesinde yaşayan bir kadın tanırdım.
I knew a woman who lived on Hulme Street.
Onu tanırdım.
I knew her.
Anneni oldukça iyi tanırdım çok güzeldi.
I knew your later mother quite well, she was lovely.
David'i tanırdım.
You know, I knew David.
Kent'in dükünü tanırdım.
I knew the late Duke of Kent.
Bazen onlardan nefret ederdim, ama her birini tanırdım ve şimdi onlar olmadan kim olduğumuzu merak ediyorum.
Sometimes i hated them, but i knew every one of them, and now i wonder who we are without them.
Onu tanırdım, Iggy.
I knew him, Iggy.
Horatio'yu tanırdım :
I knew him, Horatio :
Bir zamanlar Tool adında birini tanırdım.
"I once knew a man called Tool..."
Bayan Hüseyni, babanızı tanırdım.
Miss Husseini, I knew your father.
o ölü bulunmadan bir hafta önce kurbanı tehdit edip saldırdığını gören tanığımız var.
We have a witness who saw you threaten and assault the victim one week before he was murdered.
Mars'tan döndüğümde yaptırdım.
I had it done when I got back from Mars.
Hadi ama Magnus, sen de Rachel'ı tanırdın, tamam mı?
Come on, Magnus, you know Rachel, all right.
Bak, Eskiden birisiyle tanışırdım, onunla hemen yatardım... ve sadece sex, sex, sex.
Okay, I used to meet someone, sleep with him immediately, and then it was just sex, sex, sex.
Rachel'la tanıştığımda, çapkınlık formamı bir kenara kaldırdım.
I retired my player's jersey when I met Rachel.
Ben de onu seninle tanıştığım partide Boris'e tanıştırdım.
Oh, and thenI introduced her to boris at the same memorial day partywhere I met you, hank.
- Annesini tanırdım.
I knew his mom.
Seni tanımıyor olsam, bundan hoşlanıyorsun sanırdım.
If I didn't know you better, I'd think you weren't hating this.
Söyleyin bakalım, Ryan Lester'ı ne kadar yakından tanırdınız?
So, tell me, how well did you know Ryan Lester?
Onları seninle tanıştırdım ve onlar öldü.
I introduced them to you and they're dead.
Yüz tanıma programını çalıştırdım.
I ran him through facial recognition.
Hem de çok iyi tanırdım.
I would go holla at him.
Onu tanıdığımı sanırdım.
I thought I knew him.
Seni tanıdığım başka bir alkolik zavallıyla karıştırdım.
I'm confusing you with the another pathetic, drunk that i know.
Sen beni havalı müzisyenlerle tanıştırdın,.. .. ve bende seni lise öğrencileriyle tanıştıracağım.
You introduce me to cool musicians, and I will introduce you to high school students.
- Onları tanıştırdım.
- Yeah. I introduced them.
Barb'ı tanırım.Şimdi durumun büyüsüne kendi kaptırdı, ama kendine geldiğinde senden ayrılacak.
I know barb. Okay, she just got carried away in the moment, but she'll come to her senses, and she will dump you.
Bizi üniversiteden arkadaşım Wally Weaver tanıştırdı.
We were introduced by a good friend of mine from college, Wally Weaver.
Onun bana dün tanıştırdığı birine ihtiyacım var.
I need to get hold to somebody he introduced to me yesterday.
Onları tanıştırdım. Aslında onları ben ayarladım.
I introduced them, I mean, basically hooked them up.
Evet, tanıdığımı sanırdım.
Yeah, well, I thought I did.
Doğrusu, seni tanımasam, kötülükte ilk günün sanırdım.
Honestly, if I didn't know any better, I'd think this was your first day of being evil.
- Emma'yı onlarla ben tanıştırdım.
- I introduced her to them.
- Kimlerle tanıştırdın, tatlım?
- Introduced her to who, honey?
Nuremberg'e gidip Hitler'le sevgilimi tanıştırdığımı düşünsene.
Imagine going to Nuremberg and introducing my girlfriend to the Führer. Yeah, I don't think so.
Açıkça itiraf etmeliyim ki, bugünkü işi seninle tanışmak için araya sıkıştırdım.
You know, I got to tell you, I squeezed this job in today because I really wanted to meet you.
- Sizi Bayan Yamada mı tanıştırdı?
- Did Mrs. Yamada introduce her to you?
Torunumu şekilsiz İsviçreli bir şarlatanla tanıştırdı ve bu durumdan hiç memnun değilim.
he introduced my granddaughter to a deformed swiss con man, and I'm not happy about it.
Evet Dorothy, öyleyse seni neden ta Kansas'tan buraya çağırdım?
So, Dorothy, why have I called you all the way from Kansas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]