Taplow перевод на английский
43 параллельный перевод
Langley. Taplow. Milchester ve Brackhampton treni.
Langley, Taplow, Milchester and Brackhampton.
Taplow?
Taplow?
- Taplow, üst fen sınıfına geçtin mi?
Hey, Taplow, did you get your switch to science?
Taplow, seni tam 12.15'te özel derse bekliyorum.
And, Taplow, I shall expect you at the house for extra work at 12 : 15, precisely.
Senin sözünle hareket edecek değilim herhâIde Taplow.
I'm not sure I should take your word for that, Taplow.
- Bas git Taplow.
Piss off, Taplow.
- Taplow hocam.
Taplow, sir.
Taplow.
Taplow.
Taplow, sen bilirsin.
Oy, Taplow. You'll know.
- Amma yalakasın be Taplow!
You little ass crawler, Taplow!
Hadi Taplow.
Come along, Taplow.
Çok duygulandım Taplow.
I'm touched, Taplow.
Yapma Taplow.
Come on, Taplow.
Merhaba Taplow.
Hello, Taplow.
Andrew hiç geç kalmaz hâIbuki. Değil mi Taplow?
Well, it's not like Andrew to be late, now, is it, Taplow?
Geç kaldığım için özür dilerim Taplow.
Just what I wanted. Sorry I'm late, Taplow.
- Andrew, Taplow'a geç kaldın.
Andrew, you were late for Taplow.
Taplow, içeri geçip limonata alsana.
Taplow, why don't you go and get the lemonade?
Dışarı götür Taplow.
Take that outside, Taplow.
Başla Taplow.
Begin, Taplow.
Taplow, galiba benimkinden farklı bir metni okuyorsun.
Taplow, I presume you're using a different text to mine.
Tiyatro sanatının renkli taraflarıyla ilgilenmen hoşuma gitti Taplow.
I'm, I'm delighted in your interest in the more lurid aspects of dramaturgy, Taplow.
Taplow "Öğrenmenin sanatı, öğrenmeyi gizlemektir."
And, Taplow... "The art of learning is to conceal learning."
Sen değil Taplow.
Not you, Taplow.
Yapma Taplow.
Oh, come on, Taplow...
Kesin aralarına suratını sokmak isterdin, değil mi otuzbirci Taplow?
I bet you'd like to put your face between them, wouldn't you, Taplow, you little wanker?
Çok enteresan Taplow.
Very interesting, Taplow.
Bağışla Taplow.
Forgive me... Taplow, I've...
Kim verdi? - Taplow.
Oh, by whom?
- Taplow mu?
- Taplow. - Taplow?
Çünkü dün Taplow'u Frank'e seni taklit ederken gördüm.
Because yesterday, I saw Taplow doing an impersonation of you for Frank.
Taplow konusunda bir şeyi açıklığa kavuşturmak istedim.
I want to make something clear about Taplow.
Taplow'un hediyesini masada bırakmışsın.
You left Taplow's present behind.
Taplow, çocuklar.
Taplow, boys.
Hoşça kal Taplow.
Good-bye, Taplow.
Aferin Taplow.
Well done, Taplow.
Taplow'da öğle yemeğine geldi.
She came to lunch at Taplow.
Söyle Taplow.
Go on, Taplow.
Evet Taplow?
Um... Well, Taplow?