Tara перевод на английский
4,131 параллельный перевод
Sonra birdenbire Tara ortaya bir iddia attı. Güya ondan faydalanmışım. Çalışma ortamı çok kötüymüş.
Next thing I know, Tara makes a claim, says I took advantage of her, it was a hostile work environment.
Şu Benny ve Tara olaylarından dolayı benim kötü adam olduğumu düşünüyor.
Between this Benny and this Tara thing... I think he thinks I'm the bad guy here.
Selam, Tara.
Hi, Tara.
Duydun mu bilmiyorum ama mucizevi bir şekilde Tara Little itfaiyeden ayrıldı ve senin hakkındaki ifadesini geri çekti.
I don't know if you've heard, but miraculously, Tara Little has quit the fire service and recanted her testimony against you.
Biri de Tara Desai'yleydi.
And there was one with Tara Desai in it.
En ilginç yanı ayrılırken rafın yanından geçtim, Tara fotoğraftan yok olmuştu.
The weirdest part was when we left, I passed the shelf again and the photo with Tara was gone.
Orada bir arkadaşım var. Adı Tara.
I have a friend out there, and her name is Tara.
Tara ve arkadaşı Jessica'yı da.
And Tara and her friend Jessica.
Jason'ı, Tara'yı ve Arlene'i diyorum.
I'm talking about Jason and Tara and Arlene.
Hiç başlama Tara. İstemiyorum ama beni zorlarsan seni serbest bırakırım.
Don't even start with that shit, Tara, because I don't want to... but I will release you if you push me.
Tara?
Tara?
Tara'nın annesiyim.
I'm Tara's mother.
Tara'yla arkadaş mısınız?
You and Tara, you're friends?
Hepsinden bahsediyorum Tara.
I'm talking about everything, Tara.
Seni beslemeyi unutmuştum Tara.
I forgot to feed you, Tara.
Kendimi asla affedemeyeceğimi düşündüm ama bana izin verirsen Tara bu işi ikimiz için de düzeltebilirim.
I thought- - I thought I never could forgive myself, but if you let me, Tara, I can make this right for the both of us.
Tüm bunlar, dünyadaki tüm sorunlar bir nimet, Tara.
This whole thing, all the trouble in this world, it's a blessing, Tara.
Tara'yla Jessica'ya söyle. Diğerlerini siktir et.
Tell Tara and Jessica, but fuck everyone else.
Beyaz, yuvarlak bir oda gördüm. İçinde Pam, Jessica, Tara ve sen vardınız. Hepinize odada güneş vuruyordu Eric.
I saw a white circular room in which Pam, Jessica, Tara, and you- - y'all meet the sun in that room, Eric.
Tara'nın nesinin varsayımsal olduğunu söyle. Veya Jessica'nın. Ya da Pam'in.
You tell me what's hypothetical about Tara... or Jessica or Pam or Eric.
Tara ve Jess'i de.
Tara and Jess.
Tara, o tuğladan duvarın önünde durursan güzel olur.
Tara, I'd love to have you right up against that brick wall.
- Tara.
- Tara.
Bayan Wilhelm Florida'ya gittiğinde Tara buranın altını üstüne getirmişti.
Tara ransacked the place after Miss Wilhelm took off for Florida.
Tara.
Tara.
Sonra da üçümüz hemen Tara'yı almaya gitmiştik.
Then the three of us rushed over to get Tara.
Tara birkaç kez o şerefsizleri parçalara ayırmak için yukarı çıkmıştı.
Tara's been up there a bunch of times blasting them bastards to pieces.
Tara haklıymış.
Tara was right.
Tara!
Tara!
Tara!
Tara.
- Tara, dur bir bakayım.
- Tara, stop. Let me look at it.
Sana, bana, annene ve Tara teyzene bir şey olmayacak.
You, me, your mom, and Aunt Tara, we're gonna be okay.
Uzun zamandır ilk kez köpek gibi sarhoş oldum.
Well, for the first time in a long time, - I'm shitfaced. - Tara.
- Tara'yı çağır.
- Get Tara.
Tara, Alicia'yla birlikte.
Tara's got Alicia.
Ebesin, Tara teyze.
You're it, Aunt Tara.
Tara teyze!
Aunt Tara!
Crickett ve onun sessiz ortakları, Elodie ve Tara Jane.
Crickett and her silent partners, Elodie and Tara Jane.
Elodie ve Tara Jane.
Elodie and Tara Jane.
Crickett, Elodie, Tara Jane, ben de istifa ediyorum.
Crickett, Elodie, Tara Jane, I quit, too.
Tara Jane sana yardım istersem söylemen gereken şeyleri mi söyledi?
Did Tara Jane tell you what to say in case I asked for help?
Yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım Tara.
I am going to do everything I can to help you, Tara.
Bize bakabilirim Tara.
I can take care of us, Tara.
11 nolu girişten görüntüleri tara.
Show me exit 12 feed.
Neden bana Tara Knowles'dan bahsetmedin?
Why didn't you tell me about Tara Knowles?
Tara'yı da içerideyken ziyaret etti.
He also paid a visit to Tara inside.
Tara'nın işlemlerini o yapmış.
He's the one that processed her arrest.
- Tara'dan ne istiyor?
What does he want from Tara?
Onunla iyi anlaşıyorduk.
Tara and I had hit it off.
Tara?
Hey, uh, Tara?
- Tara nerede?
Where's Tara?