Tard перевод на английский
115 параллельный перевод
Hayır efendim, geç kaldınız.
Non, vous etes trop tard.
- Hadi Doktor, Tardis'e dönelim.
Yeah, come on Doctor, let's go back to the TARD...
Tamam, Bolander, Tard edildin.
All right, Bolander, you are suspended.
PİÇ!
Bas-tard!
Bir Klingon Tard'ıyla güreşmek tanıdık geldi mi?
Does wrestling with a Klingon targ ring a bell?
Siktir, Ivy League şapşalı.
Fuck you, you Ivy League tard-ass.
Pislik yapan bendim.
I'm the tard here.
Tanrım, lanet bir kemer işte. Çocuklaşmayın.
Jesus, it's a fuckin belt Don't tard out over it
Şu kanatları tak.
Now, put on this fuchsia-tard.
Allahın Sugar Ray bozuntusu...
Look, Sugar Ray Tard.
Seni... piç!
Bas... tard!
Sen böyle dur daha, angut, annen az önce buradaydı. - Ee, n'olmuş yani?
hold on you tard, your mom was just here - and, so what?
Dr. Kuçu Kuçu, işte geliyor bir çapulcu!
Dr. "Turu-Tard, my cookie's very hard"!
Hadi be seni sikik salak.
Let's go, you fucking'tard.
Gerçekten gittin mi?
- You really went? What a'tard.
- Tardım istermisin?
- You want some help?
Donald çok adisin!
Donald, you're such a tard!
Rygel, seni serseri!
Rygel, you bas... tard!
Ağabeyi ölünce geri zekâlı olanı her zaman haklayabiliriz.
We can always whack the'tard once the older brother's dead.
Çünkü geri zekâlı o gelecekteki Stan.
-'Cause, r-tard, he's Stan from the future.
... Fakat buz gibi bir kalbi serin bir ada şarkısıyla eritemeyiz.
But you can't melt ice with a cool song, r-tard!
Rachel koridorun sonunda kalıyor, aptal.
Rachel lives down the hall, tard.
Aptal!
Tard!
Eğer halk bu geri zekâlının normal olduğuna inanacak olursa gürültü patırtı çıkmaz.
There wouldn't be all this breast-beating if folks thought the'tard was normal.
Bu arada o "pıc" diye telafüz ediliyor.
By the way it's pronounced bas-TARD
şuna bak!
Look at the'tard!
Çok şaşırttım. Ama bu çok olası birşey.
Vraiment, un moment plus tard... et ca allait etre le desastre.
Bette... "Hey, Poor ( zavallı ) Tard, iki annen nasıl, büyük gey-annen?"
- Bette... "Hey, Poor Tard, how's your two moms, ya big gay-mo?"
Kavga ettiklerinde, Micheal herşeyde manyak bir sarışın gibi dirsek atmıyordur belki.
Well, maybe'cause when they fight, Michael doesn't elbow everything like a blonde tard-O.
Veya, "Elimi tut, patron" Yeşil Yoldaki çam yarması gibi.
Or, "Take my hands, boss," like that monster tard from The Green Mile.
Ne zamandan beri o laf kanuna aykırı?
What? Since when did "tard" become politically incorrect?
Her zaman kahvesi ile birlikte ceviz tardı yerdi.
He always ate pecan pie with his coffee.
Tamam, herşeye varım
OK. Anything to get out of this'tard.
Kabuğunu kırmak için üç yıl harcadı.
He spent three years in the'tard hatch.
Geç mi kaldık?
Trop tard, trop tard.
Sosyalleşiyorum zaten geri kafalı!
I am socializing, r-tard.
Geri kafalı değilim ben.
I'm not a r-tard.
Hayır geri kafalı, MMO-RPG
No, r-tard, it's an MMORPG.
Kodumun salak ibnesi, hadisene!
You fucking tard-ass faggot, come on! Yeah!
İğrençsin sen, gerizekalı.
That's gross, you'tard. ( ALL LAUGHING )
Ölülerden kazandığım parayı, yaşayanlara tardım etmek için kullanıyorum.
So I use money from the dead to help the living.
Onlar bize lazım.
We gotta ride those, fuck-tard!
Diğer hepsi geride kalsa bile, değil mi?
Even if all the other fish are'tard fish?
Bastille Günü'ndeki havai fişek gösterilerinin ortasında tek görebildiğim o aşağılık Chuck Bass.
Amid all the fireworks on bastille day, All i could see was that chuck bass-Tard.
# Qu'est-qui passe ici si tard,
# Qu'est-qui passe ici si tard,
# Qu'est-ce qui passe... # ici si tard... # gai, gai, toujours gai!
# Qu'est-ce qui passe... # ici si tard... # gai, gai, toujours gai!
# Qu'est-ce qui passe ici si tard, compagnons de la marjolaine
# Qu'est-ce qui passe ici si tard, compagnons de la marjolaine
Tard!
Out!
Çam yarması mı?
"Monster tard"?
Bu zırvaları bırak ve o geri zekalıların kıçlarına tekmeyi bas.
Dig down deep and go kick that tard's ass.
Tardım edin!
Help!