Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ T ] / Tartısma

Tartısma перевод на английский

3,990 параллельный перевод
Biyolojik olarak daha ahlaklı oluyor muyuz, bilmem. Ama toplumdaki ifade özgürlüğü ile, adil sorgulama ile, akılcı tartışma ile, kanıtlar yığını ile ahlaki bir yöne doğru sürüklendiğimiz doğru.
I don't know if we're becoming more moral biologically, but I think there is something about a society with free speech, with open enquiry, with rational debate, with the accumulation of evidence, that will tend to push us in a moral direction.
Görünüşe göre bir tartışma yaşanacak.
Ah, looks like we've got ourselves a debate.
Gitmesi üzerine tartışma çıktı.
There was a row over it.
- Bunları tartışma lüksümüz...
- We do not have the luxury...
Tartışma bitmiştir.
End of discussion.
Bu çok gereksiz bir tartışma çünkü Johnny gitti.
This is all a moot point because Johnny, he left.
Artık bu tartışma konuna bi karar ver
Settle your personal dispute elsewhere.
- Kötü bir tartışma yaşadılar.
Had themselves a hell of an argument.
Bu tartışma sahnesine çıkar ve o tartışmayı karalamaya karşı karalama ile kazanmaya çalışırsan seni dümdüz edecek.
You go on that debate stage and try to win that debate by going negative blow to negative blow, he will fucking destroy you.
Tartışma programlandığı gibi yarın devam edecek.
The debate will continue as scheduled tomorrow.
- Bu bir tartışma mı?
Is this a debate?
Seni biliyoruz Sam, sen tartışma seversin.
I know you, Sam, you like a debate.
Ve Karen, hayatım bu bir tartışma konusu değildir.
And it's not really a matter of opinion, Karen dear.
Tartışma kulübüne hoşgeldin!
Welcome to the Debate Team.
... genç çiftin öldürülmesi elli yıldan daha fazla süre sonra tartışma yaratmaya devam ediyor.
... double homicide of a young couple continues to create controversy more than a half-century later.
- Tartışma yok.
- No arguments.
Şimdi benimle tartışma.
Don't argue with me now.
Benimle tartışma.
Don't argue with me.
Dördüncü kural ; Scowler'ı asla sorgulama ve tartışma.
Rule number four, never question or contradict Scowler.
Lucy, daha fazla tartışma.
Lucy, don't say anymore.
Tartışma sona erdi. Sonra eve geldik ve o bana ayakkabılarımı kapının oraya koymamı söyledi.
We came home and he told me to, um, put my shoes by the door... where he liked to put the shoes.
Çünkü bu bir hukuk davası, tartışma programı değil.
Because this is a legal case, and not a public debate.
Tartışma bitmiştir.
Compromise.
Tartışma muhâkkak suretle sona erdi.
The argument, settled decisively.
Adımı açığa çıkarmak, ünüm için tartışma yaratır.
revealing my name will create a dispute for my repute.
Bakın, bu bir tartışma değil.
Look, this is not a discussion.
Gracie babamın müze odası ile ilgili tatsız bir tartışma başlattı..
Gracie launched into a heated diatribe about father's museum setting hall.
Açıkçası Pat arkadaşların programlarını en az bu tartışma kadar sıkıcı buldum.
Frankly Pat, I have to tell you I find the programming of my fellow competitors here to be almost as boring as this discussion.
Evde tartışmıştık, tartışma büyüyünce, ormana kaçtım.
We just had a fight I ran out and he came after me.
Tartışma sadece yap.
Don't argue, just go!
- Daha çok tartışma platformları, ha?
More into discussion boards?
Tartışma çıkabilir. İlk kurban her zaman benim.
Fought anyone, I'm always the first victim.
Yavaş yavaş şekillenen bir tartışma oldu.
It has been an evolving discussion.
Demek istediğim... hiçbir tartışma, hiçbir kavga?
I mean... any arguments, any fights?
Fakat eminim bu tartışma burada sona ermeyecektir.
But I'm sure this debate is far from over.
Bunların hepsi tartışma konusu.
This is all just a moot point.
Şimdi kesinlikle tartışma çıkacak.
Now there's def nitely go ng to be a tiff,
Baban ile tartışma
It'll help. Don't argue with your father.
Bu bir tartışma değil.
This is not a debate.
Hayır, benimle tartışma.
Not without discussion.
- Siz buna tartışma mı diyorsunuz?
Negotiating. That's how you call it?
Bugünkü tartışma benim için iyi bir zamanlama değil.
About before... This isn't just right now for me. What I feel with you...
Tartışma bitmiştir.
End of story.
Bu kısa tartışma ile birlikte...
And with that brief exchange, we shall...
Biz şu anda bu tartışma sahip değiliz.
We're not having this discussion right now.
Vi karşı Emacs sürekli bir tartışma konusudur.
Vi versus Emacs is a constant debate.
Tartışma çıkarmaya çalışmıyorum.
I'm not trying to start an argument here.
Tartışma yanlış kelime olabilir.
Well, discuss is probably the wrong word.
Lütfen tartışma benimle bunu!
Oh, please don't argue with me!
Daha çok sonuçları söylüyorum ama lafı dolandırmak istemem. Köpek bakıcımızın da duyduğunu söylediği gibi bir tartışma çıkıyor. Sonra da kavga çıkıyor.
Now, an argument breaks out, like our dog-Walker says he heard, then a fight.
- Tartışma falan yok.
There is no debate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]