Tax перевод на английский
4,642 параллельный перевод
Konuşmak bedava diye ağzı olan saçma sapan konuşuyor!
There s no tax on speaking, so everyone s blabbering nonsense.
Al Capone'nin aleyhinde bir delil bulamayınca, Maliye Bakanlığı vergi kaçakçılığından içeri aldı.
When they couldn't pin a murder charge on Al Capone, the Treasury Department put him away for tax evasion.
Daha fazla vergi ödemeleri için bir sebep daha.
Another reason for them to pay more tax.
Kontrol edecekleri birileri olurdu.
Control... tax that somebody.
Birkaç mesele daha var tabii. Vergi sonuçlarıdır, emlak planlamısıdır.
And then there's a couple of other factors - tax implications and estate planning.
Yemin ederim ki bu herifle yaşadığım için vergi indirimi almam gerekiyormuş.
I swear to God, I should've gotten a tax deduction for living with that man.
Her şey harika falan ama belediye vergisi denen şeyi ödemek zorundasın.
It's great and everything, but I've got to pay this thing called council tax.
Mektuplar, vergi iadeleri, şirket hesapları hepsi dosyalanmış ve göndermeler içeriyor.
Letters, tax returns, company accounts, it's all filed and cross referenced.
Danimarka'da dünyanın ilk yağ vergisi açıklandı.
The world's first fat tax was announced in Denmark.
İnsanlara uygulamıyor.
It's not a tax on people.
Doymuş yağ vergisi.
It's a tax on saturated fat.
Dinleyicilerimizin yeni vergi paketi hakkındaki fikirlerini alacağız.
We're taking callers'opinions on the new tax reform.
En büyük anlaşmazlık yüksek gelirlilerin az vergi ödemesi üzerinde.
The biggest controversy is in less tax for those with high income.
Bugünün konusu yeni vergi paketi.
Today's topic is on the new tax reform.
İyi işte, elektrik de vergi değil mi?
Right. Isn't electricity tax, too?
"Elektrik de vergidir." Görüşleriniz için teşekkürler.
'Electricity is tax, too'. Thank you for your opinion.
En tartışmalı kısım transfer geliri vergilerinin kesilmesi.
The most controversial part is cutting transfer income tax.
Bu ayki teslimat gerçekleşmedi, bu yüzden senden faydalanacağım.
Since you can't pay the tax,'ll take her instead.
Vergileriniz boşa gitmiyor, komiser.
Your tax dollars at work, lieutenant.
Viyana'da bir iş kaparsam tüm bunları vergi indirimi olarak yazacağım.
If I get any business in Vienna, I'll write the whole thing off as a tax deduction.
Kaymanlar'da vergi koruması kişisel hisselerin için taşınmış faiz sınıflandırması henüz doğmamış altı çocuğun için feshedilemez güven fonu.
Tax shelter in the Caymans, carried interest classification for your personal holdings, blind irrevocable trust for up to six of your unborn children.
Vergilerimiz bir işe yarıyor.
Our tax dollars at work.
Hiçbir devriye aracı bunu kovalayıp yakalayamazdı.
Nothing paid for with tax dollars was gonna chase this thing down.
Hemde vergisiz.
Tax-free.
Vergi kayıtlarımız, e-postalar, telefon görüşmelerimiz...
Review our tax records, emails, telephone calls...
Baş döndürücü plajlarıyla, harika vergi kanunlarıyla ve onlara ne yapacağını söyleyen dış güçlere karşı köklü nefretiyle.
Stunning beaches, beautiful tax laws, and a deep-seated hatred of outside forces telling them what to do.
41 centlik ilave vergi ile birlikte?
With an additional tax of 41 cents?
Daha fazla birinci el cadı hesabı, ya da kurucu babalar ya da yasadışı çörek vergisi yok. Tabi tekrar akıl hastanesine gitmek istemiyorsan.
No more firsthand accounts of witches or founding fathers or donut tax outrage unless you want to be sent back to the asylum.
- Vergi Hukuku'ndaki Boone mu?
- Tax law Boone?
Böylesi işe yaramaz herifleri koruyor, ve benim gibi vergi mükelleflerini aşağılıyorsunuz.
You protect garbage like that, and then you harass tax-paying citizens like me.
Yoksa suç listesine vergi kaçakçılığını da eklemeli miyim, Bay MacKenzie?
Or should I add tax evasion to the list of charges that are mounting against you, Mr. MacKenzie?
Bu vergi fonu işleriyle uğraşmak gereksiz.
Hence this tax-funded boondoggle on wheels.
Sattiginiz malzemeler insanlarin vergileriyle ödeniyor ve...
Emergency goods are paid for by the people's tax dollars and...
Vergiyi ve bahşişi kime hesaplatacağımı biliyorum.
I know who I'm gonna use to calculate tax and tip.
Veri kaçırdığı için duruşmasını bekliyor.
Awaiting trial for tax evasion.
Çay üzerindeki İngiliz ithal vergisi her zaman yüksek olmasına rağmen, katılım sağlamak için bir şaşırtmaca tasarladım.
As the British import tax on tea was at an all-time high, I devised a diversion to gain entry.
Dükkanımız sosyal sigorta ve maaş vergilerini öder.
Our shop pays social security and payroll tax.
Peki, 40 dolardı, artı vergi ve nakliye. Hayır.
Well, it was 40 bucks, plus tax and shipping.
Vergi yükümüz konusunda, açık bir fikri olduğunu öğrendim.
I know he has an open mind on our tax burden.
Ama geçen seneki vergisine bakınca masa altından ödeme yapıldığı düşünüyoruz.
But, looking at last year's tax return, we think she's being paid under the table.
Peki ya uluslararası bir kaçağa yardım ve yataklığa ne dersin? Sahte vergi beyannamesi... Federal bir soruşturmayı engelleme.
How'bout aiding and abetting an international fugitive, filing fraudulent tax returns, interfering with a federal investigation.
Peki ama her Pazar sadaka kutunu dolduran tüm o erdemli öfkenin kaynağı nedir? Ve Başkan Grant ile ben birkaç vergi indirimi için dua etmeye gelebilir miyiz?
But how about you get to keep all that righteous indignation that fills your collection plate every Sunday, and President Grant and I go pray on some new tax breaks?
Onlar vergi avukatları.
- No. They're tax attorneys.
- Onlar vergi avukatları.
- They're tax attorneys.
- Bize ofis alanı sunan...
- They're tax attorneys
Vergi avukatlarına ihtiyacımız var ve altyapımız hazır.
We need tax attorneys, and we have the infrastructure.
İşteki vergileriniz işte.
Your tax dollars at work.
- Bu vergisiz mallar çok pahalı. - New York'a hoş geldin, kardeşim.
This tax free stuff costs a lot.
Elbette vergi hukukunda mesleki hata davası yoktur.
Of course you don't have malpractice suits in tax law.
Ama bu gölet temizleme işi sadece bir vergi borcu sildirme olayı değil.
Mm-hmm. Isn't just a tax write-off.
- Vergi firması mı?
- The tax firm?