Teknik перевод на английский
9,551 параллельный перевод
Pekala Kelly, bir şeyler hatırlamanı sağlayacak bir teknik denemek ister misin?
Ok, Kelly, would you be willing to try something that could help us find out what else you might remember?
Teknik olarak senin yüzünden öldü.
Technically, he's dead because of you.
Orijinal bir teknik kullanıyorsun.
That is quite the technique.
Yani teknik olarak bunu çalmadım.
So technically I didn't steal it.
Teknik olarak, yabani hayvanlara yiyecek vermemem gerek ama sanırım bir istisna yapabiliriz.
Technically, I shouldn't be feeding the wildlife, but I think... we can make an exception.
Bundan sadece teknik bir ayrıntıymış gibi bahsediyorsun.
You say that as though it were just a technicality.
İnsanlar macera sporlarının teknik yanından daha çok, özünü daha çok takdir ediyor.
People are celebrating just what action sports really entail, much more than just the technical side.
Tüm o teknik ve beceri, artık ortaya çıktı ve tüm Dünya'yı kaplıyor.
That whole technique, artistry, has seeped out and is just starting to cover the Earth.
Ya da teknik olarak taşınabilir bir endüstriyel kondansatör içinde yıldırım.
Or, technically, lightning in a portable industrial capacitor.
Teknik olarak Supergirl bu örgüt için çalışmıyor.
Technically, Supergirl doesn't work for this organization.
Yaptığın işte teknik olarak sanat eseri satma işlemi değil mi?
Isn't this technically an art transaction?
Teknik destekten Doug.
Doug from Tech Support.
Peki, demek istediğim, kaç yaşında olduğuna da bağlı, teknik olarak bu kanuna göre biraz tecavüz.
Well, I mean, depending on what age you were, it's technically a little bit of statutory rape.
Um... um... 11 ve 12. sınıf arasındaki yazı hatırlıyor musun, kampa gittiğim zaman... ve biz teknik olarak tatildeydik?
Um... um... Do you remember that summer between 11th and 12th grade when, uh, I went to camp... and we were technically on a break?
Kliniğim teknik olarak özel bir muayenehanedir.
My clinic is technically a private practice.
Fakat teknik olarak ölü, bu da çok derinlere bakman gerekiyor.
But he's technically dead, which means you're gonna have to dig him up.
Bir gecede 10 yıllık teknik öğrenmiş gibi.
It's like he absorbed a decade's worth of technique in a night.
- Şey, teknik elemanlar mağaranın çevresinin haritasını çıkardılar.
GROVER : Well, the techs have mapped every inch of that cave and the surrounding area.
O zamanlar ben teknik direktördüm ve yarış yönlerine bakıyordum. Lorenzo'nun kariyerinin başlarına çok benziyordu. Yetenekli ve çok aç, son derece rahattı.
I was technical director at the time, looking into race direction and it's very, very similar to early Lorenzo career with talented, really, really, hungry and full of confidence and wanting to ride aggressively.
Aslında teknik olarak FBI'da ciğer vardı.
Well, the FBI technically got the liver.
Yani teknik olarak özgürdüm.
Well, basically free.
Ama teknik olarak yeteneklerim olduğunu fark ettiler sen buna bazı olgulara hükmetmek diyebilirsin ve beni danışman yapmaya karar verdiler.
But basically, they noticed that I have aptitudes... command of certain facts, if you will, and decided to make me a consultant.
Venezuela teknik olarak suçlu iadesi yapmayan bir ülke değil ama zorla anlaşma yapılamayacağından olabilir de.
Now, Venezuela's not technically a non-extradition country, but the treaty never gets enforced. It might as well be.
Sanırım teknik olarak bir çeşit beyaz yalan söyledim.
I guess what I said was technically a... a variety of white lie.
Teknik olarak hayır.
Technically? No.
- Teknik olarak hâlâ komada.
Technically. He's in a coma.
Yani teknik olarak o düdüğü çalmak zorunda değilsin.
So that means, technically, you don't have to blow that whistle.
Hayır, teknik olarak arka bahçede gömülüler.
No, they're technically buried in the backyard.
Teknik birimler izin sürmeye çalışıyor.
Tech's trying to trace it now.
Teknik birimdekiler isimsiz 911 aramasından bir isim ve adres bulmuşlar.
Tech got a name and address on that anonymous 911 call.
Görgü tanığı... şey, teknik olarak koku tanığı.
She's an eyewitness... well, technically, she's a... nose-witness.
Teknik olarak, solundayım.
Technically, I am to his left.
Teknik olarak "kılışlıkalkanlı" kahraman iki terimin birleşiminden oluşuyor.
Technically, "swashbuckler" is a combination of two terms.
Teknik desteğe ihtiyacımız var.
We need tech support.
Demek Jiang Jin Boss'un teğmeni ve teknik olarak kendisi Hong Kong'un geçit denetçisi.
So, Jiang Jin is Boss'lieutenant, and specifically, he's the gatekeeper for Hong Kong.
Hayır, kitaplar teknik olarak ticari eşya değildirler.
No, books are not technically items of commerce.
İyi teknik.
Nice technique.
Yani, liseden yüksek bir puanla mezun olduktan sonra iyi bir teknik üniversiteye kabul edilebilirim bir fotoğraf ve medya ürünü bir akademik yan alan ile kendi hayalet avı programıma başlamayabilirim.
I mean, beyond graduating high school with a high GPA so I can get accepted to a good technical college with a photography and media production minor to start my own ghost hunting show.
Teknik olarak iş ortağım Andromeda'nın adamları ama evet.
Technically, Andromeda's. My associate, but yes.
Teknik başlangıçlar inşa ettiler, ben buraya geldim, - Buna gerek yok.
They built tech start-ups, I came here,
Oğlunun Teknik Fakültesinde yönetim kurulunda koltuk istediğini biliyorum.
I know your son's been looking for a board seat over at polytech.
Diğer sosyopatik teröristler diğer teknik ayrıntılardan kaçamasın diye yasal boşlukları kapatmak için bir görev gücü oluşturmamalıyız.
We shouldn't be setting up a task force to close loopholes so other sociopathic terrorists don't get released on technicalities.
Bilmesi gerekenden fazla teknik detay biliyor.
He knows technical details beyond the scope of his job.
Çünkü sen ve ben biliyoruz ki Lazarum uluslararası sistemleri... israil'in füze savunma sistemine kritik teknik destek sağlıyorlar.
That lazarum systems international Is providing technical expertise To israel's missile-defense shield.
Teknik mola.
Time out. Technical.
Fakat bu takımlar teknik olarak yoklar.
Yeah. But these teams don't technically exist.
Yani teknik olarak çakurt aramıyoruz.
So, technically, we're not looking for coywolves.
Teknik olarak, yılın bu gününde katedral ruhani sahibi olmadan kalır.
So technically, on this day every year, the cathedral is without its spiritual head.
Jorge Mendes bir süper-menajer, 650 milyon avroyu aşkın değeri olan futbolcu ve teknik direktörleri var.
Jorge Mendes is a super-agent, with a group of footballers and coaches worth more than 650 million euros.
Teknik olarak.
Technically.
Teknik Olarak ile "evet." arasında fark var.
Technically isn't "yes."