Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ T ] / Tercüme

Tercüme перевод на английский

1,318 параллельный перевод
Bir tanesini tercüme etmeye çalışayım, O'Neill.
I shall attempt to translate one, O'Neill.
Umalım ki, Rusça'ya da bu şekilde tercüme edilsin.
Let's hope that translates into Russian the way we want it to
Bunu benim bana tercüme et ve özgürsün.
Translate this for me and you go free.
Kasetin dışındaki yazıyı tercüme edebilir misiniz lütfen? Birleşik Devletlere karşı İslam'i Cihad çağrısı. ": ("
Declaration of Islamic Jihad...
- Bu kasette duyduklarınızı mahkeme için tercüme edebilir misiniz lütfen?
Will you translate the words you hear... on this audiocassette for the court, please?
Tercüme et onlara.
Tell them what I said.
Bir gringo tercüme etmiştir. İş bulamayan, vatandaşlıktan çıkarılmış bir Amerikalı tarafından.
They were probably translated by some gringo an expatriate American who couldn't get a job in this country.
Sonra bir Japon onu kontrol edip, tekrar tercüme etti.
Then a Japanese guy probably translated him to double-check on him.
Bunu tercüme et.
Translate that.
Tercüme et, İngilizce anlamıyorum.
Translate, I don't understand English.
- Tercüme memuru!
- Translation official
28. Tercüme memuru.
Translation official
Tercüme et, Dong.
Translate, Dong
Şunu tercüme eder misin?
Translate good?
Şimdi de mönüleri tercüme ediyor.
She translates menus now too.
- Tercüme et!
- Translate that!
Onu kaldırmayacaksın ve bunu tercüme etmeyeceksin.
You're not going to pick him up and translate for him.
Şarkıyı dinle ve tercüme et
Listen to the song and translate it.
Pekâla, ben bir satır söyleyeceğim, sonra sen tercüme edeceksin.
Alright, I'll dictate a line at a time You translate.
Tercüme, lütfen?
Translation, please?
Peki, onları tercüme etmeye çalışacağım.
Well, I'll get to work translating them.
Önce bunu tercüme etmek isteyebilirsiniz.
Might want to translate this first.
Tercüme yaparken kesinlikle çabuk sinirleniyor.
He's testy while translating.
Kehaneti tercüme etmek için kaynaklar lazım.
I need references to translate the prophecy.
Alice, evet. Tercüme etmesi için Alice'e ihtiyacımız var.
Oh, Alice, yes, we need Alice to translate.
Dediklerimi tercüme etmen gerekmiyor.
You don't have to interpret for me.
Uydurmuyorum sonuçta, tercüme ettim sadece.
I didn't make it up ; I just translate.
Bu bilgileri tercüme etmek için yardımına ihtiyacımız var.
We need you to assist us in interpreting that information.
Tok'ra dil uzmanlarından hiçbiri tercüme edemedi.
None of our Tok'ra linguists could translate it.
Mayını tercüme olmadan yeniden programlayabilir misin?
Can you reprogram a mine with no translation?
Burada ne yazdığını bana tercüme eder misiniz?
Can you translate what it says there for me, please?
Arkadaşın bunu tercüme edebildi mi?
Did your, uh, linguist happen to translate it?
İlk bölümü burası, kabaca tercüme edersek.
The first part, here, roughly translates as,
Tercüme ettiğin her sinyal yüzlerce hayat kurtarıyor.
Every intercept you translate saves hundreds of lives.
Ama bu metni bu Viking kalkanındaki yazılarla karşılaştırdıktan sonra mektuplardan birinin yanlış tercüme edildiğini anladım.
But after comparing the text to the runes on this Viking shield, I found that one of the letters had been mistranslated.
Neden sen tercüme etmiyorsun?
- Oh, I know. Why don't you translate, and I'll wave the gun around?
Ben tercüme edebilirim.
I can translate.
Vatandaş Elliott lütfen siz bizim için tercüme eder misiniz?
Citizen Elliott, please come forward and translate for us.
Şunu en başından itibaren tercüme edin.
Translate this from the beginning.
Şimdi, tercüme et!
Now translate that!
Tercüme edebilir misin?
Could you translate?
Benim için tercüme eder misin?
Could you translate it for me?
Rusça konuşur, tercüme etmeyeceğiz.
He speaks in Russian, we won't translate.
Gel de söylediklerimi tercüme et.
Come out here and translate this for me.
Tercüme et.
Translate it.
Tercüme et.
Translate.
Bu mısraları nasıl tercüme ettin?
How would you interpret those verses?
Biliyorum ama lütfen, başka tercüme edecek insan yok.
I know, but please. I don't have anybody else to translate.
Klingonlu sanki onların kim yada ne olduğunu biliyordu. Söylediklerini tercüme edebilecekmisin bir bak bakalım.
- See if you can translate what he said.
Benim son söylediğimi tercüme etmedin, değil mi?
You didn't translate my last comment, did you?
Metnin bir kısmını tercüme ettim.
I translated some of the text.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]