Tess перевод на английский

- Tess benim, benim.

- Tess, it's me. All right? It's me.

Tess, nereye gidiyorsun?

Tess, where are you going?

Hazır mısın Tess?

Ready Tess?

Aptal değilsin Tess.

You're not stupid, Tess.

Sen erken kalkanlardan değilsin o zaman, Tess?

You're not an early riser then, Tess?

Tess?

Tess?

Tess yok mu?

Tess out?

Tess'den duymak zorunda kaldım.

I had to hear it from Tess.

Tess tüm lezbiyenleri üstüme salmış ve bir sürü bitkisel şey almış gibi.

Tess seems to have gone all lesbian on me and bought a billion different herbal varieties.

Tess ot çayı içmez.

Tess doesn't drink herbal tea.

Sen Tess olmalısın.

You must be Tess?

Ben Fin, Tess'in kız arkadaşıyım.

I'm Fin, Tess's girlfriend.

Hayır Tess'le mükemmel bir uyum içerisinde olacağız.

Nah, me and Tess are gonna be in a constant state of harmony.

Bana bir hafta verin, Tess'i oraya getireceğim.

Give it a week I'm gonna get Tess in there.

Tess, bir kerelik birşeydi.

Tess, it was one fuck.

Merhaba ben Tess Roberts, Sonya'yı oynuyorum.

Hi, I'm Tess Roberts, playing Sonya.

Tess.

Tess.

Ben Tess.

I'm Tess.

Tess Roberts.

Tess Roberts.

Sonya'yı oynayan Tess Roberts.

Tess Roberts, playing Sonya.

Aslında o Tess.

Actually, it's Tess.

Tess!

Tess!

Senden ne haber Tess?

What about you, Tess?

Merhaba Tess, nasıl gidiyor?

Hi, Tess, how's it going?

Selam Tess.

Hey, Tess.

Tess'e söylerken duydum ve onu aradım.

I heard you telling Tess and I gave her a call.

Tess'in "bu çok acı verici" den sonra ara verip vermeyeceğini merak ediyorum.

Um, I was wondering if Tess could leave a pause after, "It's so painful."

Tess, Bir duraksama deneyebilir miyiz?

Tess, could we try that with a pause?

Tess gece sahnede yürüyecek mi?

Is... is Tess going to walk upstage on the night?

Evet. ama daha önce dediğim gibi, sahne Sonya'yla ilgili değil, Tess.

Yes. But as I said before, this scene isn't all about Sonya, Tess.

Peki Tess ne der bu işe?

Well, if... if Tess is all right with that?

- Tess.

Tess.

Tess, kimse çorabını umursamayacak, söz veriyorum.

Tess, I promise you no-one's going to give a shit about your tights.

Tess, gidin, tamam mı?

Tess, just go, all right?

Tess, şu Lexy'i halletmeli.

Tess so needs to rub one out over Lexy.

Tess'e hoşça kal dediğimi söylersin.

Tell Tess I said goodbye.

Onu sevdim, Tess.

I loved her, Tess.

Oh, selam, Tess.

Oh, hi, Tess.

Ev arkadaşım, Tess, arkadaşım Bea. Falan filan.

Flatmate Tess, this is my friend, Bea. blah, blah, blah.

Hayır, ben Tess olduğunu düşünmüştüm, o da bizim olduğumuzu düşünmüş.

No. I thought it was Tess and Tess thought it was us.

Seks evinde Tess'in maceralarını.

Tess's adventures in the sex house.

Tess, yoksa "Sonya" mı demeliyim? Haydi karakterine geri dönelim.

Tess, or should I say, "Sonia", let's get you back in character.

Bu Tess, Sonya değil.

That's Tess, not Sonia.

- Tess?

Tess?

Tess'le yaşamak nasıl?

How's living with Tess?

Tess'in gerçekten birşeyleri göğsünden çıkarıp atması gerektiğini gördüm ben ufalanırdım diye düşündüm.

I could see that Tess really needed to get something off her chest so I thought I'd chip away.

Tess ile ayrıldığınızı sanıyordum.

I thought you... You and Tess were separated?

Tess bir amacım olması gerektiğini düşünüyordu.

Tess... she thought I needed a purpose.

Tess ile dünyayı dolaşmaya başladık ama hamile kaldı.

Tess and I had sailed around the world, but she got pregnant.

Tess tekrar kendini topladı.

Tess found her way again.

Ben iyi değildi ve Tess bunu benden önce fark etti. Teknenin satışını iptal etti ve yeniden dünyaya açıldık.

I wasn't doing so well, and Tess saw it before I did, and she canceled the sale of the boat, got us back out into the world.