Tetris перевод на английский
57 параллельный перевод
Tetris oynuyorum.
Playing Tetris.
Orda sadece tetris dünya rekoru kırmaya çalışan biri var.
There's a guy going for the Tetris world record in there.
Yoncayı ararken canımız sıkılırsa, bu şeyde Tetris de var.
If we get bored looking for the clover, I've got Tetris on this thing.
10 tetris.
10 tetris.
- Genelde Tetris oynamak için başkasının bilgisayarına giderim.
- What do you do? - I usually go.. play Tetris on somebody else's computer.
O kadar tetrisi biz bu günler için oynadık.
This is what all those hours of playing Tetris were for.
Bu yüzden insan tetrisi oynuyordum.
So I was gonna play human Tetris
Tatlım, buradan Irak harekatını yönetip bir yandan da tetris turnuvası yapabilirim.
Sunshine... I can run centcom from here and still participate in simultaneous tetris tournaments.
Biraz önce patronumu arayacaktım ama tetris oynamaya başladım ve bir türlü de bırakamadım.
I was going to call my boss a while ago, but I started playing Tetris, and I couldn't put it down. Oh!
Onu tanıyor musunuz? Mark Wiggum, şişman bir çocuk, sürekli tetris oynar.
Mark Wiggum, fat kid, played a lot of tetris.
Bende tetris ve elmalı şekerler var!
I've got Gameboys and caramel apples!
# # Tetris # # # # İmkansız # #
# Tetris # # lmpossible #
- Tetris Emlak.
- Tetris Real Estate.
11 yaşındaydım ve bir ajan beni kemeraltında Tetris oynarken gördü.
I was 11... And... Some agent saw me playing Tetris at an arcade.
Her tür : satranç, tetris...
All kinds : chess, tetris...
Bilek güreşinin fiziksel gücüyle, Tetris'in zihinsel çevikliğinin buluştuğu bir spor dalı.
It combines the physical strength of arm wrestling with the mental agility of Tetris into the ultimate sport.
Sen Tetris'te beni yeniyorsun ancak kolların bir Keebler Elfi ile aynı güçte.
You're beating me in Tetris, but you've got the upper body strength of a Keebler elf.
Buna Kappa Tau-tetris diyorum.
It's called Kappa Tau-tris.
Sanki Tetris gibi, fakat şekiller evdeki şeylere ait.
It's like Tetris, but the shapes are all things from the house.
Kappa Tau-tetris oynayana kadar bekle.
Wait until they play Kappa Tau-tris.
Tetris oynayıp, çalışırmış gibi görünüyorsunuz.
Playing those tetris games pretending to work.
Tetris oynarken de algılayabilirler mi?
Can they monitor me if all I'm doing is playing Tetris?
İyi ki ölmeden Tetris oyununu indirmişim.
Thank goodness I downloaded Tetris before I went.
Tamam, ama sakın tetrisimi başlatma.
Okay, but don't restart my Tetris.
Bu arada haberin olsun, tetriste parçayı yanlış yere koydum ve oyunu bitirdim.
Oh! FYI, I dropped that Tetris piece in the wrong place and ended the game.
Hiç tetris oynamadın mı?
You ever played tetris?
Bahis parası 50 tetris.
We start.
Ben gidip Tetris falan var mı bakayım.
I'll go see if they have "Tetris" or something.
Tetris'ine bak sen.
Concentrate on Tetris.
Quicken 95, Lotus 1-2-3, WordPerfect, Tetris.
Quicken 95, Lotus 1-2-3... um... WordPerfect, Tetris.
'Mario','Zelda've'Tetris'oyunlarını almıştım.
'Mario','Zelda'and'Tetris'
'Tetris'desenini sıkça kullanıyorum.
I use the'Tetris'pattern a lot.
Hiçbir peynirin, boşluğu dolduramayacağı şekilli açlık tetrisi oynamak gibiydi.
Like playing a game of grief tetris that no shape of cheese could fill.
Onu hiç Tetris oynarken gördün mü?
Have you ever seen him play Tetris?
Tetris yarışması diye bir şeyin olduğunu kim bilirdi?
Who knew there was such a thing as competitive Tetris?
Bu da, dünya ekonomisine tek katkısı Tetris ve siparişle gönderilen gelin olan bir ülkede yaşanacak.
And all from a country whose entire contribution to the global economy, has been Tetris and mail-order brides.
Eşyalarını büyük bir meziyetle hazırlamış kişi olarak da sizlere Tetris hassasiyetinde nasıl toparlanacağınızı anlatacağım.
And as a Packer of Great Skill and Merit, I will tell you how to pack with Tetris-like precision.
Ya da yeniden tetrisin canına okumama imkân tanıyacak.
Or letting me kick ass at "tetris" again.
Odama kapanıp, surat asıp Tetris oynuyorum.
I stay in my room, sulking, playing Tetris.
Max'a en son DVD verdiğimde üstünde o kadar çok çizik vardı ki Tetris oyununa benziyordu.
Last time I lent Max a DVD, the damn thing got so scratched up it looked like a game of Tetris.
Ben de isim verdim.
Well, tough tetris.
Tetris oynadık ama onu yendiğim için epey kızdı.
We went through a Tetris phase, but I beat it, and she got mad.
Bayanlar ve baylar Dr. John Ellison resmi olarak bu gecenin Samaritan Hastanesi yatak tetrisi şampiyonu.
My man. Ladies and gentlemen, Dr. John Ellison is officially tonight's Samaritan hospital bed-Tetris champion.
Evet, New Yorker'da okumuştum, buna Tetris Etkisi deniyor.
Yeah, I actually just read in the New Yorker... it's called the Tetris Effect.
7. sınıftayken tetris hastasıydım.
Hm, you know, I had a real Tetris problem in the 7th grade.
Tetris.
Tetris.
- Girelim, Tetris oyunu gibi.
- Time to enter, in the "Tetris" style.
Çünkü ne zaman bir şey yapsam, e-postalarımda, tetris oynarken sürekli şu lanet top çıkıyor.
'Cause every time I try and do anything... you know, Hotmail, my "Tetris"... I keep getting that darn ball. Have you used... have you seen this thing?
- Tetris'i oynamalısın.
- You should try "Tetris."
Tetris. Kahretsin.
Tetris.
Zelda, Tetris.
Wow, Zelda, Tetris.