Thank перевод на английский
300,992 параллельный перевод
Bunun için bana teşekkür etmen gerektiğini biliyorsun.
You know you basically have me to thank for this.
- Teşekkür ederim.
Thank you.
Tamam. Peki, teşekkürler.
All right, thank you.
Ess, teşekkür ederiz.
Ess, thank you.
Teşekkür ederim.
Um, thank you?
Teşekkürler, anne.
Thank you, Mother.
Teşekkürler, arkadaşım.
Thank you, my friend.
Teşekkür ederim!
Thank you!
- Hayır, teşekkür ederiz.
- No, thank you.
- Ayrıca bana haksız yere suçlandığına dair bir hikaye anlatmadığın için ve rüşvet vermeye çalışmadığın için teşekkür ederim.
And thank you for not giving me some story about being wrongly accused or trying to bribe me.
- Teşekkür ederim, teşekkür ederim.
- Thank you, thank you.
Olur, teşekkür ederim.
Sure. Thank you.
Teşekkürler Steve.
Thank you, Steve.
Çok teşekkür ederim.
Thank you very much.
Savaştaki hizmetlerin için teşekkür ederim.
Thank you for your service in the war.
Tanrıya şükür, hayattasın.
Thank God you're alive.
Ve eğitimin de çok zor olduğunu duydum, ve aslında, Connor'a hakkımda her ne söylediysen, teşekkür ederim.
And I hear training is brutal, and, honestly, whatever word you put in to Connor for me, thank you.
Teşekkürler.
Thank you.
Teşekkür ederim.
Thank you, kindly.
Şükürler olsun, yetişkin biri var!
Thank God. An actual grownup.
Şimdi de başım ağrıyor sizin yüzünüzden!
And now I got a headache, thank you.
Teşekkürler hanımefendi.
Thank you, ma'am.
Şükürler olsun!
Oh, thank God.
Sana teşekkür etmek istiyorum, Ezekiel.
I wanna thank you, Ezekiel.
Sağ ol Milo.
Thank you, Milo.
Teşekkürler Coco.
Thank you, Coco.
Terapi köpeğim için size çok teşekkür etmek istiyorum.
I wanted to say thank you so much for my comfort dog.
Teşekkür eder iyi yolculuklar dileriz.
Thank you and enjoy your stay.
- Teşekkür ederim.
- Thank you.
Bilgisayara benim adıma teşekkür et.
Oh. Well, you thank that computer for me.
- Sağ ol, Catherine.
- Thank you, Catherine.
- Siz de sağ olun.
- Thank you.
- Sağ ol, Chip.
- Thank you, Chip.
- Sen de sağ ol, anne.
- Thank you, Mom.
Teşekkür ederiz, Christine.
Oh, thank you, Christine.
- Teşekkür ederim Brick.
Thank you, Brick.
Hayır, teşekkür ederim.
No. Thank you.
Bize geldiğiniz için tekrar teşekkür ederiz.
And, again, thank you for coming to us.
Teşekkür ederim Sue.
Thank you, Sue.
Çok teşekkür ederim.
Thank you so much.
Teşekkür ederim.
Well, thank you.
Bunu söylediğiniz için teşekkürler.
Nice tam. Thank you for saying so.
Bunun için sağ ol ama ben hiçbir şeyden çekinmem.
Well, thank you for that, but I'm not hinky about anything.
İmzaladığınız için teşekkür ederiz.
All right. Thank you all for signing in.
Tanrı'ya şükür hakkında ne hissettiğimi bilmiyor.
Thank God he has no idea how I feel about him.
Evet, çok şükür.
Yeah. Thank God for that.
Ne içiyorsun Heck?
Thank you. What the hell are you drinking, Heck?
Axl, sana teşekkür etmek istiyorum.
You know, Axl, I want to thank you.
Teşekkür ederim.
Thank you.
- Yok, sağ ol Monica.
Thank you, Monica.
- Teşekkür ederim.
- Oh, thank you.