Theory перевод на английский
11,186 параллельный перевод
Pekâlâ, teorimi beğenmediysen, kendininkini söyle o zaman.
Okay, if you don't like my theory, give me another one.
Pardon... gerci haklisin, teorinin tumu tam bir saka.
Sorry... but you're right, their whole theory is a joke.
Sizin teorinizi kabul etsek bile... 00.30'da, Rajpal Nathani'nin evindeydi...
Even if we accept your theory... at 12 : 30 am, he was at Nathani's house...
Sen de teorilerini işine geldiği gibi uyarlıyorsun.
You apply your theory selectively.
Belki de kuramımızı gözden geçirmemiz gerek.
Maybe we should reevaluate our theory.
Evet, bir Küba eczanesinden alınan bir şeyden ne kadar emin olunabilirse ama teoride, gizli kan testindeki kimyasal, kavanozdaki herhangi bir kan izinde, kanı bozmaksızın renk değiştirir.
Yeah, as sure as I can be with anything that I buy in a Cuban pharmacy, but, in theory, the chemical from the occult blood test will turn blue with any trace of blood from the jar, without compromising it.
Bu bir gürültü kesici, yani teoride beton kesen testerenin sesini doğrudan, gerçekten beton kesen testereye doğru çalarsan kutunun içindeki ses dalgaları birbirini etkisiz hale getirirler.
It's a... noise canceller, so, in theory, playing the sound of the saw cutting through concrete, directly at the saw, while it's actually cutting concrete, the sound waves in the box will cancel each other out.
Teoride dedin, gerçekte ne oluyor?
You said "in theory" " How'bout reality?
The Big Bang Theory, 9.
♪ Bang! ♪
Sezon, 2. Bölüm "Ayrılık Salınımı"
♪ The Big Bang Theory 9x02 ♪ The Separation Oscillation Original Air Date on September
Birlikte kaçtıklarını düşünüyoruz.
Working theory is that they ran off together.
En azından teorimi tasdik etmek için DNA testine ihtiyacım var.
I just need the DNA test to at least confirm my theory.
Teorik olarak öyle.
Well, in theory.
Bir teoriye göre, Abby bir meslektaşının hilekarlığından şüphelenip bunu doğrulamak istemiş olabilir.
One theory is that Abby suspected a colleague of shenanigans and was seeking confirmation.
Yani bu bir teori.
So that's one theory.
The Big Bang Theory, 9. Sezon, 3.
♪ Bang!
En azından teoride.
In theory anyway.
Teorin tam anlamıyla...
You do realize that this theory of yours is completely...
Teori, her şeyin kafada bittiğiydi. Yani bir sürücünün aklını eğitiyoruz.
The theory is that it's all in the mind so we work directly with the mind of the rider.
Bu teoriyle çalışmak tüm permütasyonları ortadan kaldırmazdı.
So, I removed any permutations that wouldn't work with that theory.
Gabby onu dokuzuncu sınıftaki kuantum fiziği ve sicim teorisine kadar hazırlıyor.
Gabby has her up to ninth-grade quantum physics, string theory.
Ayrıca bizim soruların cevabı olduğunu Tim Wagner ve onun lookalikes hakkında. Ya da en azından, bir cevap teorisi.
Or at least, the theory of an answer.
Oyun kuramının barındırdığı bu bencillik, insan davranışlarındaki itici faktör...
Game theory holds that self-interest is reliably the driving factor in human behavior...
Konuştuğumuz dükkan sahiplerine göre yok ama benim bir teorim var.
Nope, not according to the shop owners we talked to, but I've got my own theory.
Benim teorim bu.
That's my theory.
The Big Bang Theory, 9.
♪ Bang!
- Teorik olarak anlıyorum. - Beni dinle.
I understand you in theory.
Öğrendiğim en büyük şey "aile üyelerinden birini tedavi etme" olmuştu. Teori uygulamadan daha kolaydır ve herkes bunu eninde sonunda yapar özellikle küçük şeyler için.
It's easier in theory than in practice, and everybody does it eventually, especially for the small stuff.
- Senin her zamanki teorin bu tabii.
We know that's your default theory.
Buna ne diyorsunuz?
What about that theory, huh? Eh? Eh?
Tuhaf ve su toplamaya başlamışsan bir teorim var.
If you're cranky and retaining water, I have a theory.
Buna kararlı denge kuramı denir.
It's the theory of stable equilibrium.
Doktor, bu terörizm olmaması kuramında yanılıyor olabilirsin.
Doc, you might be wrong about that no-terrorism theory.
Ataletle ilgili yeni bir teorim var ama hiç ilerlemiyor.
I have this new theory on inertia, but it's not gaining any momentum.
.. bu sayı teoriniz dünyayı alevlendirdi.
Set the world of number theory on fire.
Regresyon analizi ve oyun teorisini kullanır.
Using regression analysis and game theory.
Bu romain teorisi, Donald,
It's a novel theory, donald,
.. Onun teorisini kullanarak..
Using his theory,
Sherlock çocuğun bir teorisi var.
Sherlock homeboy's got a theory.
Güzel teori.
It is the perfect theory.
Bence sağlam teori.
It's a solid theory.
Fikrimin teoriden pratiğe çabucak geçeceğinden bayağı eminim.
I'm pretty sure my concept will move from theory to reality very quickly.
Açık-kitap teorim çok iyi!
My open-book theory was right!
Açık-kitap kuralım saçmaydı.
My open-book theory's wrong.
Ana, açık-kitap kuralın saçmaydı.
Ana, your open-book theory is wrong.
Mevcut teori o ki, Çavuş Gleason Long'un aleyhine olan bazı deliller sunacaktı.
So, working theory is that Sergeant Gleason was gonna provide evidence against Long.
Bir de dışlanma teorisi olacak.
And then there's the outsider theory.
Bonnie, psikolojik savunmaları analiz et evlatlık çocuk sendromu, karşı gelme bozukluğu, seçici mutizm ve primal terapisiyle ilgili olanları.
Ugh. Bonnie, test psychological defenses based on adopted child syndrome, oppositional defiant disorder, selective mutism, primal wound theory.
The Big Bang Theory, 9. Sezon, 7. Bölüm "Spock Rezonansi"
♪ Bang!
Sezon, 6. Bölüm "Helyum Eksikliği"
♪ The Big Bang Theory 9x06 ♪ The Helium Insufficiency Original Air Date on October 26, 2015
Büyüleyici bir teori.
Fascinating theory.