Thierry перевод на английский
380 параллельный перевод
Adım De Crillons, Château Thierry'den.
My name is De Crillons from Château Thierry.
Château Thierry bölgesi Milletvekili, De Crillons, burada mı?
Deputy De Crillons, representing the Château Thierry district?
Sayın başkan, Château Thierry bölgesi milletvekili... doktorun söylediği üzere, 3 ay bu mecliste bulunamayacak.
Mr. President, the deputy from Château Thierry... will be absent from the assembly for three months, so the doctor said.
- Hoşça kalın Bayan Thierry.
- Goodbye, Mrs Thierry
- Hoşça kalın Bay Thierry.
- Goodbye, Mr Thierry
Thierry'lerin yanında rahat edersin.
You'll be fine with the Thierrys
- Bayan Thierry?
- Mrs Thierry?
- Thierry'lerin evinde kalmak hoşuna gidiyor mu?
- Do you like living at the Thierrys?
Thierry.
Thierry!
# Nasıl bir kız?
What's she like, Thierry?
Thierry her içeri itişinde, sen de emeceksin.
And you, each time he shoves it in, you suck.
# Thierry, git ruju getir.
Thierry, go get it.
# Thierry, sen... # Şeyini kızın ağzına sok.
Thierry... put your thing in her mouth.
Thierry senin götünü yaladığında, sen bana ruj süreceksin.
Put lipstick on me, but only when he licks your ass.
Sen, Thierry... O kız seni emdiğinde, sen de bu kızın götünü yalayacaksın.
And you, Thierry... you lick her ass only when the other one sucks you.
Sen, Thierry... Kız emerken, "oh" diyeceksin... Sonra da o kızın götünü yalayacaksın.
Thierry... when she sucks your dick, you say "oh"... and then lick her ass.
# Ve sen... # Thierry senin götünü yaladığında, "hey!" diyeceksin. # Tıpkı metroda kıçına parmak yemişsin gibi.
And you... when he licks your ass, you say "hey"... like when you're goosed on the Métro.
# Dene bakalım, Thierry.
Go on, Thierry.
Harikalar. Thierry'nin partisinde tanıştılar.
Those two who are kissing over there, they met at Thierry's home.
Thierry mi?
Broke up
Thierry?
Thierry?
Bu Thierry'nin büyük büyükbabası
That's Thierry's great grandfather.
Thierry ve ben iki uyumsuzduk.
Thierry and I were misfits together.
Thierry, kendi kişiliğini böyle dışarıda bırakamazsın.
Thierry, you can't just shut out what you are.
Thierry ile sen de gidiyor musunuz?
Are you and Thierry goin'?
Tek tek ilerle, Thierry.
Go with the decimal, Thierry.
Baban zamanımıza ayak uyduramadı ve şirket satıIdı, Thierry.
Your father didn't keep up with the times. We've been bought out, Thierry.
sanırım yanlış kadınla evlendiğini söylemek zorundayım, Thierry.
I think I have to tell you that you married the wrong girl, Thierry.
Thierry, gelme sebebim sensin.
Thierry, I came because of you.
- Thierry.
- Thierry.
Tanrım, Thierry, bu dünyaya neler oluyor
Christ, Thierry, what's the world comin'to?
Thierry, tam bir gerizekalı gibi davanıyorsun.
Thierry, you can really fucking going coon-ass, man.
Thierry!
Thierry!
Şimdi perde arkasına ve... Thierry? ... modanın en büyüklerinin çalışma odalarına gidiyoruz.
Now, let's go behind the scenes and into the busy workrooms of some of fashion's biggest thinkers.
Ben Kitty Potter, Paris'te Thierry Mugler ile beraberim. Şok edici taktikleriyle tanınan sıra dışı modacı.
This is Kitty Potter in Paris, and I'm here with Thierry Mugler, the cutting-edge couturier known for his sartorial shock tactics.
Thierry, Thierry. Ne dediklerini biliyorsun. Kıyafetlerinin özellikle seksüel çağrışımlar içerdiği söyleniyor.
Thierry, Thierry, you know, it's been said that your clothes have a kind of overt, extreme sexual subtext, which is squarely at odds with the image of women as capable and independent of men.
Evet. Thierry Mugler size tarzı hakkındaki farklı görüşlerini açıkladı.
Well, that was designer Thierry Mugler explaining his unique views on style.
Ben Thierry.
It's Thierry.
Thierry, üvey babam.
Thierry, my stepfather.
Annem gürültüyü yukarıdan duydu. Ve Thierry, dehlizden kaçmaya çalıştı.
My mother heard the noise from upstairs, and Thierry tried to escape through the underground.
Thierry, bana depresan enjekte ederek beni dönüşüm eşiğinin altında tutmaya çalıştı.
Thierry tried to keep me below the transformation threshold... by injecting me with a depressant.
Elinden geleni ardına koyma Thierry.
Get this, Thierry.
Ve çalışmak Thierry!
And work, Thierry?
Peki Thierry, etler ne oldu?
Where's the meat?
Thierry ve Brigitte'le birlikte yaşayamam.
I can't live without Thierry and Brigitte.
Arkadaşım Thiery'i uğurlamaya geldim.
I came to see my friend Thierry off.
- Özür dilerim. Ben Thierry Arpel.
I'm Thierry Arpel.
Thierry ile nişanlısı.
Thierry and his fiance.
- Thierry'ye ne söyledin?
What did you tell Thierry?
Thierry.
Thierry.
Thiery.
Thierry.