Third перевод на английский
22,288 параллельный перевод
Kendinle üçüncü kişi gibi konuşuyorsun, bu ev arkadaşımızdan... -... beklediğimiz bir şey mi?
You're speaking to yourself in the third person is that what we would expect from a prospective flatmate?
Arka arkaya 3 gün.
Third day in a row.
En çok da bana bir battaniye altında sıcacık geçinir gideriz dedin ama seni, ben ve Jerry'yle paylaşıyorum ve vücudunun en sevdiğim üçüncü bölgesiyle yetiniyorum.
Most of all, because you told me we would stay warm together under a crocheted blanket. Instead, I'm sharing you with Ben and Jerry and settling for my third-favorite part of your body.
- Bunu 3.sınıfta mı öğrendin?
You learn that in Third Grade?
Reba, üçüncü sınıfta göz enfeksiyonu olunca sana kitap okuduğumu hatırlıyor musun?
Reba, do you remember in third year when you got that really nasty eye infection and I had to read to you?
Çok büyük ihtimalle yanılmıyorsun o yüzden üçüncü bir seçeneğe ihtiyacım var. Gerçek dünyaya dönmek.
And also probably quite correct, which is why I need a third choice... to go back to the real world.
- Üç buraya, dört buraya.
Third there, fourth there.
- Üç kere çaldınız ve bu beş yıl demek.
For the third time, and that's five years.
Bana ikinci bir şans için yalvardın. Sonra üçüncü ve dördüncü şanslar için ve ben sana hepsini verdim. - Şimdi ise bizi yok etmek için seni kullanıyor.
You begged me for a second chance and a third and a fourth, and I gave them all to you, and now he's using you to destroy us.
Sanırım az pişmiş makarnadan üçüncü ısırığı aldığımda ağlamaya başlamıştı.
I think it was around my third bite of cold spaghetti, she just started to cry.
İkisi de, dördüncü referans noktamız olan Küresel Finans Konseyi'nin düzenlediği bir konferansta konuşma yapmak için New York'tayken üçüncü referans noktamız olan Warwich Otel'de kalan bir yönetici için çalışıyor.
Both work for an executive who's staying at our third point of reference, the Warwick Hotel, while in New York to speak at a conference held by reference point number four, the Global Financial Council.
-... merdiven boşluğu olmalı.
That takes you to a third floor.
Annesi, Triborough Katili'nin üçüncü kurbanı. 1988'de ölmüş.
His mother, Triborough Killer's third victim, died in 1988.
Kendimden üçüncü tekil şahıs olarak bahsetmem nasıl?
You guys think the third-person thing works for me?
Bu onun üçüncü saldırısı olabilirdi.
It would have been his third strike.
- Evet. Üçgenin iki noktasına sahibiz ve sanırım üçüncüyü de bulabiliriz.
We have two points of a triangle, and I think we're supposed to solve for the third.
Şimdi yüzük parmağını 3. tele ve 2. aralığa koy.
Now take your ring finger and put it on the third string. Also on the second fret, just like that. That's it.
Üçüncü kurban Linda Calvary emlak lisansını birkaç ay önce almış.
Our third victim, Linda Calvary, she just got her real estate license a few months ago.
İkinci ve üçüncü kurbanın bağlantısını biliyoruz, peki Claire Westchester'ın olayı ne?
We know how the second and third victim are connected, but how does Claire Westchester fit into the puzzle?
- Ya üçüncü düzenleme?
- And the third setting?
Bulduğumuz diğer parçalardan yola çıkılırsa III. Thutmose.
Tutmosis the Third, judging by the other pieces we've found.
- III. Thutmose mu?
- Tutmosis the Third?
III. Thutmose, Tutankamon'dan önce gelir.
Tutmosis the Third predates Tutankhamun.
Son zamanlarda Third ve Cherry'de bu şekilde bağış topluyordu, bir şeyler hatırlatıyor.
Lately, he's been raising them money at Third and Cherry dressed like this, ringing a bell.
İki tane kimlik, ziyaretçi bilgi formunu imzalayın.
Two pieces of ID. Sign the visitor information form, third line from the bottom.
Üçüncü sıra.
Third row.
Kurbanın üçüncü kattaki pencereden düştüğü bir olay yerindesin.
You respond to a scene where a victim has fallen out of a third floor window.
Hatırlıyor musun? Üçüncü orgazminin sonuna kadar fark etmemiştin.
Aw, remember you didn't notice until after your third orgasm?
Akdeniz'in büyük bir kısmını güvenliği altına alır Üçüncü Reich'in petrole kolayca ulaşabilmesini sağlardı.
That'd secure most of the Mediterranean, giving the Third Reich easy access to oil.
Kim üçüncü tekerlek olacak?
Who's gonna be the third wheel?
Üçüncü çalışından sonra açacağım.
And by the third ring, I answer it.
Julius birliği üçüncü caddeye doğru yönlendiriyor.
Julius is leading a contingent up third street. They're coming to take you home?
Beni üçüncü defa ıslah evine gönderdi.
Got sent back to juvie for the third time.
İngilizcenin, Sümerce ve şeytan dilinin yanında bildiğin ikinci veya üçüncü dil olduğunu düşünüyorum ama etkili bir şey değil.
I'm guessing that English is your second or third language next to Sumerian, or she-devil or whatever... but that's not effectiveness.
Eve üçüncü bir kişi getirmişsin.
You brought us home a third!
- O üçüncü karşılaşmamızdı.
- That was the third time we met.
Üçte birini kontrol edebildim.
This is bad. I've seen maybe a third of them.
Üçte bir ortaksın.
Well, you are a one-third owner.
Acaba sağdan yedinci sırayla sol aşağıdan üçüncü sırayı bozanlar olabilir mi?
Is it possible that the seventh line from the right and the third one up from the bottom left are out of sequence?
Altı ay sonra döneceğim. Yanımda da görebileceğiniz en büyük hazinenin üçte biri olacak.
I'll be back in six months with one-third of the biggest treasure you ever saw.
Üçüncü topu unutma.
Don't forget your third ball.
Kader bize üçüncü bir top şansı veriyor.
Fate is offering us a third ball.
Bize üçüncü bir top şansı verildi.
We've been given a third ball.
Biri beş, biri dört harfli ama iki katı daha olumlu.
One-third the syllables, but twice as positive.
Sanki üçüncü bir göğüsün varmış gibi duruyor.
Um... it kind of looks like you're sporting a third nipple.
Üçüncü yavrucağı ise hiç bulamamışlar.
That third baby, they never found at all.
Üçüncü gün, Pickett Saldırısı.
Third day... Pickett's Charge.
Üçüncü gün, Pickett Saldırısı.
Third day, Pickett's charge.
Eğer adını üçüncü defa söylersem kendine başka bir iş bulmak zorunda kalacaksın.
Ker-rah! If I have to say your name a third time, you will have to find another job.
Onları Concord Dawn'ın üçüncü ayına kadar takip ettim.
I tracked them from Concord Dawn's third moon.
- Bu üçüncü nokta nerede?
So, where does this third point...?