Those перевод на английский
210,497 параллельный перевод
Dostum, Fimlerdeki uçak kaçırılmalarındaki gibi hisettiriyor.
Oh, man, it feels like we're in one of those hijacking movies.
Ama nerede o güzel eski moda değerlerimiz...
♪ But where are those good old-fashioned values ♪
Marley ve benim yıllar önce eğlendiğim zamanlar gibi
Kind of like those years when it was just Marley and me.
Steroitler harika bir fikirdi, Stewie.
Those steroids were a great idea, Stewie.
Sanırım arılara steroit vermek... kötü bir fikirdi.
I think maybe giving those bees steroids was a bad idea.
O davetkar bakışları yok mu?
Those bedroom eyes.
Yanımda oturan kişide o mikropların olduğu düşüncesi.
The thought that I was sitting right next to a person who had those germs.
O şeylerden gibiydi, bilirsiniz...
Well, he was one of those, you know...
Sizin gibi, kafasının arkasında siz ne diyorsanız ondan vardı.
Like you, and he had one of those whoosiewhatsits on his head.
Müslüman şeylerinden biri işte.
One of those Muslim thingamabobs.
Kayıp sadomazoşist kasetlerini bulduysan beni görürsen şaşırma.
If you do find those missing videos of that dominatrix's sessions, don't be surprised if you see me on them.
Tüm o bar peçetelerini etrafta soruşturabiliriz.
All those bar napkins, we might as well ask around.
Evet ve o savaş helikopterlerini onlar yaptı.
Yeah, and they created those gunships.
Droidlerin ve kalkanın bakımını o yapıyormuş.
He's been maintaining that shield generator and those droids.
O trooperların başı şimdi belada.
Those troopers are in trouble now.
- Ben de o sırt roketlerinden istiyorum.
- I want one of those jet packs. - I know.
Bu teneke kutular...
Those canisters.
O kutular İmparatorluk'un buradaki insanları yok ettiğini ispatlamamızı sağlayacak.
Those canisters are all we need to prove that the Empire wiped out its people.
Onlar kılıcı insanları birleştirmek ve onlara karşı gelenleri devirmek için kullandılar.
They used the saber to unify the people and strike down those who would oppose them.
Fakat o savaşçıları Lothal'a yapacağımız saldırıda kullanabiliriz.
But we can use those warriors for our attack on Lothal.
Zeb'le beraber yaptığınız sopaları mı kastediyorsun?
You mean those sticks you and Zeb made?
Onları nereden aldın?
Where did you get those?
Bu panayırda daha dün satışa sunuldu.
Those debuted at the fair yesterday.
Güvenlikler neredeyse gelir.
Those Pinkertons will be back soon.
- Evet, galiba ben de o kelimeyi kullanmıştım.
Yeah, I think those were my exact words too.
Bunca yıldan sonra sana yatırım yaptım.
After all those years I invested in you.
Kariyerime, bir yere aşık olarak başladım... ve o yerler ortadan kayboldu.
I started my career in love with a place... and those places have diminished.
Artık işe yaramayan o bitkilerden kurtulmaya çalışırlar ve arkalarında transparan, çıplak doku bırakırlar.
They try to get rid of those plants that are no longer functional... and leave behind the transparent, naked tissue.
O fotoğrafları gördüğüm an, aklıma bir şey geldi.
And when I saw those photos, the light bulb immediately went on.
Peki, döllenmiş gametler onları taşıyabilir mi...
[Mendelow] Do the ga- -? Do the fertilized gametes carry those...?
Isı sabit kalsaydı, bütün iniş çıkışlar, ortalama ısı civarında olurdu.
If the temperature were staying constant, then all those ups and downs would be around that average temperature.
O kameraları aşağı indirmek için çok çaba sarf ettik ve her şeyi... Her şeyi doğru yaptığımızı sanmıştık.
We put a lot of effort getting those cameras down, and we thought we'd... we'd done everything right...
BSR'DE 48. GÜN Malzemeleri alıp, onları yeni yerlere götürmeliyiz.
We should just pick up and move over, and reset up at those new locations.
O sistemleri taşımak haftalar sürecek ve beyazlamayı kaçıracağız.
It'll take weeks to move those systems, and we'll have missed the bleaching.
Korkutucu olan şu ki, o evden yeterince kart çektiğimizde her şey çökecek.
And the real fear is that we'll take out enough of those cards where the whole thing will just simply collapse.
Şişkinlikler ne zaman iner?
How long till those bumps go down?
Burada, Amerika'da test etmenin bir yolu var mı yoksa donmuş idrarın test için sana mı gelmesi lazım?
Is there any way that we could test that here in the States, or it's gotta go back to you to test those frozen urines?
Bugün WADA laboratuvarlarında yolsuzluk yaptığından şüphelendiğin bilim insanları ya da çalışanlar var mı?
Are there scientists, or those working in WADA laboratories today, that you suspect could have been corrupted?
Rusya Atletizm Federasyonu'nun bu suçlamalara cevabını duymak istiyorum.
I want to hear what the Athletics Federation of Russia is actually saying in answer to those allegations.
İsmine şüphe karışmış olan herkesi Rusya atletizm yönetiminden uzaklaştıracağız.
We will banish all those who have a suspicious reputation from the leadership of Russian athletics.
Yetkililer "Bazı sorunlar olabilir ama bunları ele almak için gerekli adımları atmaya başladık." şeklinde konuşuyorlar.
Officials are essentially saying, "There may be some problems, but we are trying and have already taken steps to address those problems."
O atletlerin kaçı dopingliydi?
How many of those athletes were dirty?
O atletlerin kaçı dopingliydi?
How many of those were dirty?
Kriminal polis, beni başka bir psikiyatri kliniğine gönderdi. Sadistlerin, en kötü suçluların yattığı bir yerdi.
The criminal police, they sentence me to another psychiatric clinic... which is for those who are sadist, who are totally worst-of-the-worst criminals.
Bunları Nikita Kamaev vermişti.
Those bottles were given from Nikita Kamaev.
WADA ya da IOC, o numuneleri yeniden test etse temiz çıkarlar mı?
If WADA or the IOC retest those samples, would they be clean?
En büyük endişemiz, bu görüşmelerden yararlanarak onun yerini saptamaya ve ABD'de ajanları varsa Grigory'ye zarar vermeye çalışmalarıydı.
The main concern is that they would be able, through those communications, to try to triangulate his location, and if they have agents in the United States, then to do him harm.
... onlara bir şekilde zarar verenlere hızlı ve acısız bir ölümle cezalandırıyorlar.
With those who would do them harm by implementing a swift and painless death.
-... yaptığı şu yayınlar.
- are those broadcasts he does.
Pekala, olur. Taleplerini yerine getirebiliriz.
Okay, yeah, we can get those things for you.
HAWAI'I DENİZ BİYOLOJİSİ ENSTİTÜSÜ
All those screens go up.