Timer перевод на английский
1,588 параллельный перевод
- Zamanlayıcı.
Timer.
Bay Green, zamanlayıcıyı durdurun.
Mr. Green, you guys stay on the timer. Make it stop.
Sentoks sisteme karışmış durumda.
The Sentox is in the system. - I need C4 and a timer.
Üstünde kırmızı ok var.
- I need C4 and a timer.
O sadece yaşlı biri.
She was just an old-timer.
Hortumu zamanlayıcıya bağladım.
I rigged the hose to a timer.
O gün zamanlayıcıyı kullanmayı öğrendim.
I learned how to use a timer that day.
Zamanlamaya bağlı ilişkilere girmeyi pek sevmem.
Hmm, yeah, not so into relationships with an egg timer on them.
Geri sayım sıfıra geldi.
The timer went all the way down to zero.
Geri sayım tekrar 108'e döndü.
Your timer just flipped back to 108.
Söylediğin gibi "medirastin" deki rakamları aldım.
I got the vitals like you asked, on the medium timer.
Yarı-zamanlı işçiyle işler nasıI?
How's the part-timer getting along?
Hey, part-time çalışanı!
Hey, part-timer!
Zamanlayıcı kuvars titreşim korumalı.
The timer is a quartz oscillator.
Ama zamanlayıcının saniyesi bir dakikanın altına inerse, cehenneme gideriz.
But the second that timer dips below a minute, get the hell out.
Dostumun ilk seferi.
My little buddy over here is a first-timer.
Küçük arkadaşımın ilk seferi.
My little buddy over here is a first-timer.
O eleman yok mu? Marka reklamı mı?
that part-timer brand advertisement?
Aslında... Hey, yeni eleman! Bunu teslim edeceksin.
that... hey part-timer deliver this asap to Yamanashi
ihtiyar.
old timer.
Geçen hafta Hani Lois'in kızdığı.. ... içinde alarmlı saatiyle beraber yediğiniz.. ... hindiyi çıkarttığınızda saat hala orada mıydı?
Yes, that turkey, that raw turkey that you ate off the counter last week that got Lois mad, when you pooped that out, was the timer still in there?
Sen part time'cısın değil mi?
You're the part-timer, aren't you?
Dinleyin, resepsiyonun oradaki tecrit zamanlayıcısını hallettim.
Listen, when I was at reception, I managed to trip the lockdown timer.
Acemi birinin bunu becermesi imkânsız.
No first-timer is gonna be able to pull that off.
Çaydanlığa su koyup zamanlayıcıyı ayarladım ve unuttum.
So I put on a pot of water and hit the timer, and just forgot.
Sen de onu cezaevi ile tehdit ettin.
So you threatened a first-timer with a stint in jail.
Karaoke barda part-time garsonluktan sonra...
Upon serving as a part-timer at Karaoke
Bunu yapması için yarı zamanlı çalışacak birini almalıyım.
Should have gotten a part-timer to do it.
Olay şu ki, ışığı alacakları zamanı ayarlamadın. Bu yüzden bunlar benim ışığıma doğru uzadılar.
Point is, you didn't put the grow light on a timer, so these went toward my light, made them spindly.
Ne istersiniz, yaşlı dostum?
What's your pleasure, old timer?
Sayaç.
The timer.
Hala sayaç konusunda endişeliyim.
I'm still worried about the timer.
Zaman doldu mu?
Did the timer go off?
30 dakikalık zamanlayıcısı var, tepsisi çıkarılabiliyor.
30-minute timer, removable crumb tray.
Otomatik zamanlayıcıyı kuruyorum.
I'm going to set the automatic timer.
Zamanlayıcı başladı.
The timer's a-ticking.
Zamanlayıcı fünyeye değil, bir oksijen kaynağına bağlıymış.
That timer wasn't a fuse, it was measuring an oxygen supply.
Bu bir tür zamanlayıcı mı? Çoğu elektronikçiden 10 dolara alırsın.
That some sort of timer devic ten bucks at most electrical stores.
Timer again so called psychics bilim ve kanıt doğru olduğuna dair kişisel kanıtlarım var.
Time and again so called psychics criticize science and evidence. "I have personal proof it's true to me!"
Sawyer Zaman Şirketi tarafından kullanılan... buharlaşan boya maddesiyle kaplı zamanlayıcıyı yapmak için saat kullanıldı.
The watch used to make the timer was coated with a volatilised pigment used by the Sawyer Time Company.
Fırın ısındı!
( timer beeps ) ooh, the oven's pre-heated!
Ben 30 dakikaya kurmuştum, ama sadece 4 saniye sürdü.
I set the timer for 30 minutes, but it went off in 4 seconds.
- Elimizde başka ne var? - Bomba uzaktan patlatılabilir olacaktır,... fakat aynı zamanda yedek bir zamanlayıcı mekanizması olacaktır.
The bomb will be remote detonated, but it will have a backup timer mechanism
Hala zamanlayıcımız var. Ve hiçbir yere gitmiyorlar.
We're still on the timer and they're not going anywhere
- İlk mi olacak?
First timer?
Zaman sayacı göremedim.
Because I didn't see a device with a timer.
Deuce Fairbanks, en yaşlıları.
Deuce Fairbanks, the old timer.
Pekâlâ, moruk.
Okay, old-timer.
Yarı zamanlı mı çalışıyorsun?
Part-timer?
Tamam, denedim.
[Timer bell rings] OK, tried it.
Baba!
Father! Main Translator Timer : MisterX