Timon перевод на английский

Ne oldu Timon?

What's the matter, Timon?

Hey, Timon, şuna bir baksana.

Hey, Timon, you better come look.

Hey, Timon, sadece küçük bir aslan.

Hey, Timon, it's just a little lion.

Haydi Timon.

Come on, Timon.

Biliyor musun evlat, böyle anlarda dostum Timon der ki gerini geçmişte bırakmak zorundasın.

You know, kid, in times like this, my buddy Timon here says, "You got to put your behind in your past."

Timon, bu Nala.

She's my best friend.

! - Sakinleş Timon. Bunca zaman burada olduğunu herkes öğrenene kadar bekle.

Wait till everyone finds out you've been here all this time.

Timon ve Pumbaa - onları sevmeyi öğrenirsin.

Timon and Pumbaa, you learn to love'em.

Bence hiç komik değil.

I see nothing funny about this. Timon!

Timon, Pumbaa, burada ne işiniz var?

Pumbaa! What are you doing here?

Evet, Timon.

Yes, Timon.

Tırnakların iyi mi? - Timon.

Get a hangnail?

- Benim bir zamanlar vardı.

- Timon... - I had one once.

Burada ne arıyorsunuz?

Timon, what are you doing here?

Burada ne arıyorsun Timon?

A little moody, but... Timon, what are you doing here?

Yoruluyorum Timon.

Timon! I'm getting tired.

Şunu söylemeliyim, Timon.

I gotta tell you, Timon.

Timon, ne yapıyorsun?

Timon, what are you doing?

Timon.

Timon.

Timon'u gördün mü?

Have you seen Timon?

Aslında Timon'un marifetlerinden eser yok.

As a matter of fact, there's no sign of Timon's handiwork anywhere.

Timon!

Timon!

- Aferin Timon.

- Nice work, Timon.

Timon, böyle devam edemez.

Timon, this can't go on.

Bak Timon.

Look, Timon.

Fakat o haklı Timon.

But he's right, Timon.

"Nöbetçi Timon."

"Timon, the Sentry."

Nöbetçi Timon mu?

Timon the sentry?

Timon, Max Amca'yı dinle.

Timon, listen to Uncle Max.

- Ben Timon.

- I'm Timon.

Değil mi Timon?

Right, Timon?

Timon, bak.

Timon, look.

Anlamaya başlıyorum Timon, ben...

It's really coming together, Timon, so...

Dayan Timon.

Hang on, Timon.

Yaşlı Timon'u o kadar kolay deviremezsiniz.

You can't knock old Timon down that easy.

- Timon, iyi misin?

- Timon, you OK?

Timon, ağlıyor musun?

Timon, are you crying?

Timon'a benzetme mi anlattın?

You used a metaphor on Timon?

Max, Timon benzetmeler peşinde.

Max, Timon's out there chasing metaphors.

Bak, Timon, akbabalar.

Look, Timon, buzzards.

- Timon.

- Timon.

Timon?

Timon?

Timon, iyi geceler deme sırası sende.

Timon, it's your turn to say good night.

Dostumuza yardım etmeliyiz Timon.

We got to go help our friend, Timon.

Timon'da farklı bir şeyler var.

Something's different about Timon.

Aklıma gelmiyor.

Beats me, Timon.

- Timon, hayır.

- Timon, no.

- Timon?

- Timon? - Yeah?

Burada ne oluyor? !

Timon, this is Nala.

- Bir şeyleri mi kaçırdım?

- Did I miss something? - Relax, Timon.

Haydi, Timon.

Come on, Timon.