Tiramisu перевод на английский

- Ben tiramisu istiyorum.

- Yeah, I'll have the tiramisu.

Tiramisu.

Tira misu.

Tiramisu, tiramisu

Tiramisu, Tiramisu

Sende bu yüzü görmek beni çok korkutuyor.

Seeing that face on you makes me afraid my tiramisu might come back up.

Bu tiramisu bir harika.

This tiramisu is excellent.

Büyükannenin yaptığı daha fazla tiramisusu.

More of Grandma's tiramisu.

İki espresso ve bir tramisudan sonra Sean'ın üç kardeşin en genci olduğunu, kendine ait yatırım firması olduğunu ve satın aldığı daireye yeni taşındığını öğrendim.

Two espressos and a tiramisu later... I had learned that Sean was the youngest of three brothers... had his own investment firm... and was about to move into an apartment he had just purchased.

iki espresso ve bir tramisudan sonra Sean'in üç kardesin en genci oldugunu, kendine ait yatirim firmasi oldugunu ve satin aldigi daireye yeni tasindigini ögrendim.

Two espressos and a tiramisu later... I had learned that Sean was the youngest of three brothers... had his own investment firm... and was about to move into an apartment he had just purchased.

Siz bunu sorarken, sadece bir iyilik, burada oturup bu güzel tiramisunun keyfini çıkaracağım.

While you ask me for this one and only favour, I will sit here and enjoy this very fine tiramisu.

- Doğum günü tiramisusu.

- That is the birthday tiramisu.

Bence herkes bir nefes alıp tiramisu yemeli.

I think we all need to take a moment and have some tiramisu.

Dövme yoketme ve tiramisu alacağım.

I'm having dermabrasion and tiramisu.

Hadi bir daha nerede bu fırsatı yakalayabiliriz ki?

No. Do not be stingy, they are as hot as tiramisu.

Bu tiramisu, hayattan bile daha acı.

This tiramisu is bitter than life.

Tiramisu "Norma".

Tiramisu "Norma".

- Bizde tiramisu var.

We have tiramisu here.

Geri döndüğünde tiramisu "Nino" yaparsın.

You can come over and make Tiramisu "Nino".

İstediğin zaman tiramisu yapabilirsin, memnun oluruz.

You can make the tiramisu whenever you like, I'll be delighted.

Yaptığım bir iş için bana ödeme yapmayı reddettiğinde ona strikninli içki konulmuş tiramisu hazırladım.

When he refused to pay me for one of my jobs, I prepared him a tiramisu laced with strychnine.

Bir tiremusu. İki çatal ve bir paket köfte.

One tiramisu, two forks...

- Çünkü tiremisu o kadar güzel ki eğer kutlama berbat geçiyor olsaydı, bu kesinlikle durumu kurtarırdı.

- Because this tiramisu is so good... that if the anniversary were completely sucking right now, this would save it.

Yatakta uzanmış, kriket maçı izlerken, kocaman bir kaşıkla tiramisu yiyor olacak.

He'll be watching the Test match in bed, eating tiramisu with a long spoon.

İşte geldi. Tiramisu.

Here we go. everybody.

Tiramisulayın beni.

Tiramisu. Oh. tiramisu me!

- Hayır, o tiramisu.

- That's tiramisu.

Tiramisu almak için kafeye uğradım.

Went by the café for some tiramisu.

Şekerleri boş ver, ben biftek ve tiramisudan bahsediyorum.

Forget candy bars. I'm talking steak and tiramisu.

Hadi, yukarı çıkıp biraz tiramisu yiyelim.

Of our whole story, so come on, let's just go upstairs and eat some tiramisu.

Tiramisu isteyen?

Tiramisu, anyone?

Tiramisu, çikolatalı pasta, tortoni... bence herbirinden bir tane.

I have tiramisu, chocolate cake, tortoni... you know, i am thinking one of each.

Evet, bir tiramisu, 2 kaşık.

Yeah, one tiramisu, 2 spoons.

Eğer tiramisu seviyorsanız, ufak bir İtalyan yer keşfettik.

You know, if you guys like tiramisu, we found this little Italian place...

Biz tiramisu yu seviyoruz diyecektim sadece.

I'm just saying, we love tiramisu.

Ben çılgınım, sen çılgınsın. ... tiramisu için.

I'm crazy, and you're crazy for tiramisu.

Tiramisu'yu seviyoruz.

We love tiramisu.

Tiramisu'yu seviyoruz.

We love tiramisu?

Tiramisu'yu sevmek?

Loving tiramisu?

Şuradaki, Tiramisu mu?

Is that Tiramisu on the cart over there?

T-İ-R-A-M-İ-S-U, Tiramisu.

R-A-T-A-T-O-U-l-L-L-E, ratatouille.

Tatlı için Tiramisu yaptım.

I've made tiramisu for dessert.

- Tiramisu ister misin?

- Would you like a tiramisu?

Şöyle söyleyeyim, bir keresinde beyaz çikolatalı tiramisum için...

Let's put it this way. He once referred to my white chocolate tiramisu

- Tiramisumu daha denemedin.

- You haven't tried my tiramisu.

İtalyanca'da "Tiramisu" "Tanrıların yemeği" anlamına gelir.

You know, in Italian, "tiramisu" means "food of the gods."

Tiramisu?

Tiramisu?

Ayrıca tiramisu yapmaya hiç de ihtiyacım yok.

And I just think that I don't ever need to cook tiramisu.

- Tiramisu.

Me, Too.

Tiramisu.

TIRAMISU.

Tiramisu yedi.

He had that tiramisu.

Niye ağzında hiç tiramisu yok?

How come there's no tiramisu in your mouth?

Tiramisu.

Ratatouille :