Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ T ] / Toff

Toff перевод на английский

51 параллельный перевод
- Şu Kitty kibar bir adamla gittiğini söyledi.
- That Kitty... she told me. Said you'd got off with some toff.
Kibar adamsın!
You're a toff!
"Bazan da kibar biri gibi davranmasıyla... "... özellikle yürüşe çıkınca... "... onu soylu gösterir. "
Now he's much better off when he's acting like a toff especially if he's taken in a walk.
- Tam bir züppe gibi.
- Like a toff, thank you.
Yani, hem sosyetiksiniz, hem değil.
I mean you ´ re a toff and you ain ´ t.
- Hiç kibar adam görmedin mi?
Haven't you never seen a toff?
Bayan Miggins'e gidip, bir Fransız kibarı bulayım.
Off to Mrs Miggins'to pick up any old French toff.
Döndüm efendim, söz verdiğim gibi, yanımda da Bastil'den yeni kurtarılmış zarif bir Fransız aristokratı getirdim.
I return, sir, as promised, plus one toff French aristocrat fresh from the Bastille.
Palor Toff bunu öğrendiğinde, hasetinden dilini çiğneyecek!
When Palor Toff learns of that, he'll swallow his tongue with envy!
Yakın dostum Palor Toff'a merhaba de.
Say hello to my very good friend, Palor Toff.
Tam bir centilmen oldu değil mi?
Quite the young toff these days, aren't we?
Ben de, ben işte böyleyim dedim.
And you said, "I'm some toff, Maggie. I'm some toff."
Bana yardım et olur mu?
Well, stop bein'such a toff and give me a hand.
Oraya gidenlerin hepsi kibar çocuklar.
Everyone that goes there's a toff.
Şey, merak ettim de, onun gibi kibar bir bey... kaç para verir acaba?
What I want to know is, a toff like him how much is he offering?
Sonraki gün şapkalı ve değnekli bir züppe ile tartıştım.
Next day, a toff in topper, cane, and spats
Herkes "matza toff" diye o zaman mı bağıracak?
That's when everybody yells a "matza toff"?
Doğal fiberler için Brenda Athon ve Betsie von Toff da çiçekleri yapacak.
Brenda Antin has the seagrass mats, and Betsie von Toff is going to do the flowers.
O soylu biri.
He's a toff.
Tov aşkına!
For toff's sake!
Senin gibi, Fransızca falan konuşan üst sınıf biri, nasıl oldu da er oldu?
How come a toff like you, talks French and everything, ends up a private?
Ve bu arada, olabileceğim en son şey üst sınıftır.
And for the record, the last thing I am is a toff.
Yıllar sonra bir gün, sen ve ben karşılaşacağız. Sen ünlü ve başarılı bir ressam olacaksın. Bir Akademi üyesi, gösterişli biri.
One day, in years to come, you and I shall meet, and you will be a famous and successful painter - a fellow of the Academy, quite the toff.
Bunu kendimiz daha güvenli bir şekilde yapabiliriz.
We can do it ourselves easier and safer. Toff?
- Benim Toff.
It's Toff.
- Şimdi olmaz, Toff.
Not now, Toff.
- Toff.
- Toff.
- Toff mu?
- Toff?
Bir züppenin onunla oynamasına nasıl izin verebildin?
How could you let some toff just punt off with her?
- Yardım mı edeceksiniz? Ne zaman bir züppe benim gibi birine yardım etmiş ki?
When has a toff ever helped the likes of me?
Ensesi kalınlardan değil mi?
Top toff, then, was he?
Züppe olarak adlandırabiliriz, sanırım.
Who would've been called a toff, I guess.
Nasıl oldu da duymadık o zaman?
A young toff. So how come we've not heard about it, then?
Üç kağıtçı seni.
You toff!
İki kibar adam faytonla gelmiş.
Two men boarded a coach with some toff.
O kibar adam, bıyıklı, dövüş...
The toff, whiskers, fight...
Bu o kibar adam!
It's the toff!
Kibar bir adam ikisini de kocaman faytonuyla aldı götürdü.
A toff took two of them away in his great charabanc.
Şımarık kızlara dikkat et, Arthur.
Watch out for toff girls, Arthur.
Onun ne kadar kibirli bir pislik olduğunu unutmuşum.
I'd forgotten what an arrogant toff he actually is.
Ettie bana bir adamı göreceğini söyledi.
Ettie told me she'd see to the toff.
Züppe ve at gibi sürdüğü adamı.
The toff and the guy he rides like a horse?
Özellikle de sen, kodaman züppe.
Especially you, you toff wanker.
Şu gösteriş düşkünüyle.
That toff.
Kibar adam nazikçe şapkasını alıyor...
The toff holds on tightly to his hat...
Askere çağırıldığında şöyle dedi, " Aşkım, bu savaşı zengin züppenin birinin jipinin yağ deposunun altında geçirmeyeceğim.
When he got called up, he said to me, "My love, I'll not spend this war... " underneath the oil pan of some toff's jeep.
Zengin, kibar bir adam olarak para harcamaya gelirseniz, hava hoş.
You come here as a wealthy toff willing to spend money, fine.
Toff-Toff Der Blaue Trecker.
Toff-Toff Der Blaue Trecker.
Hastaneler kapatılıyor Michael Hoye, milletvekilimiz bu barı alıp yıkacak ve iğrenç ahbapları için bir yer açacak.
Hospitals are closing yet Michael Hoye, our MP, has enough loose change to buy this pub tear it down and build a gastroabomination for his toff chums.
Oh, bahse girerim bir tofftur.
Oh, I bet he's a toff.
Biri Jelton gibi züppeydi.
So you saw them in the pub together? Well, one was a toff like Jelton.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]