Tonight перевод на английский
95,016 параллельный перевод
Oyuncak Bebek'in galası bu akşam mı?
Oh, does Baby Doll premiere tonight?
Bu gece söylemeyi de planlamıyordum. - Ama boşanmak istiyorum.
And I hadn't planned on saying it tonight, but I want a divorce.
Bu gece isteyeceğimiz son şey bir hadise olması.
The last thing we need tonight is an incident.
Bu akşam harekete geçmeliyiz, sistemlerini Halcyon'a bağlayacağız.
We should move tonight, uplink their system with Halcyon.
Bu gece onunla konuşmak istedim. Ama meşgulmüş.
- I wanted to talk to him tonight, but he's busy.
Bu akşam cesaretle bu işe girişmen için al sana 6 tane daha sebep.
Six more reasons for you to take that ginger bull by the horns tonight.
Bu akşam bir kaç tanıtım şeyini bitireceğim.
Yeah, I'm finishing a couple of demos tonight.
Fahri başkan ve gecenin fiilen kraliçesi olarak, Bu akşamın ana eğlencesini tanıtmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
As honorary chairperson and de facto queen of tonight's semiformal, it is my great pleasure to introduce this evening's main entertainment.
Genellikle kendi eserlerini seslendirirler, Bu akşam, bir istisna olarak Ailemin Jason'ın dinlediğini iddia ettikleri şarkının bir örneğini sahneleyecekler.
Though they usually perform their own material, tonight, they're making an exception and debuting a cover of the song my parents claim they were listening to the night Jason and I were conceived.
Bu gece eski okula gidiyoruz.
We're going old-school tonight.
Bakalım bu gece kızıl aygıra kim binecek görelim.
Let's see who's riding the ginger stallion tonight.
Betty bu gece gelmedi değil mi?
Betty hasn't come in tonight, has she?
Sadece gece kuşları var.
Just the night hawks in tonight.
Aslında, bu gece en iyi arkadaşımı kaybetmekten ödüm patlıyor.
In fact, I'm kind of terrified I lost my best friend tonight.
Bu geceki etkinlik geçmişte yaptıklarımız gibi olmayacak.
Tonight's pep rally isn't like any other we've had in the past.
Millet, belki de bu akşam Netflix'te "Making a Murderer" izlemeliyiz?
Guys, should we maybe re-binge Making a Murderer on Netflix tonight?
- Bu akşam randevum var.
- I've got a date tonight.
Şey, düşünüyordum da eğer bu akşam işiniz yoksa, sizi akşam yemeğine çıkarabiliriz.
Well, I was thinkin'that, you know, if you're gonna be alone tonight, that we could take you out to dinner.
Gençlerle akşam takılmacalar yok. Tamam mı?
No cruising guys tonight.
Sen sinemaya gitmedin mi?
No drive-in for you tonight?
Bu gece beni neden davet ettin?
Why did you invite me tonight?
Bu gece buraya geldiğin için çok teşekkür ederim.
Thank you so much for coming here tonight.
Çünkü bu geceden sonra River Vixens olmayacak artık.
'Cause after tonight, there will be no more River Vixens.
Bunu sana kimsenin yaptıramayacağı bir gerçek olmasaydı bu akşam Avrupa'daki bir yatılı okula sevk ettirirdim seni.
And if not for the fact that no one would have you, I'd be shipping you off to a boarding school in Europe tonight.
Bu gece odamda kalır mısın, Polly?
Will you stay in my room tonight, Polly?
Ama sadece bu gece değil.
But just not tonight.
Josie, bu akşam Archie ile şarkı söylemeyeceğim.
Josie, I'm not singing with Archie tonight.
Bayan Donna Summer'ın "I Feel Love" ını düzenlemeye hazırım eğer bu gece bu işi yapacaksan.
I have this killer arrangement of Ms. Donna Summer's I Feel Love, if you're up for that tonight.
Bu akşam, söz veriyorum.
Tonight. I promise.
Bugüne teslim edilecek projen var sanıyordum.
Hey, I thought you had a project due tonight.
Dersleri asıp okul kaynaklarını kullanıyorlardı.
They've been skipping class and tonight I found out that they were using school resources.
Heykeli ve dün gece yaptığımız her şeyi.
With the statue and everything that we did here tonight.
- Hayır, bu gece.
- No, tonight.
- Bu gece mi?
- Tonight?
Bu gece New Orleans, sabah da Cincinnati var.
New Orleans tonight. Cincinnati in the morning.
- Akşamki Ceilidh'de kendin görürsün.
You'll see for yourself at the ceilidh tonight.
Bu akşam yavaş git.
Take it easy tonight.
Sen bunları burada bırak, ben akşam bakayım, olur mu?
Why don't you leave these here, And I'll go through them tonight? Is that okay?
Nasıl yardımcı olabilirim?
So, w-what can I help you with tonight?
Bu akşam yemek için bize gelmek ister misin?
Um, hey, do you want to come over for dinner tonight?
Hey, bu gece bir şey olursa mesela bir şey ters giderse bilmeni istiyorum, seni gerçekten önemsiyorum.
Hey, um, if anything happens tonight, like if, um, if something goes wrong, I just... I want you to know that I-I really care about you.
O geceki saldırı, kampüsteki kendi türünün ilk örneği değildi.
Tonight's assault wasn't the first of its kind on this campus.
Sen beni güvende hissettirmek için buraya mı geldin?
And you came here tonight to make me feel safe?
Bu gece takılabileceğimizi düşündüm.
I thought we were gonna hang out tonight.
Peki ya bu gece vardiyalar halinde çalışsak?
What if we work in shifts tonight?
- Bu akşam ne yapıyorsun?
- What are you doing tonight?
Bu gece gelmeyeceğim.
I'm not going tonight.
Bu gece harika olacak.
Tonight is gonna be great.
Bu gece onunlayız.
We're with him tonight.
Bugün kopyalayabilirim.
So I should be able to make a copy tonight.
Bu akşam mı?
Tonight?