Tooting перевод на английский
68 параллельный перевод
Kısa süre önce bana yazan bir adam vardı... Tooting ya da öyle bir yerdeki annesini buraya gömmek istiyordu.
Had a fellow write to me not so long ago, wanted to bury his mother here from Tooting or somewhere.
Oh, o orada... boruyu öttürecem diye yoruldu.
Oh, that one. He's tired of tooting his bugle.
Evet gerçekten bizim ellerimizde.
You're darn tooting we have.
Evet öyle.bunu ben ayarladım.
You're darn tooting she did. I arranged it.
Klaksonun eşlik ettiği boynuzlu sığırlar,.. ... hayvanların osuruğunu bastırmak için çalan mızıka.
With horn music for horned cattle, and tooting brass for the farting herd!
- Durmaz mı? Sen istimde yer al.
- You're darn tooting.
Ne basıyorsun kornaya?
Why are you tooting?
- İşte bu doğru.
- You're darn tooting.
Her şey Horsham ve Reigate Üzerinden, Carshalton Plajları Malmesbury, Tooting Bec ve Croydon West'e Uğrayan 11 : 20 Hainault-Redhill Treninde Oldu.
It all happened on the 11 : 20 from hainault to redhill Via horsham and reigate, calling at carshalton beeches Malmesbury, tooting bec and croydon west.
Evet öyle.
You have an ulcer? Damn tooting.
Ben Rio Grande'li köklü ve özlü bir kovboy kızım.
I'm a rooting tooting cowgirl from the Rio Grande.
Biliyorsun yüzyılın başında doğan çok fazla... yıldız kalmadı artık.
Well, there aren't too many stars were born in Tooting Bec at the turn of the century.
Kendimi övmüş gibi olmayayım ama bu işte çok iyiyimdir.
Without tooting my own horn, I'm quite good at this.
Islık çalıyorum.
Darn tooting.
Yere sıkı bas.
Get a good tooting.
Ta ki yapımcı John Houseman, Stefan Zweig'ın romanı olan.. ... "Letter From An Unknown Woman" ın film uyarlamasında ona bir şans verene dek.
- [Tooting] - until producerJohn Houseman gave him a chance... to adapt Stefan Zweig " s novella, Letter From An Unknown Woman.
- Çok haklısın.
You're darn tooting.
Acele ettiniz.
You're darn tooting!
Bu ötlemek ne demek?
What are they tooting for?
Yemek borusu, içki alemi.
Bugles for lunch, tooting of cornets?
Kesinlikle, seni iğrenç ispiyoncu!
Darn tooting, you lousy fink.
İş üstünde olanlar mastürbasyon yaparlar.
Dick-tooting niggers, masturbating your triggers...
Bana eski kafalı diyebilirsin ama seni orada oturmuş sadviçini yerken gördüğüm zaman beni lanet edecek kadar kızdırıyor.
Call me old fashioned... but when I see you sitting there eating a sandwich... it makes me darn tooting mad.
Sadece, nasıl derler, hoşça vakit geçiriyoruz.
We are just, how do you say, tooting our horns.
Kendimi övme riskine rağmen ki, bunu sen hayatıma girdiğinden beri yapmıyorum bu sefer kendimi tutamadım.
At the risk of tooting my own horn, which I don't have to do anymore since I have you in my life. I think I really outdid myself.
Düdük çalan bir römorkör. Baloya onunla gitmeyeceğim.
Not even a ship, he's a little tugboat tooting along and I'm not gonna go to the prom with him,
Hemen böbürlenmeye başlamayalım. Demek istediğimi anlıyor musun?
Let's not start tooting our horns just yet, you know what I mean?
Ben kendi kornamı çalmak dışında o kadar da iyi değilim.
I'm not good at tooting my own horn.
" Islığa özgürlük!
Freedom for Tooting!
Ha şunu bileydin.
You're darn tooting.
Merhaba?
( BOTTLE TOOTING ) Hello?
Kendi borumu öttürmenin riski, aslında iki ayrı kadınla görüşüyor olmam.
At the risk of tooting my own horn, I am actually seeing two different women.
Ve yine de kendi borunu öttürüyorsun.
And yet you're still tooting your own horn.
Onlarla kendi borularını öttürme hakkında konuştuğun zamandır.
When you can talk'em into tooting each other's horns.
Ya da kontratı Tooting Bec Tube istasyonu'yla bozduğumuz için mi sinirliydim?
Or did it have more to do with losing the contract for Tooting Bec tube station?
Sesi örtbas etmek için kornaya basıyor bir de!
Honking to hide your tooting
- Tabii ki ben kazandım.
- Darn tooting, I win.
Doğru bildin, o yapmadı.
You're darn tooting, he don't.
- Oh, Çok güzel.
- Oh, it's a beauty. - [Electric Train Whistle Tooting]
Frankie, o ses senden mi geldi yoksa?
Frankie, are you tooting? Is that you tooting?
Tooting'de yaşadığını söylediler, ama başka çaresi yok herhâlde. Ama bence ortalıkta gizli dolaşan biri.
Someone said she lives in Tooting, which she can't help, but she does poke and pry something terrible.
Konuşmak için Tooting'e de gitmiş ama orada da bulamamış.
He motored out to Tooting for the purpose of a further interview but when he got there she was nowhere to be found.
Çünkü Charles ertesi akşam kendisini ele verebileceğinden korktuğu tek kişi olan Bayan Wills'i yok etmek için Tooting'e gitmişti.
Because the following evening, Sir Charles he drives to Tooting to dispose of the one person he feared could expose him... Mademoiselle Wills.
Sen uzman, hızlı refleksli, kartal gözlü barbar seven keskin nişancısın.
You expert, rooting-tooting, eagle-eyed, goth-loving marksman.
"Tabii ki yavrum, hatırlıyorum."
" Darn tooting, I do.
Kamera kayıtlarına göre 16 Ekim'de James Calvert'in trenin altında bulunmasından bir gün önce 100 metre uzaklıkta Tooting High Sokağı'nda görülmüş...
Last seen the 16th of October on CCTV, Tooting High Street. That's the day before James Calvert was apparently found under a train 100 yards away.
- Sonuna kadar haklısın.
- You're darn tooting.
- Harika bir tren.
[Whistle Tooting] - Cool train.
Şimdi Vic'in onu asla affetmeyeceğini düşünüyor. Bu yüzden ona bir cenaze sonrası Noel partisi düzenledi. Bu arada bu bir ilk olmalı.
Now she thinks he'll never forgive her, so she threw him this posthumous Christmas party, which has got to be a first, but the angel broke, so she bought him this headstone with a life-size figure of Gabriel tooting his trumpet,
- Fasulye, Oh fasulye -, - Ağzınızda lezzetli - - Aman dikkat -
beans, oh, beans, delicious in your mouth but watch out when beans come out down south tooting, some call it pooting it's air polluting, the gas comes shooting right from your butt, butt, butt
Bak işte geldi.
( car horn tooting ) Well... here she is now.