Toren перевод на английский
2,533 параллельный перевод
Arkasında, timsah kuyruğu ile, soytarı ortamı yumuşatıyor sadece bir an... ardından gelecek olan acı verici ve ölümcül olma ihtimali olan dini tören bölümü var
At the rear, the crocodile's tail, a court jester lightens the mood momentarily. For what follows is a gruelling and potentially lethal rite of passage.
Tören sıkı korunan bir sırdır.
The ritual is a closely guarded secret.
bu yüzden onun yakaladığı için manevi bir tören gerçekleştiriyor.
so he performs a ceremony to the spirits for capturing it.
Tören başlasın!
Commence!
Tören bitene kadar olaydan haberim yoktu.
I didn't hear that from you until the ceremony today has ended.
Ama tören biterken fark etti ki...
But as she left the altar, it suddenly occurred to her...
Anladığım kadarıyla, basit bir tören istiyorsunuz.
And it's my understanding you'd like to keep this simple?
Burası bir tören alanı olmalı.
It must be some sort of ceremonial place.
Tabii tabut tören boyunca kapalı olacak.
to hold them. The casket, incidentally, will remain closed at all times during all ceremonies...
Raj, tören bir işe yaramadı çünkü lanetli değilsin.
The reason the ceremony didn't work, Raj, is because you are not cursed.
Konuştuğumuz gibi, tam tekmil bar şuraya, avlunun içerisine ve dışarıya tören çadırlarının yanındaki bu güzel çimlerin üzerine kurulacak.
As we discussed, a full service bar will be set up there, in the courtyard... and out there, on the great lawn, next to the ceremony tents.
Belediye sarayında 30 dakika içinde bir tören düzenliyoruz.
So we're having a memorial in 30 minutes at city hall.
Yaklaşık son 20 yıldır hayalini kurduğu bir an olsa da kendisini bekleyen bir tören alayı yoktur.
It is the moment he has been dreaming about the past two decades, but there is no homecoming parade waiting for him.
Cenaze şirketi tören ile defin arasında cesetleri değiştirmiş olmalı.
The mortuary company must have switched out the bodies between the funeral and the burial.
Ama çok sessiz bir tören olacak. Ben de beyaz giymeyeceğim.
But it will be a quiet ceremony.
Peki ya tören? Yerime vekilimi gönder.
I'll send someone else.
Tören bittikten sonra takviye birlik yollayacağız.
I will dispatch reinforcements as soon as the ceremony is over.
Görünüşe göre tören bitmeden takviye kuvvet gönderilmeyecek.
He said they can't send reinforcements until after the ceremony.
Tören yarın bitecek.
The ceremony will end tomorrow.
Tören, insanların aç hayalete ikramlar sunması şeklinde gerçekleşir.
The ritual is how they make an offering to the hungry ghost.
Yani şimdilik,... tören ve onurlandırma yapılmadan onu gömeceğiz.
That for now, we admit it. and he's buried without ceremony or honor.
Tören olmadı.
There was no ceremony.
Tören yapildigina dair deliller de var. Juan Luis, kemiklerin yaninda tek bir insan eseri de buldu.
Perhaps Homo heidelbergensis dropped the bodies into the pit in a sort of primitive burial.
Tören bu öğleden sonra yapılacak.
The ceremony will take place this afternoon.
Tören bir an önce başlayacak.
The ceremony will begin forthwith.
Tören eşliğinde Camelot halkına hükmedeceğinize Camelot'un kanunları ile örf ve adetlerine bağlı kalacağınıza yemin ediyor musun?
Do you solemnly swear to govern the people of Camelot, to uphold the laws and customs of the land?
Tören geleneğe uygun şekilde yapılmak zorunda.
The wording must be exactly right to be binding.
Anneme sade bir tören olsun dedik o, Copley Plaza'da 400 kişinin katılacağı bir resepsiyon ayarlamış.
Where did my mom get it in her head that a nice simple ceremony means a reception at Copley Plaza in front of 400 of our closest friends?
Her şeyi adeta bir kutsal tören havasında yaptım.
My whole being rendered solemn valentine.
Bunu, NSS ajanı olurken yapılan bir tören farz edin.
Think of that as a rite of passage into becoming NSS agents.
Dün tören sırasında zaman kapsülünü yerin altından çıkaran iki hademenin isimlerini öğrenmek için aramıştım.
I'm calling to find out the names of the two janitors that pulled the time capsule out of the ground yesterday at the ceremony.
Dini tören, kilise.
Religious ritual, the church.
Bir tören. Toplulukta kabul gören bir birey olmak için atmam gereken son adım.
Ceremony. lt's the final stage of becoming a man.
Timmy tören için özel bir konuşma hazırlıyor, değil mi?
Timmy's preparing a special speech - a D'var Torah. Isn't that right?
Ayrıca küçük ve özel bir tören olacak.
And it will be a small, private affair.
Tören için taze kanı elde etmeliyiz.
We must obtain fresh blood for the ceremony.
O halde tören başlasın.
Then let us begin the ritual.
Tören henüz tamamlanmadı.
The ceremony is not complete.
Bekçilerle bazı yerli kabile çocukları arasında hediye alışverişi yapıldığına... dair bazı dinsel tören tasvirleri buldum.
I've even found depictions of a ritual, an exchanging of gifts between the walkers and children of some of the native tribes.
Üzgünüm.Manastırı tören için hazırlıyorlar.
I'm sorry. They're preparing the Abbey for the ceremony.
Formaldehit gerçekten işe yarıyordu - böylece bir tören yapılabildi.
Formaldehyde really works - so it may take a cremation.
Tören boyunca ağladım.
You know, I cried all though the ceremony.
Hayır, tören bittiğinde peder bizi otobüs durağına bırakacak.
We should be making tracks. No. The priest is gonna give us a ride to the bus station when it's over.
Muazzam bir tören olacak.
Should be quite a party.
Tören hazırlıkları için bize haber ver.
And let us know about the arrangements.
Ama özel bir tören istiyorum.
But I like a private funeral.
Tören için son hazırlıkları tamamlarken hâlâ alışılmadık ve karşı konulmaz bir dürtü vardı içimde. Tanrı'dan ikimizi kutsaması için.
I had gone to finalize the preparations for the ceremony when I had the unusual yet irrepressible impulse, to ask God to bless our union.
Öldüğünde herkesin onun adına bir parti düzenleyip güzel anacaklarını düşünüyorum. Devlet başkanına yakışır bir tören olur.
( Mike ) I just can imagine the party where everybody's gonna celebrate his life someday.
Bu saldırıların dünya ticaret merkezi ikiz kulelere zarar vermesinin üzerinden 10 aydan fazla geçmesine rağmen hazırlıkların tören başlayana kadar devam etmesi beklenmektedir.
Though it's been over ten months since the World Trade Center Twin Towers were destroyed in those attacks cleanup is expected to continue right up until the ceremonies begin.
- Eminim birazdan tören tekrar başlar.
- I'm sure we'll start again soon.
Çok güzel bir tören planladım.
I got a beautiful ceremony planned.