Tortoise перевод на английский
406 параллельный перевод
Şey gibi - # Tosbağa ile tavşan...
It's like - # The tortoise and the hare
Tosbağa gibi yavaş yavaş ilerle.
Go like the tortoise, one step at a time.
Bu sadece bir kaplumbağa, sıradan bir kaplumbağa!
It's just a turtle. A plain old tortoise like Dad once drew for me.
Kaplumbağa kabuğundan bir tarak!
A tortoise-shell comb!
Kağlumbağa kabuğundan görünüyor!
This looks like tortoise-shell!
Tavşan ile Kaplumbağa mı?
And the tortoise?
Tümü son yenilikler... Çeşme, suyun kamplumbağa kabuğuna akması.
All the latest innovations, running water, genuine imported tortoise shell.
- Aa, bir kaplumbağa.
- Oh, a tortoise.
Kaplumbağayı mı kırarım?
- Crush a tortoise?
10.000 yıl yaşayan tosbağa
The tortoise that lives 10,000 years
Kaplumbağa kabuğundan bir tarak.
A tortoise-shell comb.
Dediklerine göre, yağmur yağınca ölüden hiç farkı kalmıyormuş?
If it's like that... then he should transform into a tortoise
Aşil ve kaplumbağa.
Achilles and the tortoise.
Aşil, kaplumbağa yetişmeye çalışır ama asla beceremez.
Achilles tries to overtake the tortoise, but cannot.
Sabahın köründe bir kaplumbağa ile oynuyorlar.
They've been playing with that tortoise since early morning.
Yere bakiyorsunuz ve bir tosbaga görüyorsunuz.
You look down and see a tortoise.
- Size dogru geliyor... - Tosbaga mi?
– It's crawling towards you — – Tortoise?
Egilip tosbagayi ters çeviriyorsunuz.
You reach down, you flip the tortoise over on its back.
Tosbaga ters dönmüs kalmis, karni yakici güneste kavrulmakta debeleniyor, dönmeye çalisiyor, ama dönemiyor. Sizin yardiminiz olmadikca dönemez. '
The tortoise lays on its back, its belly baking in the sun... beating its legs, trying to turn itself over, but it can't... not without your help.
Yere bakiyorsunuz ve bir tosbaga görüyorsunuz.
So you look down and you see a tortoise.
- Tosbaga mi?
– Tortoise?
Bayan Scott'u bizim için şefkatle yakmış olduğunuzu duyuyorum. Evet... kedisini de.
Would that be the plan to continue with total slaughter until everyone's dead except Field Marshal Haig, Lady Haig, and their tortoise, Alan?
Kardeş, San Lung, kaplumbağa!
Brother San Lung, tortoise!
San Lung'a kaplumbağa yumurtası mı diyorsunuz?
You've called brother San Lung a tortoise egg!
bu kaplumbağayı yiyebilir o.
I'm inviting brother San Lung to barbecue tortoise
Yıllanmış kaplumbağa yumurtasının beyazı?
How about some aged tortoise egg white?
Biz ona "Tosbağa" derdik.
We used to call him Tortoise.
Fakat madem gerçek bir kaplumbağaydı, neden ona "Tosbağa" diyordunuz?
But why did you call him Tortoise if he was really a turtle?
"Tosbağa" derdik, çünkü bize öyle öğretmişti.
We called him Tortoise because he taught us.
"Bitiş çizgisini geçtiğinde... kaplumbağa fark etmişti ki yavaş da olsa istikrarlı ilerlediğinden yarışı kazanmış... ve tavşanı yenmişti."
"and, as he crossed the finish line, " the tortoise realized " that slow and steady does win the race.
O plan ; hani, Mareşal Haig, Leydi Haig ve tosbağaları Alan hariç tek bir kişi kalmayana kadar herkesin katledileceği plan olmasın sakın?
Would that be the plan to continue with total slaughter until everyone's dead except Field Marshal Haig, Lady Haig, and their tortoise, Alan?
Sağınızda iki büyük ağaç ve gri bir taş göreceksiniz. Karım bunların tosbağaya benzediğini söylüyor.
On your right, you'll see two large trees and a gray stone, which my wife says reminds her of a tortoise.
Kaplumbağa ile tavşan hikayesini hatırlayan kim o hızlı olmayan tembel küçük tavşan ve yavaş ama arkadaşlarını iyi seçen?
Who recalls the fable of the tortoise and the hare- - the swift yet lazy little cottontail and his slow but determined companion?
Kaplumbağayı anayola koy.
Put the tortoise on the highway.
Ama insan bu kadar parasız olunca, varlığını tüfeğinin dipçiğine yatırmamalı, böyle sedefle işlenmiş bir konsol saati almamalı,
Poor people don't buy tortoise - shell clocks! Or watch trinkets! You lack nothing!
Kaplumbağa oluşturun!
Tortoise formation!
Karın olacağım, altın tosbağa.
I'll be your wife, golden tortoise.
Bir sarhoştan geri almak için hayvanlar, kaplumbağayı başka bir votka almaya yollamış.
To recover from a hangover, the animals send the tortoise to get another vodka.
Kaplumbağa.
A tortoise.
bu gerçekten güzel bir kaplumbağa.
- That's a really beautiful tortoise.
Genede, saçındaki şu kaplumbağalı tokaları kadife bir tokayla değiştirsem iyi olacak.
Although, I might replace her tortoise clip with one of those velvet scrunchies.
Bir Afrika mahmuzlu kaplumbağası.
An African spurred tortoise.
Artık önemsiz bir kaplumbağa değil..
It's not just some nonentity tortoise now.
O, Bruce Springsteen'in kaplumbağası.
It's Bruce Springsteen's tortoise.
Ona kaplumbağa gelirinin % 50'sini teklif et.
Just offer him 50 % of the total tortoise revenue.
Kaplumbağa geliri diye bir şey yok.
There is no tortoise revenue.
Kaplumbağa ve tavşan oyununun cd'si.
Your Tortoise and the Hare disc.
Bir kaplumbağa mı? "Takip et..."
A tortoise? "Follow the..."
Kaplumbağa bir yarış kazandı diye bütün tavşanlar bundan sonraki yarışları kaybedecek mi yani?
Ok, the tortoise won one race. Do you think the hare is really gonna lose
Bazen zaman bir işkence gibi yavaş ilerliyordu.
Sometimes Time crept slowly onwards like an exhausted tortoise.
Tavşanla Kaplumbağa hikâyesini düşün.
Take the tortoise and the hare.