Trafik kazası перевод на английский
1,315 параллельный перевод
Olaya trafik kazası muamelesi yapmışlar.
Got treated like a traffic incident.
Bay Bogda, karınız bir trafik kazası geçirdi. Ama bir çeşit fetiş dublör olduğundan şüpheleniyoruz.
Mr. Bogda, your wife was in a car accident, but we suspect that she was involved in a fetish stunt of some sort.
Bir trafik kazasında öldü.
She died in a car accident.
Dennis 2 gün sonra uçağa atlayıp İsviçre'ye gitmiş. Olayın ilk elden tanığı, trafik kazasında ölene kadar da geri dönmemiş.
Two days later, he was on a plane to Switzerland and did not come back until our best witness against him dies in a car accident.
Kocanız trafik kazası geçirmiş hemen buraya gelmelisiniz.
Your husband's been in an accident and we need you to come down as soon as possible.
- Trafik kazası geçirdin Emily.
You were just in a car accident, Emily.
Trafik kazası geçirmiş bir insan ve herkes bir enkaza bakıyor.
She's a human traffic accident and everybody's looking at the wreckage.
Küçük bir trafik kazası.
A fender-bender.
Harvey'in ailesi iki yıl önce bir trafik kazasında öldü.
Harvey's parents are dead. They died two years ago in a car crash.
Feci bir trafik kazasında öldü.
He died in a tragic single car accident.
Randy, kazı kazan'dan yüz bin dolar kazandım ve daha.. ... o anda trafik kazası geçirdim.
Randy, I just won a $ 100,000 in the lottery and was immediately hit by a car.
4 yıl önce bir trafik kazasında ölmüş.
She died in a car accident 4 years ago.
İnsanların, trafik kazasında ölme ihtimali daha fazla, ama kimse bunun için evine kapanmıyor.
People have a greater chance of getting into a car accident, you know. That doesn't keep us home.
Dundies'de aynı trafik kazası gibi, isteseniz de başka bir yöne bakamazsınız. Sadece bu da değil, sırf patronunuz istiyor diye gözünün içine bakmak zorundasınız.
The Dundies are like a car wreck that you wanna look away, but you have to stare at it because your boss is making you.
- Bir trafik kazası yaptınız, hanımefendi.
- You had an automobile accident, ma'am.
- Bir trafik kazasına karışmış
- His car was involved in an accident.
Bir tanesi trafik kazası geçirdi.
One of'em got in a car accident.
Anne ve babası bir trafik kazasında öldükten sonra kardeşinin velayetini o almış.
He was granted custody of his sister, after their parents were killed in a car accident.
Üç vurulma, iki bıçak saldırısı, sayısız trafik kazası,
Three gunshots, two stabbings, various car accidents,
Şimdi izninizle, Bay ve Bayan Farris'e kızlarının otoyolda trafik kazasında öldüğünü bildirmeliyim.
And now, if you'll excuse me, I have to go inform Mr and Mrs Farris that their baby girl was killed in a head-on collision on I-95.
Şu trafik kazası hikayesi.
The car accident story...
Bana bir trafik kazası geçirdiğini söyledi.
She said she'd had a car accident.
Bu trafik kazasının hiçbir izini bulamadık ne sigortada ne de polis kayıtlarında.
We found no trace of an accident... in either the insurance or police records.
Annem, babam ve erkek kardeşim, bir trafik kazasında öldüler.
My parents died in a car crash with my brother.
Yakın arkadaşı Georgie, babamın ayak işlerine koşuştururken... bir trafik kazasında sakat kaldı.
His good friend Georgie, maimed in a car crash, while running Daddy some errands.
Ama komik olan benim de aynı gün... bir trafik kazası geçirmem...
But the funny thing was was that I was in a... a car accident on the same...
Şey, bir kaç ay önce ufak bir trafik kazası geçirdik.
Well, we got in a bit of a car accident a couple of months ago.
Trafik kazası geçirdim!
I had a car accident!
Diana Paris'te trafik kazası geçirmiş.
It's Diana. She's been in a car accident in Paris.
Kocamın bir trafik kazasında ölmesinden sonra, mahkeme bana esimin ailesini hafta sonları görme izni verdi, hepsi bu...
My husband died in a car crash. His parents are allowed to have her, but only at the weekend.
Trafik kazası, beyin sarsıntısı.
Car accident, head trauma
Karısını 2 yıl önce bir trafik kazasında kaybetti.
He lost his wife in a car accident 2 years ago.
Çok ciddi bir trafik kazası olmuş.
There has been a very serious traffic accident.
Sai Kung'da trafik kazası var
Traffic accident in Sai Kung
Ailesini trafik kazasında kaybetmiş.
Both parents died in a car accident.
Beni izlemeye gelirken trafik kazasında öldü.
She died in a car accident trying to get to my audition.
Doğu Hampton'da geçirdiği bir trafik kazasında yaşamını yitirdi. Dostları onun artık yaşamak istemediğini söylüyordu.
He died in an automobile accident in East Hampton... after friends said he didn't want to live any more.
Ailem bir trafik kazasında öldü.
My parents were killed in a car accident.
Bir trafik kazasında kafasını çarptı.
He hit his head in a traffic accident
New England'da büyümüş birini aradığımızı biliyoruz, buraya 8 yıl önce taşındığını, 13 yaşında geçirdiği bir trafik kazasında bacağının parçalandığını, öldürülmeden kısa süre önce bir teknede olduğunu, isimlerinin ve yüzlerinin bazılarını biliyoruz.
We know we're looking for someone who grew up in New England, moved here about 8 years ago, her leg was crushed in a car accident when she was 13, she was on a boat shortly before she was murdered,
- "Yerel Kadın Trafik Kazasında Öldü ; Kızı Kurtuldu" - Kızının sol bacağı ezilmiş.
Daughter's right leg was crushed.
Yalvarıyoruz. Bebeği hâlâ kurtarabiliriz. Lütfen Isabel Arrington'ı korkunç biçimde öldürülmesine neden olan trafik kazası hakkında bir şey bulursanız bilgi hattını arayın.
So we beg you, while the baby can still be saved please call if you have any information about the traffic altercation that led to the murder of Isabel Arrington.
Bir kaza yüzünden — trafik kazası sanırım.
Some sort of accident. Car accident, I think.
Bak, babasına olanlar korkunç, ama sıradan bir trafik kazasına benziyor.
Look, it's terrible about her dad, but it kind of sounds like a standard car accident.
Sanki trafik kazasına sebep olmuş gibi.
It looks like she caused the wreck.
Karısı ve kızı yıllar önce okuldan eve dönerlerken, bir trafik kazası geçirmişler.
Or a blackmailer, you can say.
Bir trafik kazasına kurban gitmeden önce.
they're the same age. We're running out of time, Mrs. Harding.
3 yıl önce trafik kazasında öldü.
Killed in an car accident 3 years ago.
Elizabeth bir trafik kazasında öldü.
Elizabeth died in a car accident.
Trafik kazasında bir arkadaşımız öldü.
- Yeah.
Aynı yerde bir de trafik kazası raporu var!
The report on the accident's there too.