Travesti перевод на английский
440 параллельный перевод
Bir keresinde beni travesti olmaktan ötürü içeri tıktıracağını söylemişti.
He once said on the phone that he would have me registered as a transvestite
Chicago gazetesinde travesti taklidi yapan polislerle ilgili bir haber okudum.
There's an article here about these transvestites who are posing as policemen.
- Sevimli travesti
- Sweet transvestite
- Topoş, dönme, travesti...
- Homo, trannie, faggot...
Arabama aldığım öylesine bir travesti... ve benim kıyafetlerimi çalmıştı.
A wandering transvestite took my car... and stole my clothes at gunpoint.
Ben ise travesti Tao jiu jiu seni de çok çekici buldum
I am transvestite Tao Jiu Jiu Wow, you're good
- Batman travesti mi?
- Is Batman a transvestite?
Lanet olsun, travesti bu.
Oh no, a transvestite.
Şuradaki Greko-Roman travesti ile bile tanıştı. Onda bir ölçüde muhteşem bir incelik var. Katılmaz mısınız?
Even that Green-Roman travesty over there has a certain splendid arrogance about it, don't you agree?
- Ben sadece kadın elbisesi giyerim, travesti değilim.
- I'm a drag queen, not a transvestite.
Travesti dostlarımızı anlamak için en iyi başvuru kitabı.
The definitive guide to understanding our transvestite friends.
Avukatım. Diğer vakalara da bakıyor musunuz? Yoksa ihtisasınız travesti ölü sevicilerle mi?
You take cases or do you specialize in transvestite necrophiliacs?
- Seni travesti sürtük!
You queer son of a bitch!
Ölümler ve ifşaatlar, evrensel ve yerel. Sonuçlar... Travesti melodramı...
Deaths and disclosures, universal and particular, denouements... transvestite melodrama...
Ve bu harika travesti Ely'yi tanıyışımız.
And that's how we met Ely a wonderful transvestite.
Resmen travesti lan.
She's a fucking guy in drag.
Bay Suistimal'den, Bay Kullanan'a ulaştık, ayrıca benim vurulduğum bir travesti de vardı.
We went from Mr Abuse You to Mr Use You, plus a fling with a cross dresser that I blew the whistle on.
Burada oturuyormuş, travesti, fahişe, şarkıcı.
Neighbourhood transvestite, entertainer, singer.
Travesti gibi giyinmeyi ve tersten yemeyi severim.
I like to cross dress and take to it in the ass.
Travesti kraliçelerini sevmiyor.
He doesn't like drag queens.
Ulan bu herif travesti kung-fu'su biliyo.
His kung fu is unorthodox.
Yataktan kalkar ve kendisini, Hollandalı bir travesti ile altı tane Arap erkeğin arasına sıkışmış olarak bulur.
He woke up in bed... to find himself wedged... between a Dutch transvestite... and six Arab men.
- RaspaiI bir travesti miydi?
- Raspail was a transvestite?
Karımın en iyi arkadaşlarını sevmiyorum... üstelik travesti.
I don't like it that my wife's best friend is a transvestite...
O bir travesti.
Can't you see that's a transvestite?
O bir sapık... travesti, eroinman veya benim Rick'im gibi gerçekten hasta ruhlu biri olabilir.
He could be a crackhead a transvestite, a junkie, or really sick, like my Rick.
Bir de bu yetmiyormuş gibi restorana bir travesti geldi.
And if that wasn't enough, this transvestite comes in.
Haydi oradan, iğrenç travesti.
Oh, piss off, you little faggot.
Kilo vermişsin, seni çürük yaşlı travesti seni.
You've lost weight, you rotten old queer.
Senden olsa olsa travesti olur...
You look like half a butt-puppet that...
Çoğu travesti hayatlarını, vücutlarını değiştirmek istemez.
Most transvestites do not want to change their life, their bodies.
Sizce bir "Cross deresser" ile bir travesti arasındaki fark nedir?
What would you say is the difference between a cross-dresser and a transvestite?
Aslında "Cross dresser" travesti demenin başka bir yolu. Aynı şey ama travesti Latin kökenli bir sözcük.
Well, actually, cross-dresser is just another way of saying transvestite, which is the same thing but coming from the Latin root.
Bir travesti arıyor olduğumuzu inkar edemeyiz.
One can't rule out the possibility we're looking for a transvestite.
Travesti.
A she-male!
- Travesti?
- Transvestite?
Travesti partilerinden yapmıyorsun, değil mi?
You're not having any of your transvestite parties?
Sen travesti değilsin...
You're not a transvestite...
Buradaki herkes, ister homoseksüel ister heteroseksüel olsun ister travesti, ya da ateist bir profesör olsun kerhane sahibi ya da polis, Sırp, Hırvat veya Çinli...
Each and every one of us here, whether homosexual or heterosexual, whether transvestite or atheist professor, brothel owner or policeman, Serb, Croat or Chinese...
Kabul ederseniz. Edebi bir travesti örneği olarak yayınladı.
As an example of literary travesty, if you will.
- Travesti bile daha iyidir.
- Chance'd be a fine thing.
Daphne Şükran Günü'nü travesti amcası Jackie'le geçirmeye karar verdi.
Daphne's decided to spend a traditional Thanksgiving with her transvestite uncle, Jackie.
Sonra hayır derneğine verirsin. İleride bir gün İrlandalı bir travesti mutlu olur.
After that you can donate it to the Salvation Army... and one day make some Irish drag queen very happy.
Bende diyorum ki bir travesti bulup Griff'e gönderelim onu baştan çıkartırken bizde videoya çekeriz.
I say that we hire a cross-dresser to pick up Griff and seduce him while we get it on tape.
Travesti fetişizmi.
ALLY : Transvestite fetishism.
Bir travesti mi?
A drag queen?
O kız arkadaşın mı yoksa bir travesti olduğunu mu söyleyeceksin? Hayır, o sadece...
Is that your girlfriend or are you gonna tell me she's a transvestite?
Lanet olası bir travesti değilim!
I'm not no fuckin'transvestite!
Ama o porno değil, travesti adındır.
But it's your drag name, not porn.
O bir travesti.
He's a transvestite.
Travesti fetişi.
Transvestite fetishism.