Tryin перевод на английский
2,401 параллельный перевод
- Çünkü hala buna nasıl bir şey yapacağımı... - Peki.
Let me just take care o'her and then I'll definitely gon'get back to you,'cause in my mind, I'm still tryin to figure out how I'm gonna...
Onlardan biri gibi görün.
And you need to show people that you tryin'to fit in, girl.
Affedersiniz, botokslu Barbie bana cahil mi dedi?
Excuse me? I know Botox Barbie isn't tryin'to call me ignorant.
- Darnelle, sana yakın olmaya çalışıyorum.
I'm tryin'to get close to you.
Penn Eyalet Üniversitesi'ne gitmem gerektiğini biliyordum.
# I'm just tryin'to get out with you, man... # I knew I should've gone to Penn State.
Yaşamaya çalışıyorum çünkü halkım, medyanın topluma empoze ettiği tüketme gücüne sahip değil.
I'm just tryin'to exist'cause my people lack the power to consume what the media emphasizes in society.
Onu kaçırmaya çalışıyorlar!
They're tryin'to bust him outta here!
Bence, onlara Bishop'u vermemiz için bizi korkutmaya çalışıyorlar.
I think they're just tryin to scare us into giving up Bishop.
Şuna bak! Bir grup punk serseri genç, malımı çalmaya kalkışıyor!
Look what we have here... a bunch of young punk motherfuckers... tryin'to steal from me.
Koşullarını kabul etmeyi düşünmüyorum.
I'm not tryin'to get down.
Lanet olsun. Dikkatimi toplamakta zorlanıyordum.
Shit, I was tryin to be focused up.
Onu öğrenmeye çalışıyoruz.
We're still tryin to figure that out now.
Çocuğumun annesini arıyordum ahbap.
Tryin'to call my baby moms, man.
- Bir kızı kız olmayı denediği için suçlama!
- Can't blame a girl for tryin'!
Aileni bulmayı hiç düşündün mü?
You ever thought about tryin'to find them?
Okulda iyi notları varmış, asilliğiyle ünlüymüş. ... Ki onda suç bulmamak için elimden geleni yaptım.
She made good grades, and she was popular with her peers, which I'm really tryin hard not to hold against her.
Bakıyorum idmandasın o herifle Gövdeyi şişirme derdinde
I see you're down with that next nigga Tryin'to make your chest bigger
Bakıyorum idmandasın o herifle Gövdeyi şişirme derdinde
See you're down with that next nigga Tryin'to make your chest bigger
Üstünden atlar Cennet tozu satanlar
Got niggas jumping'up Tryin'to move the rock
Denkleştirmeye çalışırken kirayı
When you tryin'to get the money For the rent
Denkleştirmeye çalışırken kirayı
When you tryin'to get this money For the rent
Denkleştirmeye çalışırken kirayı
When he tryin'to get this money For the rent
Hayır, aç gözlülük edip her şeyi almaya çalıştın Claremont.
You can't help your black, greedy, lyin ass from tryin'to get every fuckin'thing.
- Ne? Ne yapmaya çalışıyordun, Claremont?
What was you tryin'to do, Claremont?
- Ne yapmaya çalışıyordun Claremont?
- What was you tryin'to get done?
Ve beni yatağa atmaya çalıştın...
And why you keep tryin'to get me in the sack?
Çocuklarını deli bir adamdan uzak tutmak istiyor.
Tryin'to keep her kids away from a crazy guy.
Sabah erkenden kalkarım Harekete geçmeye çalışırım
I'm up early in the mornin Tryin'to make a move
Kafanı kırbaçlayacağım oğlum Üstelik çelikle Kafanı kırbaçlayacağım oğlum Başından vurulabilirsin Kafanı kırbaçlayacağım oğlum Öldürülebilirsin
I'll whip your head, boy With the back of the steel I'll whip your head, boy Your cap could get peeled I'll whip your head, boy Your ass could get killed I'm up early in the mornin Tryin'to make a move
Zenci, ben kendi yolumu çizmeye çalışırken önüme çıkarsan
Nigga, you gettin'in my way When I'm tryin'to get mine
Zenci, ben kendi yolumu çizmeye çalışırken önüme çıkarsan
Nigga, you get in my way When I'm tryin'to get mine
Hızlı hareket etmediğini gördüler ve sana yardım etmeye çalıştılar.
They heard you weren't moving'fast enough. They was tryin'to help you.
- Bana ne yapacağımı mı söylüyorsun?
- You tryin'to tell me what to do? - No, E...
- Yardım etmeye çalışıyorum, oğlum
- I'm just tryin'to help you, Son. - I don't need no advice from you.
Anlamaya çalışıyoruz.
We're tryin'to figure that out.
Üzerinde çalıştığım yeni TV projemi finanse etmelerini sağlamaya çalışıyorum.
I'm tryin'to get them to underwrite a new TV project I'm workin'on.
Büyük babam motor birini ev hanımına döndürmeye çalışıyor.
Granddad was tryin'to turn a ho into a housewife.
En azından, o çalışıyorum.
At least, he tryin'.
Bu zenciler denemeye Lot'biz yoktu ne var, ancak yapılmaz Yaptığımız ne yaptığını Yaptığımız ne olması gerekir.
Lot of these niggas tryin to have what we didn't have, but they ain't done what we did done to have what we done have.
Senin peşine düşecekler ve Sofie'de onları durdurmak için her şeyin tam ortasına düşecek.
They'd set on you and she'd be in the thick of it, tryin'to stop them.
Bulmaya çalışıyoruz.
We're tryin'to find him.
Kulağının dibinde olacağım. Seni fazla kızdırmamak için elimden geleni yaparak hem de.
I will be right in your ear tryin'hard not to bother you.
Amacın beni yüreklendirmek mi yoksa germek mi?
Are you tryin'to encourage me or make me nervous?
Bu kadının sana çözüleceğinden nasıl böylesine emin olduğunu anlamaya çalışıyorum.
I'm just tryin'to figure out why you're so damn confident you can get this woman to help you.
Adamı kurtarmaya çalışıyorum.
Well, I'm tryin'to clear him.
Sadece gerçeği bulmaya çalışıyorum.
I'm just tryin'to find out the truth.
Bırakmaya çalışıyorum.
I'm tryin'to quit Yeah?
- Ailesini buraya getirmeyi çalışıyor.
He's just tryin'to bring his family here
Dürüst olmaya çalışıyorum.
I'm tryin'to give you somethin'.
Hey, rolümü çalmaya mı çalışıyorsun?
Hey, you tryin'to upstage me, kid?
Eğer istemiyorsanız gitmeyin.
Jeesh, I was just tryin'to help.