Tsunami перевод на английский
570 параллельный перевод
"Olamaz, tsunami" dedim ve koşmaya başladım.
I said, "Oh, my gosh, tidal wave," and I just kept running.
İki sene önce depremin yarattığı büyük dalga onu öldürdü.
She was killed by the big tsunami two years ago.
İki sene önce büyük dalganın vurduğu bölge burası mı?
I heard that this area was hit by a tsunami two years ago.
O felaket hakkında neden bilgi almak istiyorsun? Seni niye ilgilendiriyor?
Why do you want to hear about that tsunami?
İlk raporlara göre dipte büyük bir kayma var ve büyük bir tsunami dalgası kuzeydoğudan bekleniyor, tamam.
First reports indicate a major bottom displacement and heavy swell conditions building to the northeast, over.
Tsunami. - Mr. Monk.
- You never go near the water.
Rakibine büyük Sunnami yapmaya hazırlanıyor.
She's setting him up for the Big Tsunami.
O hasar sismik yan etkilerle, büyük depremlerle... ve tsunamilerle kıyaslandığında çok önemsiz kalır.
That damage would be insignificant compared to the seismic repercussions, massive land quakes and tsunami.
Şehre doğru yaklaşan bir tsunami var.
There is a tsunami heading for the city.
Reddedilmek beni yıktı. Duygusal bir tsunami gibi.
You know, it's - The rejection, it's been devastating.
Tek söylediğim, Pierre'in sırrını açığa çıkarmak büyük bir öz kuşku fırtınası tetikleyebilir tarifsiz ruhsal tahribe yol açabilir başka bir deyişle, metafiziksel bir tsunami.
I'm just saying that revealing Pierre's secret... might trigger a maelstrom of self-doubt, releasing untold psychic devastation - a metaphysical tsunami, if you will.
Tisunami.
Tsunami.
Cat, Tisunami düşündüğün şey değil.
Cat, tsunami is not what you think it is.
Biraz tisunami'ye ne dersiniz?
Hey, how about some of that tsunami?
Tisunami?
Tsunami?
Tisunami, yeraltı hareketlerinin sebep olduğu devasa dalga.
Tsunami, a giant wave caused by an undersea tremor.
Ve sismik etkilerin sonucu tisunamiye sebep oldu.
And the resulting seismic effect caused the tsunami.
Tsunami, Yılan.
Tsunami, Snake.
Tsunami!
Tsunami! Woo!
Atlas Okyanusunda hızla hareket eden muazzam bir Tsunami dalgası oluşacak.
There will be a very large tidal wave moving quickly through the Atlantic Ocean
# Tsunami dalgası gibi geliyorum #
♪ I'm crashing like a tidal wave... ♪
# Tsunami dalgası gibi geliyorum #
♪ I'm crashing like a tidal wave ♪
Tsunami Ölüm, sizin gölgesinin ötesinde.
Death by Tsunami, it beyond your shadow.
Tsunami.
Tsunami.
veya Tsunami boyunca kürk ticareti.
, or the shark-fur trade on Tsunami.
Neyse ki gözlerimiz açık da, üstümüzden tsunami geçmedi.
Glad our eyes were open so that tsunami didn't wash over us.
oturup, Mikronezyalı insanlar gibi tsunami ve muson yağmurları... arasındaki farkı konuşuyoruz
We sit down, we talk about the difference between a tsunami... and a monsoon like a bunch of Micronesian hut people!
Ve geçen Nisan, ben ve arkadaşlarım Emerald Koyuna... Büyük Tsunami dalgaları yakalamak için gittik.
Then last April, me and my crew drove out to Emerald Cove... to catch some major tsunami waves.
Bu da tsunami. Hadi.
This is the tidal Wave.
Güçlü kuyruğu ile, dağları parçalayabilir, tsunami yaratabilirdi.
With its powerful tails, it could smash mountains and create tidal waves.
Bilim adamlarına göre buna, ayın ender görülen bir etkisi neden olmuş olabilir.
Scientists say the tsunami may have been caused by what they are describing as unusual lunaractivity.
Tsunami yapıyorum!
Make a tsunami!
Tsunami?
A tsunami?
- Tsunami!
- Tsunami!
- Deniz bilimciler öğleden sonra bir tsunaminin Miami'yi vuracağı tahmininde bulunmuştu. Yüksek kesimlere çıkmadan önce depolarını doldurmak isteyenler kuyruk oluşturdu.
Oceanographers predict that a massive tidal surge or tsunami will hit Miami Beach by late afternoon same long lines at every gas station in the costal areas as people fill their tanks before they head to higher ground.
Tsunamiye hazırlanan insanlar ev tadilatı mağazalarına akın etti.
Home improvement stores are being inundated as locals are stocking up in preparation of this tsunami.
Tsunami daha ziyade Büyük Okyanus'ta görülen bir doğa olayı.
A more common to this emotion occurrence, this particular tsunami in the
9 metrelik tsunami bugün 14 : 57'de Miami Beach'i vurdu.
Miami Beach was hit by a 30-foot tsunami at 2 : 57 p.m. today.
Olayın 10 saat öncesinde yapılan uyarı ve mecburi tahliye sayesinde şu ana kadar tsunami ile doğrudan ilintili ölüm gözlemlenmedi.
At present, no deaths have been directly attributed to the surge, thanks, in part, to the ten-hour warning and mandatory evacuations.
Sanırım tsunami sebepli ilk ölümümüz.
Think we may have the first fatality of the tidal wave.
Ya da bir tsunami.
Or a tsunami.
Çerçeve zayıflamış. Gerisini tsunami halletmiş.
Weakened the frame, and let the tsunami do the rest.
Tsunaminin ortasında nasıl bulacaklarını sanıyorlardı acaba.
Wonder how they expect to find it all in the middle of the tsunami.
Sorularınıza cevap vermeyi denerim ama ben tsunami uzmanı değilim.
I'll try and answer your questions, but I'm not the tsunami expert.
Tsunami hayatta bir defa karşılaşılabilecek bir şeydir.
A tsunami's a once in a lifetime event.
Tsunami geldi ve gitti elimde hiç veri yok.
Tsunami's come and gone, and I have no data.
Tsunamiden önce her yere baktım.
I looked for them for hours before the tsunami.
Bir tsunami yaratacağız ta ki, barajı yıkmak için gerekli olan gücü bulana kadar ve enerjon küplerini doldurmak için ihtiyacımız olan gücü sağlayacağız.
One that will send enough power surging through that dam to make all the energon cubes we need! We attack the dam at sunrise!
Tsunami dalgaları buradan başlıyormuş gibi görünüyor.
Autobots, to the air! - Looks like the heart of the tidal wave's right here!
Dayanılmaz acı çekiyorum, aklımı yitiriyorum sanki.
I mean, its like an emotional tsunami and - I'm in this excruciating pain.
Filmin adı Tsunami.
It's called Tsunami.