Umma перевод на английский
61 параллельный перевод
Onların ziyareti olmadan benim gittiğim yoldan uzak durmayı umma.
Without their visits you can not hope to shun the path I tread.
Seni Habeşistan'a gönderdiklerinde benden medet umma!
Only don't blame me when they ship you off to Abyssinia.
Bak, o paçavra üniformanı buraya getirme ve onunla savaşlar kazanmayı umma.
Look, don't bring that rag of a uniform out here and expect to win battles with it.
Cesetten pay koparmak için savaşacaksan... hiç durma, ama benden medet umma.
If you want to fight for a piece of his carcass you go ahead, but you'll do it without me.
Kendi eşyalarına bakamıyorsan benden medet umma.
If you can't take care of your own truck don't look for me to do it.
Ama fazla şey umma.
But don't expect too much.
Bu ekipten fazla yardım umma.
Don't expect too much cooperation from this crew.
Umma. Güven bana.
Well, don't hope.
- Bizden medet umma.
- You don't need us to help her.
Umulmadık şeyleri umma zamanı. Dale.
Expect the unexpected.
Dinleyeceğim, ama fazla şey umma.
I will listen, but don't expect much.
Kilitli mi? Çok fazla tahmin edilemeyeni umma...
So much for anticipating the unforeseen!
Hiç medet umma.
Don't hold your breath.
Devam et, ama asla geri dönmeyi umma.
Go, but don't expect to come back.
Bunu umma bile!
Don't you dare hope it!
- Bunu hiç umma bence.
- Don't ever wish that.
Arkadaşlığımdan menfaat umma Corto
Don't take advantage of my friendship, Corto.
- Evet ama bir yere gitmeyi umma.
- Yeah. But don't expect to go anywhere.
Çok fazla şey umma John Steward.
Don't presume too much, John Stewart.
Her zaman kıç tekmelemeyi umma.
You can't expect to kick ass every time.
- Bu sözden medet umma.
- Hey, don't knock the status quo.
Seninle oynayacağımı umma!
Don't ask me to play with you later, you hear me?
Enerjinin bana daha fazla dayanabileceğine umma.
Let's see who'll last longer, shall we?
Sakın sevgili başbakan dostunun yardımına koşacağını umma.
Do not expect the Friend the Prime Minister come to your aid.
- Sadece umma...
No, don't just hope.
Eminim senin yöntemin daha zevklidir Arturo ama süsleri asmanı istiyorum, fırlatıp yapışmalarını umma.
Well, I'm sure it's more fun your way, Arturo, but hang the decorations, don'tjust chuck'em up and hope they stick.
Gerçek kimliğin Ümmet olmandır, cemaatte yer almandır.
Your true identity is in the umma, the community.
Sakın umma.
Don't hope.
Sakın umma.
- no, don'T. Dan, don't hope.
Buradan kurtulmayı hiç umma.
Do not hope to leave here.
Konuşma, bir şey umma, bir şey dileme.
What is it? Don't talk, don't hope, don't wish for anything.
Diğer tarafta olduğundan, daha fazlasını umma.
Didn't expect much since he's from other field.
Güvenliği atlatmadan Bay Mynor'ı alabileceğini umma.
Less? You can't hope to get to Mr. Mynor Without security intervening.
En kötüsünü umma.
Don't assume the worst.
Lakin seni asla gelinim olarak saymayacağım için Tae Seong'dan fazla şey umma.
Jae In, you must be ecstatic. However, don't expect too much from Tae Seong... since I'll never consider you as my daughter-in-law.
Fazla umma.
Yeah? Don't hope too hard.
Benden medet umma.
Don't look at me.
Başka bir şey umma.
Don't hope for somewhere else ;
Hesabınızı kapatmaya geldiğinizi umma cesaretini gösterebilir miyim?
Dare I even hope that you have come to settle your tab?
Birşeyler yapabilmeyi umma.
Don't expect to make anything.
Yanlış insanlara çatarsan ve burada çürümeye terk edilirsek benden medet umma.
I won't be able to help lf you piss off the wrong people And they leave us here to rot
Dr. Umma'nın yardımıyla...
So with the help of Dr. Umma- -
Umma, bir dakika sonra o konuya geleceğim. Leo'yu zehirlenmiş gibi gösterdi.
Umma, who I will get to in a minute- - he made it appear as if he had been poisoned.
Dr. Umma.
Dr. Umma.
Umma'ya ihanet ettiğine göre, Umma, diğerleriyle birlikte zengin ölü bir adam olarak istediği yere gidip yaşamakta özgürdü.
Now that he had double-crossed Umma--Umma- - along with everyone else, he was free to go live anywhere he wanted as a rich dead man.
Dr. Richard Umma, lütfen resepsiyona gelin.
Dr. Richard Umma, please come to the front desk.
Dr. Richard Umma.
Dr. Richard Umma.
Annenin farklı bir şey söyleyeceğini umma sakın!
And don't think your mother will say any differently!
- Umma, yarat.
You don't hope. You make things happen.
Şişko kıçının üstüne oturup, rulo pasta suratıyla bakıp aptalca bir ihlal yapayım da, beni parçalasın diye umma kralı.
King of sitting on his fat fucking ass, stuffing his face with Swiss rolls, hoping to bust me for some stupid infraction.
Senin düşünmen gereken, sana söylenenleri yapmak. Boş yere de profesöründen medet umma.
I'm gonna be going off the grid for a little while.