Umrumda перевод на английский
7,111 параллельный перевод
Kesintiler umrumda değil.
I don't care about the shortage.
Kız veya erkek veya domuz veya köpek veya vejetaryan bir maymun veya psikopoz olman umrumda değil.
Now I don't care if you're a girl or a boy or a pig or a dog or a monkey vegetarian, or an episcopalian.
Başka birine ne... öğreteceğiniz umrumda değil.
Look, I don't care if you're not gonna teach another soul ever again.
Umrumda değil.
I don't care.
- Bize ne söylediği umrumda değil.
I don't care what he's telling us.
Michael'ın ne dediği umrumda değil.
I'm not interested in what Michael says.
- Umrumda değil.
- I don't give a shit.
Kazak umrumda değil, bu...
I don't care about my sweater, it's...
Umrumda değil.
I don't care. Let's just get out of here.
- Ne? Umrumda değil.
I don't care.
Bu noktada hijyen hiç umrumda değil.
I don't care about hygiene at this point.
İş yerin olsun ya da olmasın, umrumda değil.
I don't care if you're at work or not.
Umrumda değil.
- I don't care.
Valla, hiç umrumda değil.
Well, I don't really give a shit.
Burda balık avlamanın yasak olduğu umrumda değil.
I don't care that fishing is off-limits here.
Para umrumda mı sanıyorsun, Enze'?
What the fuck do I care about money, Enze'?
Umrumda mı ha?
What the fuck do I care?
Nasıl yapacağınız umrumda değil.
I don't care how. You can lie your asses off.
Ne fark ettim biliyor musun? Umrumda değil.
And you know what I realized?
Benim neden umrumda olsun?
Why give a damn about her?
Bütün İncil'i Arami alfabesinde tersten okusa da umrumda değil.
I don't care if she spoke the entire Bible backwards in Aramaic.
Umrumda değil... seninde de öyle olmalı.
I don't care... and neither should you.
Burası bu kadar sıcak olmasaydı, muhtemelen nükteli bir cevap verebilirdim. Ya da umrumda olsaydı.
I could probably think of a witty comeback if it wasn't so hot in here... or I cared.
Bir tane olumsuz eleştiri vardı ama umrumda da değil.
I mean, there was one bad review, but it's... not like I care.
Umrumda değil!
I don't care!
O amatörlerin, kaç kişi oldukları umrumda değil, bu çeşit bir gücü odak noktası,
There's no way that amateurs, I don't care how many, are wielding that kind of power without a focus,
Başka insanların ne yaptığı umrumda değil.
I don't care what other people do.
Sadece senin ve benim ne yaptığım umrumda.
I only care about what you do and what I do.
Ne halde olduğu umrumda değil, sadece sana dediğim şekilde geri getir!
I don't care what shape he's in, just bring him back like I told you!
Vali Hutchinson'ın ne söylediği umrumda bile değil.
I don't give a shit what Governor Hutchinson says.
Dürüst olmak gerekirse, ne düşündüğü pek umrumda değil.
To be perfectly honest, I don't much care what he thinks.
Umrumda değil.
I don't even care.
Sor bakalım umrumda mı?
Ask me if I care.
Umrumda değil, onu bırakıp giderim!
I don't care, I will leave her here.
Basın, medya ne düşünüyor? Umrumda değil!
I don't care what the press, the media and the common man are thinking.
Nereye gittiklerini bilmiyorum ve umrumda da değil.
They left. I don't know where they went, and I don't care.
- Bilmiyorum ve umrumda da değil.
Don't know. Don't care.
Umrumda değil.
I don't give a shit.
Artık hiç umrumda değil.
You know, I don't really care anymore.
Testin ne dediği umrumda değil.
I don't care what the test says.
Kişisel olarak, umrumda değil.
Personally, I don't care.
Bunun seni nasıl hissettirdiği umrumda değil.
I don't care how that makes you feel.
- Nedeni umrumda değil.
- I don't care why.
Bahanelerin umrumda değil.
I don't care what your reasons are.
İstersen içinde kaybol umrumda değil, ama ben seninle geçmişi konuşmaktan çok sıkıldım.
You wallow in it for all I care, but I am done reminiscing with you.
- Hayır, tabiiki de umrumda.
- No, of course I do.
- Başkalarının ne düşündüğü, senin hiç umrumda değil.
- Don't you care what others think of you?
- Ne olduğun umrumda değil.
- I don't care what you are.
Umrumda değil. 15 sene önceydi.
I don't care. It was 15 years ago.
Allahın cezası şey umrumda değil.
I don't give a good goddamn.
Bence bu onların umrumda değil.
Unthinking, uncaring.