Universal перевод на английский
1,360 параллельный перевод
- Bu vahşi adam efsanesi, dünya çapında bir efsanedir.
- lt's a universal wild-man myth.
Bu evrensel dilde "Hesap lütfen."'anlamına gelir
This is the universal sign for "check."
İyi çekilirse herkesin ilgisini çekecektir.
I think if this picture... is mounted properly, it`s gonna have universal appeal.
Yabancı olabilirim ama bazı şeyler evrenseldir.
I may be a foreigner, but there are some things that are universal.
Bu Gómez, "Universal" den.
This is Gómez from "Universal".
İngilizce oldukça evrensel.
English is quite universal.
Belki de Sör Vasconcelos'un kültürümüz ve ülkemizdeki evrensel edebiyat bilgisi için yaptıklarını biliyorsundur?
Do not you know what the teacher of America, Vasconcelos gave for culture and expansion of knowledge of the universal literature in our country?
HZ Muhammed hakkındaki hikayeler yoluyla bağlantıları kurabiliriz. ve birdenbire şu hisse kapılırsınız : 1500 yıl önceki olayların bağlantılarını kurabilirsiniz.
Through the stories about Prophet Muhammad we were able to make connections and all of a sudden you would feel you can relate to things that happened back 1500 years ago and that the issues weren't old fashioned they were universal.
Kültürü aştığınızda evrensel bir konuma ulaşırsınız. Orada hepimizin insanlığı aynıdır.
When you transcend culture, you arrive at a universal place where our humanness is all the same.
Söyledikleri şeyler evrensel öğretilerin toplamı gibiydi.
And in it in a sense is a summation of this universal teaching.
Evrensel bir model.
All right. It's a universal design.
Hepimiz genel vericileriz.
We're all universal donors.
Emin misin? Çikolata evrensel teselli yiyeceğidir.
You know, chocolate is a universal comfort food.
O benim evrensel çeviricim.
It's my Universal Translator.
Evrensel çeviriciyle çok yol kat ettiğime inanıyorum.
I have been relying on the universal translator far too much.
Belki de çeviriciye tekrar dönersem, belki de...
If I went back to the Universal Translator, maybe I could...
- Evrensel çeviriciyle.
- With the universal translator.
Bence en evrensel insani duygulardan birisi yanlızlık hissetmektir.
I think one of the most universal human experiences is feeling alone.
- Universal Stüdyoları mı?
- This Universal Studios?
Sence şu Universal şakası mahkemede tutar mı?
Think that Universal thing's gonna hold up in court?
Gençlerin yalanları evrensel galiba.
I guess teenage lies are pretty universal.
Hepsini açan kart.
Universal swipe.
Evrensel sorunlara karşı koyma isteğin bir hastalık. Hepimiz aynı hastalığa yakalandık sanırım.
Your willingness to defy the universal odds is a disease that apparently we have all contracted.
Bu da eviniz için evrensel kumanda.
AND HERE'S A UNIVERSAL REMOTE ON THE HOUSE.
Bu poziyon çok kapsamlıdır.
Posture is universal.
Bir törenle kutsallaştırılmış tek eşli bir bağ oluşturmak evrensel bir istektir.
You know, the urge to wedlock and form a lasting monogamous bond sanctified by ritual, it's pert-near universal.
Bir elmanın düşüşünden esinlenerek, Isaac Newton'un ortaya koyduğu yerçekimi genel kanununun üzerinden 300 yıldan fazla bir süre geçmiştir.
It's been more than 300 years since Isaac Newton came up with the universal law of gravity, inspired, as the story goes, by seeing an apple fall from a tree.
Dinleyin, bir tek değişmez var, tek bir evrensel.
You see, there is only one constant one universal.
Ben evrensel bir gerçeği anlayacağın bir dile çevirmeye çalışıyordum, ama bu?
I was translating universal truth... into words you would understand.
Bunların güzellikleri evrensel.
Beauty like that is universal.
Evrensel bir ismi olmalı.
It's got to be universal.
Bunun başkalarının eline geçmemesi gerekiyor.
This is a universal warrant, it'll get you in wherever you want.
İşte bu.
This is a universal warrant.
Aptallık evrensel bir dil.
Stupidity is the universal language.
Bu büyük sözleri ne kadar evrensel yaparsak İsa'nın zihnine o kadar yaklaşırız.
Surely the more universal we make these great words, the nearer we come to the mind of Christ.
Benim başarım değil. Universal Stüdyoları!
You mean, like at Universal Studios.
Bilgisayar devrelerine girebilen yaygın birleşikler...
Universal assemblers that can... into computer circuits...
Mili Vanili evrenseldir.
Milli Vanilli is universal.
tükenmez kalemler için evrensel numaralandırma sistemidir.
Is the numbering system for pencils universal?
Bizlerin bu derinliklerdeki yolculuğumuz kendi DNA'mızla arasında olan evrensel kimyamızın dört temel yapıtaşlarına ulaşmaktı.
Yet as we journey down deeper among the molecules of its DNA, we reach the four base chemicals of life's universal alphabet.
"Tehlike var - Çekil yolumdan" ın evrensel ifadesidir.
Universal language for " Danger
Yani panzehiri daha genel uygulamalara göre yeniden formülize etmemiz gerekiyor.
- We need to reformulate the antivenom... with a more universal application.
Bu Almanya'daki askeri birimlerin imzaladığı bir anlaşma.
Universal military service shall be abolished in Germany.
- Universal.
- Universal.
Bir istisna bulamadığımı söylüyorum, deneyebilirsiniz, ayrıca bildiğim kadarıyla bu entellektüeller arasında, ve bizim gibi eğitimli halklar arasında genel bir durumdur.
The fact that I say I can't find an exception, you might try, also as far as I am aware this is virtually universal among intellectuals, educated folks like us.
öğütücü mü?
The universal stopper of liner this
ajan flays, bu çavuş mc coy.
Universal police officer, I am a barley police officer
vaaz ettiğin güvene ne oldu?
I believe in you, universal gold of liner
Büyük İskender, Aristoteles'in de etkisiyle bunu gördü ve evrensel bir kütüphane kurmaya karar verdi.
That's how Alexander the Great saw it when, under the influence of Aristotle, he decided to found a universal library.
Bu evrensel bir yasadır.
It's a universal law.
Sen bu gruptansın.
- A universal donor.