Universitedeyken перевод на английский
389 параллельный перевод
Üniversitedeyken o kadar çok kitabı nasıl okuyabildiniz?
How did you ever manage to remember all those books in college?
Üniversitedeyken yazmıştım bunu.
I wrote it when I was in college.
Üniversitedeyken, Otto Rank'ın bu konuda bir yazısını okumuştum.
I once read a paper when I was in college about this, I think it was Otto Rank.
Üniversitedeyken, biraz oyunculuk yapmıştım.
I did a bit of acting myself in college.
Üniversitedeyken bir Reballo tanımıştım.
I knew a Reballo at the university.
Üniversitedeyken beni küçük birkaç işte çalıştırmışlardı.
They recruited me at the University for a bit of minor dabbling.
- Londra'da mı yaşadın? - Üniversitedeyken.
... You lived in London?
18 ya da 19 yaşımda içmeye başladım. Üniversitedeyken oyunculuğa başladım.
I hit the bottle like I was 18 and 19... and I was acting like I was still at college.
Üniversitedeyken.
AN UNDERGRADUATE.
Üniversitedeyken evlenenler hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think about people getting married while they're still in college?
Üniversitedeyken testi pencereden Lettick'e uzattığın zamanı hatırlıyor musun?
Remember in college when you passed Lettick the test out the window?
Üniversitedeyken istiyordum.
When I was in college, I did.
Üniversitedeyken oda arkadaşıma tecavüz edilmişti.
When I was in college, my roommate was raped.
Üniversitedeyken sevdiğin kızın adı neydi?
What's the name of that girl whom you loved during college days?
Üniversitedeyken motosiklet kullanmıştım. Yani haydutluk anlayışını iyi bilirim.
I drove a moped in college, so I understand the outlaw mentality.
Üniversitedeyken bana "Küçük bulldog." derlerdi
Well, in college they used to call me "the little bulldog."
- Üniversitedeyken, Alex'in yanında oturuyordum sanat tarihi dersiydi.
- In college, I sat next to an Alex in art history.
Üniversitedeyken o şiiri anlamamıştım Len.
I didn't understand that poem in college. Len.
Üniversitedeyken motosikletli, deri ceketli çocuklar.
College : motorcycles, leather jackets.
Üniversitedeyken okumaya pek şansım olmadı.
In college I didn't get much chance to read up on things.
Üniversitedeyken.
When I was in college, sir.
Üniversitedeyken Las Vegas'a geziye gittiğimizde onun konserine gitmiştim.
I once caught his act on a trip to Vegas during college.
Üniversitedeyken bende de vardı.
I had one in college myself.
Üniversitedeyken çok iyi bir oyuncuymuş, sonra küçük turnuvalarda devam etmiş.
I'm told he was a pretty good college player, then went on mini-tours.
Üniversitedeyken dans kursunda Nadya isimli bir partnerim vardı. Bütün ilgi üzerindeydi.
My partner in dance class in college was a girl named Nadia.
Üniversitedeyken bir langırt masamız vardı.
We had a table in college.
Üniversitedeyken.
- PAUL.
- Üniversitedeyken.
- In college.
Üniversitedeyken, saçlarım çok uzundu.
In college I had really long hair.
Üniversitedeyken radyoda bir programım vardı.
I had my own show in college, and when I started working at the station,
Üniversitedeyken pizza sipariş edecek kadar ayık olan tek kişi sadece ben olurdum.
Well, in college I was the only one coherent enough to order the pizza.
Üniversitedeyken dernekteki en aptal çocuk, dişçilikten ayrılıp mimarlık okuyan biriydi.
You know, the stupidest guy in my fraternity became an architect after he flunked out of dental school.
Üniversitedeyken, hep ondan büyük erkeklerle çıkan bir kıza yazılıyordum.
When I was in college, There was a girl I had a crush on Who always had older boyfriends,
Üniversitedeyken, çiftlerin bebekler gibi ağlayıp "Ne kadar berbat" deyip durduklarını hatırlıyorum.
During college, I remember seeing couples With crying babies and thinking "how horrible."
Üniversitedeyken sizi araştırmıştım.
I studied you in college!
Üniversitedeyken, Noel tatilinde bana eşcinsel olduğunu söylemiştin.
What?
Üniversitedeyken insan her şeyi denemek ister ya.
You know how it is in college. We experimented.
Üniversitedeyken, dönem ödevi yazmamız gerekti.
When I was in college, we had to write a term paper.
Üniversitedeyken de en iyimiz oydu.
Ever since University he was the best.
Üniversitedeyken Naomi adında bir kızla deneyimleri olmuş o kadar.
Probably. I... I don't wanna die.
Üniversitedeyken Bayan Chae'yle ilişkisi olmuş.
He was involved with Miss Chae in college.
Üniversitedeyken uydudan senin maçlarını izlerdim.
When I was in college I used to watch the satellite feed of your matches.
Üniversitedeyken turneye çıkmış.
Mommy, he went on tour when he was in college.
Üniversitedeyken gitmiştim.
What? When I was in college.
Üniversitedeyken harika bir astronomi dersi almıştım.
I had a great class in astronomy as an undergrad.
Üniversitedeyken Chandler sarhoş oldu ve yurttaki temizlikçi kadınla yattı.
In college, chandler got drunk and slept with the lady who cleaned our dorm.
Üniversitedeyken ilk yıl sonu babamın beni almaya gelmesi sanki dün gibi.
Seems like just yesterday my dad picked me up after my first year at college.
Üniversitedeyken grubu olan sevimli bir çocukla tanışmıştım.
I knew the singer in college, we were friends. He was a really nice guy, you know, really clever.
Üniversitedeyken o toplantılara katıIdığını söylüyorlar.
They say you attended those meetings while in college.
Üniversitedeyken bir ara sakinleştirici kullanmıştım.
ALAN : I took a Quaalude once in college
- Üniversitedeyken kıçımı yırttım.
I worked my butt off in college.