Urban перевод на английский
1,390 параллельный перевод
Şehir efsanesi o.
That is an urban legend.
15 aydır özel görev kuvvetlerindeyim yerel müzik piyasası ile çete aktiviteleri arasındaki bağlantıyı soruşturuyorum.
I'm 15 months on the task force investigating the links between the urban music business and gang activity.
Ama yine de şehir müziğinin ikonik kalitesi büyük bir bölümü sanatçılar arasındaki algılanan veya gerçek rekabette yatıyor.
Yet much of the iconic quality of urban music lies in the perceived or actual rivalry between the principal artists.
Burak Şahin Altyazı : dirent
Miami - Season 4 Episode 9 - Urban Hellraisers
Şehri Kasıp Kavuranlar en çok satan oyunumuzdur.
Urban Hellraiser is our top seller.
Bu sadece eski bir şehir efsanesi.
That's just an old urban legend.
Şehrin engelli koşu parkurunda gidip gelirdik.
Traversing the urban obstacles course.
FBI, bir soruşturma yaptı ve neredeyse bütün cinayet ve saldırıların birer şehir efsanesinden ibaret olduğu sonucuna vardı.
The bureau conducted an investigation and concluded that most of the most of the ritual killings or abuse were more urban legend than anything else.
Kasaba barışçısı olarak ne planlıyorsun?
What are you planning on being, an urban vigilante?
- Kentsel alanlarla derdim yok.
I'm fine with an urban environment.
- Çünkü bu bir şehir efsanesi.
'Cause that's not an urban legend.
- Fazla kentsel.
- Too urban.
Bir şehir efsanesine göre intihar oranları bayramlarda yükselir.
it's an urban myth that suicide rates spike at the holidays.
Minik zürafaların öldürüldüğü belgeselleri, otobüslerdeki şişman insanları, ve kesinlikle, şüphesiz Formula 1'i, TV'lerde gösterilen kriket maçlarını veya diğer maçları.
- OK, OK... nature programs where small giraffes get killed, people with body urban bus, and definitely, most absolutely Formula 1, cricket or any other sport that's shown on TV.
Az önce sözünü ettiğin ikinci şansı almayı hak eden düşük gelirli Amerikalılar için inşa edilecek bir şehirden söz ediyorum.
A fully functional urban paradise built for low-income Americans in search of that second chance you were just talking about.
Bunun şehir efsanesi olduğunu sanıyordum.
I always thought that was urban legend.
Bunun şehir efsanesi olduğunu sanıyordum.
I thought that was an urban myth.
Şehir altyapılarında çalıştığım bunca senede bir şey öğrendiysem o da, her zaman sisteme giren birilerinin olduğudur.
If all my years of working at urban infrastructure has taught me anything, it's that there's always somebody who gets into the system.
Tonlarca değişken, ama aslında düşündüğümüzden daha fazlasını biliyor olabiliriz çünkü, mesela, hedeflerinin şehre ait olduğunu biliyoruz, çünkü maddeyi hareket ettirme şansına sahipler.
A ton of variables, but we actually know more than we think we might because, for example, we know that their target is urban, because they must have the ability to move the material.
Doğru, ama, onu kentsel alanda patlatmaları yolda ki polis barikatlarını geçmeleri demek, ki bu büyük bir problem onlar için, değil mi, hedefin yerini kesin olarak saptamak?
Right, but, to explode it in an urban area that means they got past the roadblocks, which is an even bigger problem, right, in terms of pinpointing a target?
Şehir yoğunluğu hakkında birşeyler biliyorsun, ve bunlar senin haritaların.
You know about urban density, and these are your maps.
Binalar arasında ki hava akımı radyasyonun daha uzağa dağılmasını sağlar.
It creates what we used to call an urban canyon. The air currents through the buildings spread the radiation much further.
Şehirli tipler.
The urban kind.
Gördüğün gibi, kentsel mimaride ne zaman bir köprü kursan birinin mülkünün hanesine tecavüz etmiş oluyorsun.
You see, in urban engineering, every time you build a bridge, it destroys someone's property.
Sanki şaka gibi, bir efsane ya da birşey.
It sounded like it was a hoax, - urban myth or something.
Bence o ürkünç şehir olaylarından biriydi hani durup dururken alev alan insanlar gibi.
I guess it was just one of those freaky urban things like those people who go on fire for no reason.
Anlaşılan yasayı ihlal etmelerini güzel bir espri olarak nitelendirmediğim için eski kafalı biriyim.
'I'm just a stick in the mud for thinking it's anything other than'one of those brilliant urban jokes.'
Bu iki asi karakter Hip-Hop ve pop müziği seven market ekibimiz tarafından keşfedildi.
These two spokes-rebels were invented by the marketing team that came up with Hip-Hopsicles, the urban popsicle.
Bunu ne için kullanmamı bekliyorlar uzak şehir merkezine su taşımam için mi?
What am i supposed to use it for... transporting water to distant urban centers?
Felluce şehir savaşıydı.
Fallujah was urban combat.
Naquadah belirleyicileriyle donatılmış ekipler büyük şehirleri tarıyor, ancak bütün ülkeyi arayamazlar.
We have teams outfitted with Naquadah detectors in several major urban centers, but there's no way we can cover the whole country.
Her efsanenin bir kaynağı vardır, başladığı bir yer.
Every urban legend has a source. A place where it all began.
Mesleğimden şehirli Voodoo büyüsü olarak bahsettikten sonra bile mi?
Even after you referred to my profession as, what was it "urban voodoo"?
Beşeri coğrafya dersini geçmek istiyorsan
If you're serious about your cred with urban demographic.
Beşeri coğrafya dersi konusunda gayet ciddiyim
I'm absolutly serious about my cred with the urban demo!
Kentsel durumlardaki erozyon modeli.
Soil erosion modelling in a... urban context.
Sizin nasıl giyindiğinizi bilmiyordum, yani, sakin kumsaldaymış gibi mi yoksa batı yakası özentisi mi yoksa doğu yakasındakiler gibi mi.
I didn't know if you guys were doing, like, relaxed beachy or the west coast wannabe, east coast urban.
Onlar küçük Lebowski şehir çocukları. Gelecek için ümit vadeden ama yüksek eğitim için yeterli parası, yeterli imkânı olmayan çocuklar.
they're the little lebowski urban achievers, inner-city children of promise but without the necessary means for... necessary means for a higher education.
Küçük Lebowski Şehir Çocukları, evet. Onların hepsiyle de gurur duyarız. Babama vakıf hesabından çekilen bir milyon doları sordum ve bana bu adam kaçırmadan bahsetti ama inan bana bu gerçekten akıl dışı.
little lebowski urban achievers, yes, and proud we are of all of them, i asked my father about his withdrawal of $ 1 million from the foundation account, and he told me about this abduction.
- Zavallı küçük şehir çocuklarının ihtiyacı olan bir milyon dolar.
a million bucks from fucking needy little urban achievers!
Buna rağmen düşüncesi kısa sürdü, çünkü çok geçmeden Şehir Efsaneleri sitesinde Meyssan'a karşı bir antitez olduğunu gördü.
His concern was brief, however, because he soon found a rebuttal to Meyssan at the Urban Legends Web site.
Şehir Efsanelerindeki makaleye göre cevap :
According to the Urban Legends article the answer is :
Şehir Efsaneleri sitesinin bizi yanıltmak için yapılmış olması muhtemel.
It's possible that the Urban Legends site was created to deceive us.
Collins şehir efsaneleri sitesindeki makaleden etkilenmiş olsa da, James Robbins'in makalesi onun duygularına daha fazla tesir etmiş gibi görünüyor.
Although Collins was impressed by the article at the Urban Legend site, the article by James Robins seems to have had more of an effect on his emotions.
Sadece Şehir Efsaneleri sitesinde 77 no'lu uçak hakkındaki makaleyi okuyun, veya bu diğer güvenilmez gazeticilerin makalelerini okuyun.
Just read the article on Flight 77 at the Urban Legends site, or read articles by these other suspicious journalists.
Güvercinler, kentsel bölgelerde, çoğunlukla şehir merkezlerinde bulunur.
Pigeons are mostly found in urban areas, town squares.
Jet motorlarının itiş esnasında çıkardıkları sesten bu sesin, yerden yaklaşık 300 m.'den daha fazla olmamak kaydıyla, muhtemelen büyük bir yerleşim alanından yükselmekte olan bir uçaktan geldiğini tespit edebiliyoruz.
By the sound of the thrust of the jet engines, we can determine that it's a plane taking off, and more than 1,000 feet off the ground, which would further suggest a large urban area.
Şehir Barışı Üniteleri Neo-Marksist hareketle bağlantısı olan bir grubu tutukladı. 69 numaralı öneri sayesinde düşünce dernekleri üzerindeki baskının kaldırılması için savaşıyorlardı.
Urban pacification units arrested a group of individuals tied to the Neo-Marxist movement, fighting to impose restrictions on the think tank organization through Proposition 69.
Olayları şehir efsanesi gibi yorumluyorsun.
Man, you're reading into this shit like them damn urban legends.
Jacobs Field'da oturuyorum, Cleveland yerlilerinin mekanı ve Cleveland'ın baş tacı kentsel manzarası.
I am standing in Jacobs Field, home of the Cleveland Indians and the crown jewel in the renaissance of Cleveland's urban landscape.
Karavanlarda yaşayan bu beyazlar pis kokuyor ve burası çok gürültülü...
Urban trailer trash with B.O. and a noisy fucking...