Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ U ] / Uyardım

Uyardım перевод на английский

1,280 параллельный перевод
Hayatta kalmış çoğu Shakaar üyesi ile bağlantı kurdum. onları her ihtimale karşı önlem almaları için uyardım.
I've contacted most of the surviving members of the Shakaar... warned them to take precautions just in case.
Usulen uyardım.
Duly warned.
Seni, bu insanları kültürel bir klişe kalıbına indirmelisin diye uyardım.
I am alarmed that you would reduce these people to a cultural stereotype.
Seni uyardım.
I warned you.
- Seni uyardım!
You were warned!
- Seni uyardım, Kyle!
You were warned, Kyle!
Uyardım!
You were warned!
Seni uyardım, işin kolay değil dedim.
I told you I ain't taking it easy on you.
Sizi uyardım ama dinlemediniz.
I warned you... you didn't listen.
- Seni uyardım...
- I warned you...
Onu ilk ziyaret ettiğinde seni uyardım tabii bu anlamsız geldi.
I warned you when you first called on her... that it had no meaning.
Seni daha önce uyardım, ufaklık.
I've warned you once, kid.
Sizi uyardım.
I've warned you.
Yardım edemedim, fakat uyardım, Erkek arkadaşımm Stan'in sevgisini alıyorsunuz.
I couldn't help but notice you've taken a liking to my boyfriend, Stan.
Onlara iyi davranılması için bekçileri uyardım.
I have instructed the guards to treat them well.
Ama seni uyardım.
But I warned you.
Ve sadece hatırla... ben seni uyardım.
And just remember... I did warn you.
Bu yüzden seni uyardım.
That's why I warned you.
Onu uyardım.
I warned him.
İngilizleri çekilmeleri için uyardım.
I warned the English to go back home.
- Seni uyardım.
- I warned you.
Patronunu bana kimseyi göndermemesi için uyardım.
I told your boss not to send you here.
Seni kaç defa uyardım!
I told you about that shit!
Görüyorsun, onu uyardım.
You see, he's been fairly warned.
Pekala Seni uyardım.
Well... I've warned you.
Ama onu uyardım.
But I warned him.
Seni uyardım, Kosst Amojan'ın içindekiler sadece benim bakmam içindir.
I warned you, the text of the Kosst Amojan is for my eyes alone.
Seni uyardım, beni dinlemedin.
You didn't listen.
Onu uyardım.
I warned her.
- Sadece onu uyardım hepsi bu.
He only gets a warning.
Ben seni uyardım. Elimden geleni yaptım, içim rahat.
I've warned you, my conscience is clear.
Onu bir kez uyardım, çok ciddi bir uyarıydı.
I gave him a warning. A very serious warning.
Hatta Ting-Ting'i, yeni eşine karşı nazik olması için uyardım.
I even urged Ting-Ting to be kind to your new wife.
Ve geçen gün, kocası onun telefon konuşmasını dinliyordu... ve ben kadını uyardım.
And the other day, her husband was listening to her on the telephone... and I warned her about it.
Seni uyardım
You're warned.
Onları uyardım.
I'd hardly call them innocent.
Onu kendi hakkımda uyardım. Ama şimdi kimin için çalıştığını anlamalı.
I warned him about me, but he needs to know who he's working for.
- Uyardın mı, seni pislik?
- Warned me, my ass!
- Uyardım. Sana durmanı söyledim!
- I did.
Hatta nerelere gitmeyeceğiniz hakkında sizi uyardığımı da hatırlıyorum.
I also remember warning you about going where you don't belong.
Onu uyardın mı?
Did you warn him?
— O adamı uyardın mı?
- Did you warn that guy?
- Onu uyardın mı?
- Did you warn him? - What?
Ayrıca, sen beni uyardığına göre, arkamı kollayacağım.
Besides, now that you've warned me, I'll watch my back.
- Uyardığıma eminim.
- l'm sure I did.
Bir kaç sefer beni... ağzına alarak beni uyardı... ama bunun seni üzeceğini bildiğim için henüz yapmadım, yine de... sikimi kıçına almak istiyor.
I have been tempted to at least... deep-tongue him a couple of times... but I knew that would upset you so I haven't, even though... he wants me to stick my dick up his ass.
Sanırım bu beni uyardığın şu düşüncelerden biriydi.
I guess that was one of those thoughts that you warned me about.
Mümkünse düşman önce uyarılır ve teslim olması istenir. Albay, düşmanı uyardınız mı?
Colonel, did you warn the enemy?
Çatıda silahlarımızla bulunuyorduk. Onları uyardınız mı? Havaya ateş açarak ya da megafonla.
Did you warn them, either with shots into the air or by a loudspeaker?
Diğerlerini uyardın mı?
- Have you alerted the others?
- Değerlerinin, ona karşı kullanılabileceği konusunda onu hiç uyardınız mı?
- Ever warn her that her values may be used against her?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]