Uçaklarï перевод на английский
15 параллельный перевод
Yeni Alman bombardïman uçaklarï 38.000 fite geliyorlar.
The new German bombers are coming in at about 38,000 feet.
Kemer uçaklarï uçurup onlar icin nisan aldï.
The belt flew the planes and aimed the bombs for them.
Bu ülkenin pilotlarï ve ucaklarï artïk daha güvenli uçacaklar ve bu gökyüzünde ülkelerini koruyabilecekler.
It insured that the planes and pilots of this nation can more safely fly, fight and defend their country in the stratosphere.
NAZİ UÇAKLARI CADDELERDE SİVİLLERE ATEŞ EDİYOR
( NAZI PLANES FIRE ON CIVILIANS IN STREETS )
Fox bu isiklandirmayi pilotlarin gözlerine tutmak ve düsen uçaklari filme almak için kullaniyor.
Fox uses searchlights to blind pilots then film the resulting plane crashes.
BÜTÜN ADAMLARI, UÇAKLARI, SİLAHLARI VERDİM
I thought we were winning this thing! Now Westmoreland says he wants 206,000 more troops!
Bazilarinin yetismeleri gereken uçaklari vardi.
Some of them had planes to catch.
Alman kesif uçaklari Marne'deki kötülesen durumu takip ediyordu.
German reconnaissance planes monitored the worsening situation at the Marne.
Dogru. Bizimkinin uçaklari az önce gökten düsmedi.
That's right, we have the one whose planes didn't just fall out of the sky.
Emniyete alip Black Sheep Filosu adli deniz havacilarinin ilk uçaklari için pisti genisletirler.
They secure it and enlarge the runway for the first planes of the Airborne Marines, called the "Black Sheep" squadron.
Ama hiçbir ordu onlara ulasamadigi gibi ; Luftwaffe uçaklari da, hava kuvvetleri komutani Hermann Göring tarafindan verilmis sözlere ragmen yeterli malzeme ulastirmakta basarisiz olur.
But no army is able to reach them and the airplains of the Luftwaffe failed to deliver sufficient supplies, in spite of the promises made by the head of the airforce, Hermann Goering. Stalingrad Christmas 1942
ABD UÇAKLARI, KUZEY VİETNAM KIYI TESİSLERİNİ VURARAK MİSİLLEME YAPTI.
US PLANES RETALIATE, STRIKING NORTH VIETNAMESE COASTAL FACILITIES.
Ucaklari kacirdim, hepsini.
I missed the planes, all of them.
Dost uçaklari "X" kazar.
Chicks dig the "X", man.
Dost uçaklari?
Chicks?