Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ U ] / Uğramış

Uğramış перевод на английский

3,292 параллельный перевод
Tecavüze uğramış uyandı
Woke up with the dirty deed done
Saldırıya uğramış gibi değildi.
But.. It didn't seem like the deed of a beast.
Katliama uğramış bir köyden bahsetti mi hiç?
She never mentioned a village being massacred?
Hepimiz hayal kırıklığına uğramış vaziyetteyiz.
We're all frustrated here.
Beni o iki hayal kırıklığına uğramış dansçıyla yalnız bıraktın!
I had two very disappointed dancers on my hands!
Kurban kadın, gündüz vakti saldırıya uğramış ve sağ kurtulmuş.
The victim was a female, she was attacked during the day, and she did survive.
Ben de bakayım Bowden o gün parkın oralara uğramış mı?
I'll see if I can place Bowden anywhere near the park that day.
Hüsrana uğramış gözüküyor.
He looks so frustrated.
Hiç bir şey efendim, Bankadaki 5 lakh için hayal kırıklığına uğramış.
Nothing sir, he's frustrated for losing Rs.5 lakhs deposited in bank.
Korkunç sesler ve çığlıklar duyuluyormuş sanki çift korkunç bir canavarın saldırısına uğramışcasına.
A terrible snarling and screams, as if the couple had been attacked by some sort of monster.
Seni kabul etmediler ve ihanete uğramış gibi hissettin.
They rejected you, and you feel betrayed.
Garrett'ın hapishane kayıtlarına göre, tutukluluğu süresince 2 kez saldırıya uğramış.
According to Garrett's prison history, he was attacked twice while incarcerated?
Benim için artık erkeklerle çıkma işi bitmiştir. Sadece yetimler ve istismara uğramış çocuklar var.
Er, no, and that doesn't even work, anyway, because I'm 100 % red-blooded bloke, mate.
Silah dağıtıcı şehrin karşısında saldırıya uğramış.
An arms dealer was attacked across town tonight.
- O öldü, Oliver. Bu fotoğrafları Mary'nin ailesine teslim etmek için Brooklyn Köprüsü'nden geçerken saldırıya uğramış.
He got mugged on his way across the Brooklyn Bridge, trying to deliver those pictures to Mary's parents.
Saldırıya uğramış.
He was attacked.
Morga uğramış.
I dropped by the morgue.
Oyuncak bağış noktasına uğramıştım.
I was stopping by the toy drive.
Bütün Irmak Kurtarma Birimi Gemileri sabotaja uğramış!
All River Rescue Ships have been sabotaged!
Öldürülmeden önce tecavüze uğramış olabilir.
So it's possible she was raped before she was killed.
Geçmişimiz bize merhaba demek için uğramış.
Our past has come to say how-do.
Tecavüze uğramış mı?
Was she raped?
Diane Toronto'ya döndüğünde, Harry hayal kırıklığına uğramış olmalıydı ve bunun için üzgünüm.
Harry must have been very disappointed when she returned to Toronto, and I'm sorry for that.
Ama bu bilinmeyen kişi, ya da şüpheli, çok yoğun tacize uğramış ve hareketlerinin ardındaki neden bu tacizler.
But this particular unknown subject, or unsub, suffered extreme abuse, and it has everything to do with why he does what he does.
1966 yılından bir polis raporu, caddede park halinde bir arabada tecavüze uğramış halde bulunan 16 yaşında bir genç kız hakkında.
This is a police report from 1966, where a 16-year-old girl was found raped in a parked car on that street.
Çünkü mekan Asya kaplan sineklerinin istilasına uğramış.
Where we're going, we're gonna need a lot of clothes'cause it's overrun by Asian tiger mosquitoes.
- Mesela ben Sulford'dayken bir turta almak için Greggs'e uğramıştım.
See I, uh... When I was in Sulford, I'd nip to Gregg's to get a pasty.
Greggs'e uğramıştım, istediğimi almıştım.
I'm at the Gregg's, I've got what I want.
Büyükbabam son zamanlarda tersaneye gelen müşterilerimizin Z'in bozgununa uğramış korsanlar olduğunu anlatır dururdu.
Grandpa told me that when when costumers come to the docks, they are all pirates saying they were attacked by Z.
Cadılar Bayramı gecesinde 1817'de tüm kasaba köylülerin istilasına uğramış. Eyalet tarihindeki en büyük katliamdı.
Now, Halloween night, 1817 the entire town was ravaged by hillbillies in the largest massacre in the state's history.
Hayal kırıklığına uğramış hissediyordum. Ama artık öyle hissetmiyorum.
I used to feel disappointed... now I don't.
Burada başarısızlığa uğramış bir kamp yolculuğu kanıtını görmek pek rahatlatıcı değildi.
It wasn't exactly reassuring to see the evidence of a failed camping trip way out here.
Central Park'ın kuzeyinde kimliği belirlenemeyen beyaz bir kadın tecavüze uğramış olarak bulunuyor.
An unidentified white woman found raped in Northern Central Park.
Kendimi Katie konusunda hüsrana uğramış hissediyorum.
This whole Katie thing - - I just don't know why she's all worked up.
Aslında çok nadir mutasyona uğramış bir ırk. Ne?
Actually, it's a very rare mutated strain.
Bütün gündür..... mutasyona uğramış bir virüsle şehre saldıracak bazı kişilerin peşindeyiz.
All day... we have been after some people looking to attack this city with a mutated virus.
Evinde saldırıya uğramış ve kendisinden iz yok.
She was attacked in her home and now there's no sign of her.
Bu taraftan yürürken burada saldırıya uğramış, bu tarafa sürüklenmiş... -... ve işi bitmiş.
He must've walked up this way, got attacked right here, dragged over here, and finished off.
Olivia Riley'nin tüm ekibi saldırıya uğramış
Olivia Riley's entire team was attacked.
Bay Moray, efendim. Bay Jonas saldırıya uğramış.
Mr Moray, sir, Mr Jonas has been attacked, sir.
Çalışanlarımızdan biri tarafından tacize uğramış hanımefendiye fatura yollarsak umursamaz ve duyarsız konumuna düşeriz.
It may seem insensitive in the extreme to send a bill to a lady who's been assaulted by one of our employees.
Theresa Styson haksızlığa uğramış.
Theresa Styson was really wronged.
Hüsrana uğramış kalbim için ne yapacağım?
What do I do... about my frustrated heart?
Hüzünlü ve hayal kırıklığına uğramış hissediyorum.
I feel melancholy and frustrated.
Chicago bölgesinde tehlikeli oranlardaki icra artışı devam ederken, Başkan yanındakilerle birlikte çeşitli sayıdaki yerel bankalarla temerrüde uğramış kredilerle Lennox Gardens sakinlerini geçici kiracılarla değiştirme teklifini sunmak için görüştü.
With foreclosures growing at an alarming rate in the Chicago area, the mayor has joined forces with a number of local banks to offer up homes with defaulted loans as temporary rentals to displace
Sinirli ve haksızlığa uğramış hissediyorsan başka kapıya git.
If you are frustrated, go find the person who said it.
Daha az hayal kırıklığına uğramış gibi görünebilirsin.
You could look a little less disappointed.
Denekteki bir şey büyük bir değişikliğe uğramış.
Something has fundamentally changed with the subject.
Başka bir yerde saldırıya uğramış ve buraya sürüklenmiş.
He was attacked somewhere else and dragged here.
Kurban muhtemelen dün gece kapıyı kilitlerken saldırıya uğramış.
Our vic was probably attacked when he came out to lock up last night.
İlk kez el sıkışma ihanetine uğramıyorum.
This is not the first time I've been handshake-betrayed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]