Various перевод на английский
2,610 параллельный перевод
Bu insanlar farklı yerlere götürülmüş olabilir.
Those people could've been taken to various places.
Ve bu ziyaretçilerde, uçan kalkanların üzerinde gelen tanrılar, veya gümüş botlar veya diğer çeşitli vasıtalar antik efsanelerde rastlanmakta olan dünya dışı teknolojilerdir, ve sürekli insanlığı herkesin yararına bir yönde geliştirmek, ilerletmek amacı gütmektedirler.
And the visitors are the ones who are revered as gods, who seem to come on flying shields or silver boats or any of the various descriptions of extraterrestrial technology that you see in these ancient legends, and they consistently are trying to cultivate humanity in a direction that's beneficial for everyone.
Şimdiye kadar, çeşitli sanat eserleri, heykeller ve inşa projeleri birçok farklı yöntemle yapılmıştır.
Until now, in various art works, sculptures and construction projects, have been used in various ways.
Kral Naresuan emiriyle tüm yetkililer ve çeşitli ulusların gönüllü askerleri hepsi suikastçiyi bulmak için.
King Naresuan issued orders to all village headmen and the volunteer armies of various nations to find the assailants at all costs.
Hongsawadee Kralı Nandhabureng Çeşitli kabilelerden 200 savaşçı gönderdi Majestelerine suikast için...
King Nandhabureng of Hongsawadee has sent 200 warriors from various tribes to assassinate Your Majesty.
Birçok harika öğrenci yetiştirmiş bir üniversite olmalı ya da meşhur Amerikan üniversitelerinden biri.
We have educated so many elites working in various fields now. And the Ivy league in the US...
En iyi kalite görüntüyle trende uygun şık bir oyun yaptık. Oyuncuların çeşitli temaları seçerek istedikleri aşamalarda ve şekillerde oynayabileceği bir aksiyon oyunu.
The best quality action in style with the utmost visual effects and various tasks in the repeated mission system will satisfy the users.
Ve onları farklı yerlerde buldu. En son olarak bir kiliseye gitti ve altıncı anahtarı orada buldu.
And she finds them in various places... she arrives at a church and finds the sixth key there.
Farklı nedenler... Beni takip etme!
Various things... don't follow me!
Joo Won gibi siz de alanım olmayan şeyleri bana soruyorsunuz.
You don't know? You and Joo Won both sure use a psychiatrist in various ways.
Dolaştığım süre boyunca çeşitli kadınlarla karşılaştım.
I happened across various women.
Oradaki harabelerde gizlenmiş tuzaklar var.
These ruins are mined with various traps.
Bana söylenene göre, 1 Milyon Dolar değerinde volkanik kül getirip gerçeğine riayet ederek dağın aynısından kurdular.
They brought in, I was told, $ 1 million worth of volcanic ash, and basically set up the exact replication of the mountain with respect to the various tiers of the volcanic ash.
Kullanılmış vücut spreyi şişesi ve Juggs'ın eski sayısı çıkarsa benim olur.
I get various radar rash down there from.
Bazen bu durumlarda bazı kişiler, işbirliğinin veya dava sürecinde savcının tarafında olmanın ceza indirimi sağlayabileceği dedikodusunu yaparlar.
Because in these situations, sometimes, you know various parties will bandy about the possibility of sentence reduction for cooperation or otherwise assisting the - Assisting the prosecution.
Zamanı yavaşlatıp hızlandırabilirim, farklı derecelerde yükseltebilirim.
I can speed up time, slow it down, various degrees of levitation.
Küçükken yavrukurtlara katılmıştım lisede ise egzersiz takımındaydım. Birçok kilise grubuna da katıldım.
I was in Boy Scouts, and drill team in high school, various church groups.
Evet, ben ve diğer bayanlar Jake'e tek gecelik ilişkiler için iyi bir ücret ödedik.
Yes, I and an assortment of other ladies pay Jake very handsomely to accompany us to various functions and events.
Ravi ve sitar manevi bağı kurmama yardımcı olan... bir çeşit vesile oldular.
I read stuff by various holy men and Swamis and mystics and I went around and looked for them.
Çok... metanetli gördüm.
You know, it was very powerful. I mean, they would walk us round where the various stages of the attack took place.
NSA için çalışıyormuş o arada ise, "Z" adında birine gizli mesajlar yolluyormuş.
Turns out Skylar was working for the NSA on various classified projects, meanwhile sending encrypted messages back and forth to a contact with the call name "Z."
Pek çok siyahi vatandaşla konuştum. Sınavlarınızın beyazları ve Asyalıları kayırdığını iddia ediyorlar.
I've been speaking to various black citizens who allege that your tests are biased towards white people and Orientals.
İkincisi, birkaç yılda bir, eyaletin farklı yerlerinden gelen böyle saçma suçlamalarla karşılaşıyoruz.
B, every couple of years, we get these cockamamie charges coming in from various parts of the state. Let me...
Değerli bazı eşyalar Bay Dunlop.
Various assorted items, Mr. Dunlop.
Tamamlanmış bir prototip ve çeşitli motor parçaları getirdiler.
They brought a complete prototype and various motor areas.
Buradaki toprakların güney kıyısının zengin nikel yataklarına sahip olduğunu bilmeniz çok önemli.
It is important to know that this region's south shore - is particularly rich in various nickels
Dünyanın dört bir yanında gizli ekipler olarak görevlere katılıyoruz.
We work in secret teams on various missions around the globe.
Bu kitaplardan belki yüzlerce, hatta belki binlerce vardır ve her kitapta el yazması metin farklıdır.
There are hundreds, maybe even thousands of these books, and for each book there are various manuscript versions.
Yıllardır terfi etmesini önlüyor, el yazmalarını ondan saklıyorsun. Onu birçok komite ve yayında sabote ediyorsun.
For years you've been preventing his promotion, hiding manuscripts from him, sabotaging him in various committees and publications.
"... az sayıdaki yayını farklı konular hakkındadır... "
" few publications in various subjects...
Profesör Eliezer Şkolnik en büyük Talmud akademisyeni Yonah Naftali Faynştayn'ın meşhur öğrencisi yıllar boyunca Kudüs Talmud'u ve birçok başka metin üstünde çalıştı.
Prof. Eliezer Shkolnik, the renown student of the greatest Talmud scholar, Prof. Yonah Naftali Feinstein, has studied the text of the Jerusalem Talmud for many years, as well as the various manuscripts and has arrived to various conclusions...
Ve birçok şaşırtıcı sonuca vardı.
And arrived to various surprising conclusions.
İşverenin adına, çeşitli rüşvet fonlarına, giriş yetkin olduğunu varsayıyorum.
I'm assuming you have access to various slush funds on behalf of your employer.
Onlarla yıllar önce Himalayalar'da karşılaştım ve değişik şekillerde yardımcı oldum.
I met them years ago in the Himalaya and helped them in various ways.
Çeşitli sözde isimler ile satın alarak, entrika ya da cinayetlerle hiçbirinde izinin bulunmayacağından emin olarak sayısız sanayiye el attın.
Under various pseudonyms, you bought, schemed, or murdered your way into numerous industries, assuring that none of it could be traced to you.
Polis çeşitli sohbet odalarına kayıtlı bilgilerden katilin profilini bulmaya çalışıyor.
Police have several anonymous tips received on the various chat rooms that Profile of branding-killer fit.
- Amin. - O size bunu beden hareketleriyle ve çeşitli seslerle belli edecektir.
She will indicate this with body movements and various sounds.
Sonraki birkaç yılda Doktor Campbell çeşitli hayvansal ve bitkisel gıdaları kullanarak daha kapsamlı laboratuvar çalışmaları yaptı.
Over the next several years, Dr. Campbell initiated more extensive lab studies using various animal and plant nutrients.
Badaoui, Grenon ve Delplanque'nin çocuklarına çeşitli yollarla tacizde bulunup onlara oral seks yapmışsınız bu iddiaları nasıl açıklayacaksınız?
How do you explain Badaoui, Grenon and Delplanque's claim that you sodomized their children in various ways and had them fellate you?
Bazı hünerlerim var.
I have various skills.
Ayrıca, farklı ekler, boyutlar ve kalınlıklar da var- tamam, tamam.
Plus, there are various attachments, depending what size and thickness — - okay, okay.
.. büyük depremler hastalıklar olacak, ben inanıyorum
He said to them : "Nation will rise against nation, and kingdom against kingdom. There will be great earthquakes, famines and pestilences in various places."
Evet, tabii, ayrıca gerçekten bulunan ve onaylanan bazı deniz canlıları gibi.
Yes, sure but also various sea animals who have actually been found and confirmed.
Çeşitli radyo programlarının kayıtlı olduğu 200 kaset için aldım.
Because I brought 200 cassettes with various radio programs I had.
Çeşitli endişelerin gerektirdiği üzere, şimdlik sadece Kunduz'la limitliyiz.
Thanks to various concerns of a similar nature, we are limited to Kunduz.
Farklı hapishane hesaplarına birçok para transferi var.
I'm in. I got a bunch of wire transfers into various prison accounts.
Ayrıca mülteciler için yardım faaliyetlerine milyon dolarlar harcıyor. Çad, Somali, Sudan, Afganistan...
He's also given millions of dollars to his various refugee charities in Chad, Somalia, Sudan, Afghanistan.
Tamam, ortalığı sarsacak yeni uygulamamızın gelişim sürecinde yapacağımız çeşitli görevleri ve izleyeceğimiz yolu gösteren görev dağılımı çizelgelerini hazırladım.
( door closes ) All right, I've taken the liberty of drafting these workflow charts which outline our various duties and the path we will follow as we develop our ground-breaking new app.
Ödevimiz Los Angeles'in çeşitli bölgelerinden toprak örnekleri toplamaktı.
Our homework last class was to collect soil samples from various regions in Los Angeles.
Çeşitli gingseng bitkileri ve ginkgo tohumu.
Various wild ginseng and ginkgo nuts.
Üçünden de farklı ve dersler.
All three, in their special and various ways.