Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ V ] / Vatandaslar

Vatandaslar перевод на английский

2,639 параллельный перевод
Iowa kurultayı yaklaşırken eyaletin en hippi vatandaşları eski usül toplanmaya başladı.
As the Iowa caucus approaches, the state's hippest citizens turned out for an old-fashioned flash mob.
Şu ana kadar Watts'ın iyi vatandaşlarından şikayet gelmedi.
Well, no complaints so far from the good citizens of Watts.
Evet, sıradan vatandaşlar.
Right, common man.
Güney sınırlarımıza insansız uçaklarımızı yollamalı ve vatandaşlarımızı korumalıyız.
We should aerial drone the hell out of our Southern borders and protect our legal citizens.
Bütün vatandaşlar gas maskelerini acil durum merkezinden alabilirmi!
Would all members of the public please collect their gas masks from their designated centre!
Bütün vatandaşlar, lütfen, acil durum merkezine!
All members of the public, please, to their designated centre!
bütün vatandaşlar lütfen gaz maskelerini acil durum merkezinden alın!
Would all members of the public please collect their gas masks from their designated centre!
Onların bu zamana dek perişan olmuş dost vatandaşları üzücü hatıralardı. Ama bugünden itibaren onların vazoları ilelebet onların mezarı ve mabedi olacaktır.
US Secretary of State Hillary Rodham Clinton stated that, until recently, their perished fellow countrymen were only painful memories - but as of today these urns will be their eternal grave and monument.
Vatandaşlarımız evlerini yitirdi.
Our compatriots lost their homes.
Amerika eyalet mahkemesine tutuklu vatandaşlarımızın hakim önüne çıkması için dilekçe verdim.
I petitioned the U.S. district court for writs of habeas corpus on our imprisoned citizens.
Elinde yetki olsun ya da olmasın hiçbir hukuk adamı başka bir eyaletteki vatandaşları alıkoyamaz.
Ain't no out-of-state lawman got the right to invade another sovereign state to abduct citizens, warrant or no damn warrant.
Bazı bölgelerde vatandaşları hırsızlık veya diğer şeylerden dolayı korumak ve huzuru sağlamak amaçlı yasadışı örgütler ortaya çıkmakta.
Vigilante groups are springing up in some areas to protect the citizens from theft and other...
- Sana bir şey söyleyeyim... Amerikan vatandaşları için burada olmak bu işin önceliklerinden birisidir.
- Well, let me tell you something... being here for the American people is one of the privileges of this job.
Bir görevlinin işi, vatandaşlarını korumaktır.
An officer's job is to protect citizens.
Eğer kurultay senin inşa ettiğin makinadan haberdar olsaydı yani tüm Amerika vatandaşlarının kişisel bilgileri konusunda sana verdiğimiz tüm o kontrolsüz bilgileri faaliyetini durdurmakla kalmazlar, aynı zamanda hapse de girersin.
If Congress knew about this machine you're building about the unfettered access we've given you to all the data we're compiling on U.S. citizens you wouldn't just be shut down, you'd go to jail.
Ama ya vatandaşların?
But what about your fellow countrymen?
Şimdi, hepinize Norveç Krallığı'nın vatandaşları olarak hoş geldiniz demekten büyük onur duyuyorum.
Now, I'm greatly honored to welcome you all as citizens of the Kingdom of Norway.
Yani endişeli vatandaşlar toplanır ve çocuklara biraz akıl verir.
You know, concerned citizens get together and talk some sense into the kids.
Neden çantanızda organize suça karışmış Amerikan vatandaşlarının fotoğrafları var?
Why do you have pictures of American citizens involved in organized crime in your bag?
Bazen kendimi sokaklardan kötü adamları temizlemeye öyle kaptırıyorum ki şu anda bir davanın ortasındayız ve senin gibi çok seksi masum vatandaşlar kendini olayların ortasında bulabiliyor.
Sometimes I get so wrapped up, you know, taking the bad guys off the streets... We've been involved in a stakeout, and sometimes innocent, attractive people like yourself get caught in the middle.
Onlar için banka hesapları açarsın vergi formlarını doldurursun, oy veren vatandaşlar olarak kayda geçirirsin ve sonra, yıllar sonra aradığın kimliğe sahip olursun. Gerçek kişilerin yerlerini alabileceği türden kimlikler.
You set up bank accounts for them, file tax returns, register them as voters, and then, years later, you have the perfect identities ready and waiting for real people to step into.
Kendisi 35 yıldan uzun süredir burada, şehrimizde başarılı bir kuyumcuydu. Sınır çoktan aşıldı. Kendi adıma konuşmam gerekirse sokaklarında, işlerinde ve evlerinde korkutulma talihsizliğini yaşayan tüm vatandaşlarımız için adaleti sağlamadan dinlenmeyeceğim.
With the brutal death two nights ago of Sam Bertram, a successful jeweler and business owner here in our city for over 35 years, that line has been crossed, and I for one will not rest until we bring justice to every last citizen
Vatandaşlarını seven başkan.
Boy, the mayor really loves the third person.
Vatandaşlar seçimini yaptı ve Barack Obama tekrar Birleşik Devletler'in başkanı oldu.
The people have spoken and the President of the United States is once again, Barack Obama.
Motorlu scooter kullanan vatandaşlar sıçacak yerleri olmadığı bahanesiyle dava açıyorlar.
More lawsuits today as people on mobility scooters claim they have nowhere to poo.
Atlantic City'de hem vatandaşlar hem turistler bu gece yeniden öldüren 8 Çemberi katili yüzünden endişeliler.
Both residents and visitors to Atlantic City are on edge tonight as the Circle of 8 killer has apparently struck again.
Bu arada şaşkına dönmüş vatandaşlar sonunda abartılı devlet bürokrasisinden bezdiklerini söylediler.
Meanwhile, outraged civilians claiming they're finally fed up with the overblown goverment bureaucracy.
Benim görevim bu şehirdeki vatandaşların güvenliğini sağlamak. Beyzbol pantolonu giyip bir oyun sahasının etrafında koşmak değil.
I'm charged with keeping the citizens of this city safe, not running around a playground in knickerbockers.
Dürüst vatandaşlar genellikle kendi istekleriyle polise bilgi veririler.
Mother too. Upstanding citizens usually volunteer information to the police.
Köpekbalığı ya doğal felaketler, yıldırımlar veya Amerikan vatandaşlarını tehdit eden göçmenler vesaire için bir metafordur.
The shark is a metaphor for either natural disaster - storms or immigrants threatening - United States citizens and so on.
Ama diğer vatandaşlar da bir o kadar önemli.
But other citizens are just as important.
Vatandaşlarımız için en iyi kararı vermeye çalışıyordum.
And I was acting in the best interest of our citizens.
Hadi ama Çavuş, vatandaşlar 7 / 24 bizi filme çekiyor ve biz de onları filme çekiyoruz, şimdi de haberci lavuklar gelmiş herkesin birbirini izlemesini izliyor.
Come on, Sarge, 24 / 7, we got citizens filming us, us filming them, and now we got these we got these "Newshour" jerk-offs watching all of us watch each other.
Sadece toprak genişliğini artırmayı değil Seoul'da oturan vatandaşların yaşam kalitesini arttırmayı hedefliyoruz.
Not expansion in quantity but expansion in quality Improvement of lives of Seoul citizens
Seoullü vatandaşlarımız daha iyi yaşamayı hak ediyor.
Seoul citizens deserve to live better
Bu uygulama vatandaşları çocuk yapmaya cesaretlendirecektir.
To motivate citizens to have more birth
Değerli Seoul vatandaşları ve parti üyeleri.
Dear respected Seoul citizen's and party members
Vatandaşları eğlendirmek lazım.
You must give pleasure to our citizens
Bizler, "Misyoner" denilen özel vatandaşlarız.
We're what the private citizens refer to as "Mercenaries."
Onlar apaçık çalışkan Amerikan vatandaşlarına tehlike oluşturuyorlar.
They present a clear danger to hard working american citizens.
Argon Vatandaşları.
Citizen of Argon.
Vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltmek için.
TO RAISE THE STANDARD OF LIVING FOR OUR PEOPLE.
Vatandaşlarımızın çoğu evlerinden çıkmaktan korkuyorlar ki bu çok normal. Fakat biz onlara hastalıkla ilgili yeni kurallarımızı söylemek istiyoruz.
Many of our citizens are afraid to leave their houses, which is understandable, but we ask that you go to them and bring them word of our new rules concerning the disease.
Tamamını okumak tüm kahvaltılarını alıyor ve okumayı bitirdiklerinde demokrasinin daha bilinçli vatandaşları oluyorlar.
Takes'em all of breakfast to get through it, and when they're done, they are better informed citizens of a democracy.
Milyonlarca dolar kamu zararı oluştu. Çaresiz vatandaşlar, suç işlemeyi sürdüren bir metainsan yüzünden canlarından oldu. Kendisi şu anda devletin kesesinden günde üç öğün yemek yiyor.
Millions in property damage helpless bystanders killed by a repeat metahuman felon who's now enjoying three square meals a day as a guest of the state.
İhtiyar vatandaşlar, yerel seçimlerde oy veren asıl kişiler, bu yüzden kazanmak istiyorsan gri oyları * alman gerek.
Senior citizens are basically the only people who vote in local elections, so if you want to win, you gotta get the gray vote.
Vatandaşların ve insan hakları komisyonunun baskısı sayesinde Şef Royczyk bugün 15 yıldır yaptığı işinden emekli edildi.
In response to mounting pressure from citizens and civil rights groups, Superintendent James Royczyk stepped down today after 15 years at the post.
Vatandaşlarımızı oy kullandıkları için ödüllendirmek suç mu?
Shouldn't we be rewarding our citizens for voting?
# Uyanın vatandaşlarım #
I'm telling you just how I feel.
Denizciler kendi vatandaşlarının peşine düşmezler Kensi.
Marines don't take going after their own countrymen lightly, Kensi.
Bu 18. maddenin 2332. bendine göre Amerikan vatandaşlarına biyoterörizme girer.
That's a Title 18, Section 2332- - bioterrorist attack on American citizens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]